Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/502 E. 2023/686 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/502
KARAR NO: 2023/686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15.12.2022
NUMARASI: 2022/147 Esas – 2022/766 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve S.G.K Başkanlığını hasım göstererek Bakırköy 37. İş Mahkemesi nezdinde 2021/123 E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ancak ne var ki … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adlı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği yapılan yargılama esnasında öğrenildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy 37. İş Mahkemesince taraflarına işbu davayı açmak için mehil verildiğini, iş bu davada ihyasını istedikleri … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … Mah. … Sok. … Apt. No:.. Kat .. Şişli / İSTANBUL olduğunu, iş bu şirketin ticaret sicilinden 18/02/2015 tarihinde re’sen silindiğini, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin edildiğinden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yöneltmiş bulunduklarını, şirketin tasfiye/ek tasfiyesi için karar vererek şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi ve ayrıca iş mahkemesinde açılan davada HMK bağlamında taraf teşkilinin sağlanabilmesi amacıyla yeni bir kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün sicilinde kayıtlı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceğini, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.’ denilmek sureti ile kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirket ve kooperatiflerin tasfiyesinin TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre yapılacağı belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu madde ile belirtilen sınırlı hallere münhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Mezkur maddenin 15. fıkrası ile ‘Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.’ düzenlemesi getirilerek hukuki menfaatleri bulunanlar ile alacaklılara şirket ve kooperatifin ihyası için dava açma hakkı tanınmış olup, davacı tarafın ihyası talep edilen şirkete karşı başlattığı icra takibinin bulunduğu, şirketin sicilden re’sen terkin edildiği tarih itibariyle ise aleyhine açılmış derdest davanın bulunduğu, şirketin taraf olduğu dava varken ticaret sicil kaydının silinmesinin TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle hak düşürücü süresinin söz konusu olmadığı ve davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu…” gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı iken resen terkin edilen … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin Bakırköy 37. İş Mahkemesinin 2021/123 Esas sayılı dosyası yönünden yapılacak işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, şirketin ticaret siciline tescil ve kararın özetinin Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına, TTK’nın 547/2. maddesine göre mali müşavir …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve S.G.K Başkanlığını hasım göstererek Bakırköy 37. İş Mahkemesi nezdinde 2021/123 E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ancak ne var ki … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi adlı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği yapılan yargılama esnasında öğrenildiğini, İş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Bakırköy 37. İş Mahkemesince taraflarına, şirketin ihyası davası açmak için mehil verildiğini, taraflarınca süresi içerisinde İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, Ancak ne var ki, mahkeme nezdinde yapılan yargılama neticesinde, şirketin son tasfiye memuru olan … yerine şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere tasfiye memuru olarak mali müşavir … mahkemece tasfiye memuru olarak atandığını, tasfiye memuru için ise aylık 2.000,00 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 5 aylık 10.000,00 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkeme veznesine depo edilmesine karar verildiğini, ancak bu kararın, usul ekonomisine aykırılık teşkil etmekte olup, davacı müvekkiline de maddi olarak ağır bir külfet yüklediğini, müvekkilinin maddi durumunun ve gelirinin bu ücreti yatırmaya uygun olmadığını, tüm bunlara ek olarak, Bakırköy 37.İş Mahkemesinin 2021/123 E. sayılı dosyası yönünden yapılacak işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasını istedikleri … San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında daha önce İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkeme’sinin 2022/228 E., 2022/569 K. sayılı kararında “…’nün … sicil numarasına kayıtlı … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin Bakırköy 1.İş Mahkemesi’nin 2017/132 Esas Sayılı dosyasındaki işlemlere ve verilecek karar sonrası kararın infazına yönelik tüm işlemlere münhasır olmak üzere ihyasına,” “Tasfiye işlemlerinin tamamlanması için şirketin en son yetkilisi olan … T.C. Kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ve adı geçene ücret takdirine yer olmadığına” şeklinde karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini ve istinaf dilekçesi ekinde sunulduğunu ve bu kararda son şirket yetkilisi …’ın tasfiye memuru olarak atandığının görüleceğini, Müvekkilinin tasfiye memurunun ücretini karşılayamayacak durumda olması, eşinin de çalışmıyor olması göz önünde bulundurularak son tasfiye memurunun şirketin ihyası sırasında tasfiye memuru olarak atanması gerekirken, bu durum üzerinde hiç durulmadığını, mahkemenin kararının gerekçesinde de bu hususta herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, davanın kabulü yönünden mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olsa da tasfiye memuru ataması yönünden kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının tasfiye memuru yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilmiş olan şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile şirketin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına, tasfiye memurunun beş aylık ücret avansı 10.000 TL’nin davacı tarafından vezneye depo edilmesine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İhyası istenilen şirketin, 18/02/2015 tarihinde, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydının resen silindiği anlaşılmakla birlikte dosya kapsamında Bakırköy 37. İş Mahkemesinin 2021/123 E sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine açılmış hizmet tespiti davası bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesince de davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava kapsamında ihyasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilince hükümde tasfiye memuru için tayin edilen beş aylık toplam 10.000 TL tasfiye memuru avansının müvekkiline yüklenmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan bir şirketin ihyasına karar verildiğinde, ayrıca tasfiye memuru atanmamalıdır. Çünkü şirket, tasfiyesiz olarak sicilden terkin edilmiştir. Buna rağmen ilk derece mahkemesince ihya kararıyla birlikte tasfiye memuru atanması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu bakımdan resen düzeltilmesi gerekmiştir. Çünkü iş bu kararla şirket varsa terkin öncesi organlarıyla temsil edilecektir. Yöneticilerin süresi dolmuşsa, şirket kendi organlarını seçebileceği gibi, bunun gerçekleşmemesi halinde, şirket aleyhine açılan dava içinde, esas davayı gören mahkemece bir temsil kayyımı atanması suretiyle yargılamaya devam edilebilecektir. Şirketin veya bir mal varlığının tasfiyesi söz konusu olmadığından, tasfiye memuru atanması da söz konusu değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının resen düzeltilmesi gerekmiştir. Kararın düzeltilmesi sonucu tasfiye memuru atanmasına ilişkin hüküm bölümü çıkarılacağından, hükümde atanan tasfiye memuru ücret avansına ilişkin hüküm bölümü de ortadan kalkmış olmaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca resen gözetilen sebeplerle ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca, resen gözetilen sebeplerle İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Memurluğunun … sicil numarasına kayıtlı iken TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilmiş olan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sicil kaydının, Bakırköy 37.İş Mahkemesinin 2021/123 esas sayılı dosyası yönünden yapılacak işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına, 2-Şirketin ticaret siciline tescil ve kararın özetinin ticaret sicil gazetesinde ilanına, 3-Davalı yasal hasım konumunda olduğundan, davacı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Harç peşin alınmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de; davalı … yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının, karar kesinleştikten sonra, yatıran tarafa iadesine,7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, c-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, kararımızın mahiyetine göre, davacı üzerinde bırakılmasına,8-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.