Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/542 E. 2023/780 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/542
KARAR NO: 2023/780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022 tarihli hüküm ile 20/01/2023 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2021/194 E. – 2022/629 K.
EK KARAR TARİHİ: 20.01.2023
DAVANIN KONUSU: İstirdat
Taraflar arasındaki çek istirdadı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine ilk derece mahkemesince muhtıra tebliğine rağmen istinaf başvurusu için gerekli harçların yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine dair verdiği 20.01.2023 tarihli ek karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; dava konusu … Bankası 1093 Firuzköy Şubesi, 30/04/2020 Tarih, 60.000 TL bedelli, keşidecisi … Limited Şirketi olan çek hakkında İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/199 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını ve çekin ödemeden men kararı ile çekin üçüncü kişilere ödemesinin yasaklandığını, banka tarafından çekin … tarafından bankaya ibraz edildiğinin bildirdiğini, çekin zilyedinde iken rızası dışında davacının elinden çıktığını, dava konusu çekin, davalının elinde olduğunu, davalının dava konusu senedi kötü niyetle iktisap ettiğini, davalı ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek, çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin … ile ticari ilişkisi olduğunu, ödeme için çeki cirolayarak kendisine verdiğini, çekin bankaya ibrazı ile ödeme yasağı olduğunu ve işbu davanın açıldığının öğrenildiğini, çekin ciro silsilesi ile müvekkiline iktisap ettiğini, çek incelendiğinde davacının çeki ciroladığının görüldüğünü, çekin kendi rızası ile …’e cirolaması sonucu çıktığını, …’in de cirolayarak müvekkiline verdiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava; 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir. Huzurdaki davanın 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı istemine yönelik olup uyuşmazlığın; … Bankası Firüzköy Şubesine ait, 30/04/2020 tarihli, … seri numaralı, 60.000-TL bedelli 1 adet çekin davalıdan istirdadına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı, çek suretinin tetkikinde ise davacının ciranta, davalının hâmil olarak göründüğü anlaşılmıştır. Davaya konu istem yönünden tatbiki gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 792. maddesi uyarınca; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü geçerli olmakla çeki elinde bulunduran kişinin geçerli ve birbirini takip eden cirolarla yetkili hamil olduğunun tespiti durumunda ancak çeki kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap etmesi durumunda iade ile mükellef olması mümkündür. Ayrıca çek istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü anılı kanuni düzenleme ışığında davacı taraf üzerinde olup, davacının çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Bu itibarla, anılan yasal düzenleme karşısında ispat yükü üzerinde bulunan davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesinin gerektiktiği, somut uyuşmazlık yönünden senede karşı senetle ispat kuralı gereğince yazılı deliller ile ispat yükü altında olan davacı tarafça anılan hususların ispatlanamadığı, çekin arka yüzünde muntazam birbirini takip eden ciro silsilesi ile davalı/hamile geçtiği görülmüş olup bu itibarla, kambiyo hukuku anlamında ciro silsilesinde bir kopukluğun mevcut olmadığı, böylece davalının şeklen meşru hâmil konumunda bulunduğu ve iktisabında kötüniyetli yahut ağır kusurlu kabul edilmesini gerektirir delillerin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı görülmüş ise de HMK’nın 266/1-c maddesi gereğince ceza soruşturmasını gerektirecek vakıaların yemine konu edilemeyeceği anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince 30.12.2022 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İlk derce mahkemesinin 20.01.2023 tarihli ek kararıyla; “…Davacı vekili tarafından verilen 30/12/2022 tarihli istinaf dilekçesi üzerine dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı tarafın istinaf harçlarını yatırmadığının tespit edildiği, Mahkememizce düzenlenen 02/01/2023 tarihli harç ikmal muhtırasının, davacı vekiline 08/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren yasal bir haftalık sürede davacı vekili tarafından harcın yatırılmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. …” gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekilince iş bu ek karara karşı da istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu çekin ödemeden men kararı ile üçüncü kişilere ödemesi yasaklandığını, dava konusu çek, müvekkilinin zilyedinde iken rızası dışında elinden çıktığını, davalı tarafça dava konusu senedin kötü niyetle iktisap edildiğini, dava konusu çekin arka yüzünde her ne kadar … isimli şahsa yapılan ciro işlemi müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, … isimli şahıs ile müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, her ne kadar duruşma esnasında, … isimli şahsın ticari defterlerinin de incelenmesi ve dava konusu olayın açığa çıkması maksadıyla her ne kadar dahili davalı olarak eklenmesi talep edilmiş olsa da mahkemece bu talebin kabul edilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadına ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuş, mahkemece daha sonra istinaf harç ve masraflarının yatırılmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair verdiği 20.01.2023 tarihli ek karar sonrasında bu ek karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Öncelikle, ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesi gerekir: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan çek istirdadı davasında ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf harç ve masrafları yatırılmadığından harç ve masrafların yatırılması için mahkemece düzenlenen 02.01.2023 tarihli muhtıranın davacı vekiline 08.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilince, verilen bir haftalık süre içinde istinaf harç ve masraflarının yatırılmadığı, bunun üzerine mahkemece 20.01.2023 tarihli ek karar ile davacının istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair ek karar verildiği, bu kararın davacı vekiline 28.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğden sonra bir haftalık yasal sürede davacı vekilince 03.02.2023 tarihli istinaf dilekçesi sunulduğu, bu dilekçede ek karara ilişkin herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, dilekçe içeriğinin asıl karara yönelik dilekçe ile aynı içerikte olduğu, dolayısı ile ek kararın hangi yönlerden istinaf edildiğine dair bir istinaf sebebine yer verilmediği anlaşılamıştır. HMK’nın 342/2. maddesi istinaf dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenlemektedir. Anılan maddenin e) fıkrasına göre, istinaf yoluna başvuran taraf istinaf dilekçesinde, başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermek zorundadır. Ek karara karşı istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermemiştir. HMK’nın 342/3. maddesi uyarınca, istinaf sebebi içermeyen dilekçeler, HMK’nın 355. maddesine göre değerlendirilir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak kamu düzenine aykırılık varsa, bu husus resen dikkate alınır. Davacı, istinaf başvurusu sırasında gerekli başvuru ve peşin karar harcını yatırmamış, HMK’nın 344.maddesi uyarınca tebliğ edilen muhtıraya rağmen harçları yatırmamıştır. İlk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararı HMK’nın 344 ve 346.maddelerine uygundur. İlk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararında kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin 20.01.2023 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin ek kararı ve gerekçesi isabetli olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmedğinden, davacı vekilinin HMK’nın 344 ve 346. maddeleri uyarınca verilen ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davacı vekilinin HMK’nın 344 ve 346. maddesi uyarınca verilen ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine 2-Davacı tarafından ek karara karşı istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.05.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.