Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/634 E. 2023/653 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/634
KARAR NO: 2023/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16.02.2023 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2023/109 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati tedbir ve haciz talep davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir ve haciz talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkili … ile davalı … Tekstil Sanayi arasındaki ticari ilişki sebebi ile davalı borçlu aleyhine 09.08.2022 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ödenmemiş kur farkı fatura alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi neticesinde borçlunun UETS hesabına ödeme emri tebliğe çıkartılmış ve işbu ödeme emrinin 14.08.2022 tarihinde mevzuat gereği kanuni sürenin sonunda okundu sayılarak tebliğ olduğunu, borçlunun 12.08.2021 tarihinde, ödeme emrine, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, işbu haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, teminatsız bir şekilde mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında borçlunun malvarlıklarına ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararının verilmesini, davalarının kabulü ile davalının İstanbul … Dairesi’nde bulunan … Esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin faiz, takip giderleri ve vekalet alacağı yönünden devamı ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz ve tedbir talebini değerlendirdiği 16.02.2023 tarihli ara kararında; “… Açıklanan nedenlerle, İİK 258/1. fıkrasında belirtilen şekilde, haciz sebepleri hakkında, dosyaya ibraz edilen belgelerin kanaat getirilecek yeterli delil olarak kabulü mümkün olmadığından ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz isteminin reddine, dava konusunun para alacağı olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebi de yerinde olmadığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…” İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine, karar vermiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir ve haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur.İhtiyati tedbir ve haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosya içerisindeki delil ve belgeler ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı için yaklaşık ispat kuralının sağlandığını, müvekkilinin kur farkından kaynaklı alacağının doğduğunu, borcun bulunmadığına ve ödeme yapıldığının ispatına ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığını, davalı borçlu tarafından müvekkili tarafından düzenlenen faturalara yasal süre içerisinde bir itirazın olmadığını, davalı borçlunun tüm mal varlığına tedbir konulması ve alacaklı müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması için mal varlıklarına ihtiyati haciz konulması taleplerinin kabulünün gerektiğini iddia ederek, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki 16.02.2023 tarihli ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, esas hakkındaki dava içinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacz taleplerinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından, dava dilekçesine ekli olarak, davacı şirketin cari hesap ekstre örneği, 22.08.2022 tarihinde 17.119,38 TL iade faturasına davalının itirazları ile iadesine dair ihtarname örneğini ve davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen birden fazla kur farkı adı altındaki e-fatura örneklerinin ibraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır.Davacı vekili aynı anda hem ihtiyati tedbir hem de ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. HMK’nın 10. kısmında geçici hukuki korumalar üst başlığı altında ihtiyati tedbir düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirin şartlarına ise 389. maddede yer verilmiştir. Davacı vekili tarafından davalı şirketin mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. Davanın konusu fatura alacağının tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemidir. Davalı mal varlıkları dava konusu değildir.HMK’nın 389. maddesinin yasal düzenlemesi uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında tedbir verilebilir. Hakkında tedbir kararı verilecek şeyin davanın konusu olması yasanın emredici düzenlemesidir. Bu nedenle, bir davada uyuşmazlık konusu olmayan hak ve borçlar yönünden tedbir kararı verilemeyeceği kabul edilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, tedbir talep edilen davalı mal varlığının uyuşmazlık konusu olmadığı açıktır. İhtiyati tedbir talep edilen davalı mal varlıkları ile ilgili olarak herhangi bir dava açılmamıştır. Yasadaki, tedbirin konusuna ilişkin düzenleme yorum gerektirmeyecek derecede açık olup, mal varlıklarına ilişkin bir talep ve uyuşmazlık konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilmemesi isabetlidir. Bu nedenle, dava şartları ile yaklaşık ispata ilişkin bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.İİK m.257. maddesinde ise ihtiyati haciz üst başlığı altında ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir.İİK nun 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir.İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartlarından olan, alacaklıya ilişkin şart, bir alacak için ihtiyati haciz isteyen kişinin alacağın alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir. Alacağa ilişkin ise alacağın vadesinin gelmiş veya vadesi gelmemiş olmamakla birlikte, yasada belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Alacağın vadesinin gelmiş olması, alacaklının alacağını dava veya takip edebilme yetkisini ifade eder. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun temerrüde düşürülmesi veya alacaklının alacağına kavuşmasına engel olacak davranışlarda bulunması gerekmez.Yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olayın incelenmesinde; talep eden tarafın talebine konu ettiği alacak faturadan kaynaklanmaktadır. Davalının kabulüne dair dosya içerisinde herhangi bir hukuki işlem söz konusu olmadığı gibi, bu bedellerden karşı tarafın sorumlu olduğuna dair iddialar ispata muhtaç iddialardır. Yukarıda yer verildiği üzere, İİK’nın 285/1. fıkrasında alacaklının alacağını ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu düzenlenmiştir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Kanaat getirecek delillerden kastedilen hiç şüphesiz ki kesin delil değildir. Ne var ki talep konusu alacağın niteliği ve dayanak iddialar ile dosyaya ibraz edilen e-fatura örnekleri, karşı taraf adına keşide edilen ihtarname örneği işbu talebin konusunu oluşturan alacak iddiasına yönelik olarak yaklaşık ispat şartı için yeterli olduğunun kabulü mümkün görülmemektedir.Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesince verilen ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin ara karara ilişkin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1.b.1, 391/3. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1, 391/3 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir ve haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2- Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1,391/3 ve İİK’nı 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f , 391/3 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.