Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/492 E. 2023/547 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/492
KARAR NO: 2023/547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08.11.2023
NUMARASI: 2022/234 Esas – 2022/710 Karar
DAVA: Zayi Nedeniyle Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali )
Çek iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacının keşidecisi … LİMİTED ŞİRKETİ olan, 20.10.2018 keşide tarihli, 60.000,00 TL. bedelli, … Bankası A.Ş Zeytinburnu Bulvar Şubesi’ne ait, … seri numaralı, … IBAN numaralı hesaba ait 1 adet çeki kaybettiğini, müvekkili olan davacının çekin zilyedi olduğunu, en son alacaklı … Limited Şirketi’nin çeki bankaya götürdüğünde karşılıksız çıktığını bunun üzerine keşideci şirketi şikayet ettiğini ve icra takibi başlattığını, fakat bahse konu çekin bedelinin alacaklı şirkete ödemesi yapıldığından alacaklı şirketin davadan feragat ettiğini, ödeme yapıldığından tarafların ibraname düzenlediğini, bu şekilde karşılıksız çıkan çekin, keşideci şirket çalışanı müvekkili olan davacı …’a alacaklı şirket tarafından teslim edildiğini, çekin işlevsiz olduğunu, tahsil kabiliyetinin olmadığını, çek üzerinde hak sahibi olan kişinin yetkili ve meşru hamilinin müvekkili olan davacı olduğunu, çekin kaybedildiğini ancak bulunamadığını, çekin bankaya tesliminin bankacılık sisteminden düşülmesinin yasal zorunluluk olduğunu ancak çekin zayi olması nedeni ile bu durumun mümkün olmadığını ileri sürerek çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosyasa mübrez İstanbul Anadolu 16. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/748 E.- 2019/215 K. Sayılı kararında; Müştekinin … şirketi olup, şikayetten feregat edilmesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiği, sunulu tarihsiz ibraname suretinde dava dışı … şirketi tarafından icra dosyasına konu borcun ödendiği beyanının vekaleten imzalanmak suretiyle beyan edildiği, Dosyaya sunulu çek suretinde çek keşidecisinin dava dışı … şirketi olup, çekin …Ltd. Şti. Lehine düzenlendiği, lehtar ciranta tarafından dava dışı şirkete ciro edildiği ve en son dava dışı …Ltd. Şti. Tarafından bankaya ibraz edildiği ve ibraz tarihinde çekin karşılığının bulunmadığının ilgili banka tarafından kaşelendiği, çek aslının davacı tarafından teslim alındığı beyanıyla davacı tarafından çek suretinin ön yüzünde şerh bulunduğu görülmüştür.Tüm bunlardan; davacı tarafından her ne kadar çekin davacı tarafından teslim alınması ile çekin son hamilinin davacı olduğu ileri sürülerek huzurdaki dava açılmış ise de; Zayi nedeniyle çek iptal davasının çekin yetkili yasal hamili tarafından açılabileceği, çekin bankaya ibrazından sonra ve çek bedelinin keşideci tarafından ödenmesiyle ciro edilmeksizin başkasına elden devrinin olanaksız olduğu, ibrazdan sonra çekte hak sahibi olabilmesi için TTK.nun 705 nci maddesi uyarınca adına alacağın temliki hükümlerini doğuran bir cironun bulunması veya alacağın temliki sözleşmesinin bulunması gerektiği, oysaki somut olayda davacı tarafından keşideci şirket çalışanı olduğunun beyan edildiği, dolayısıyla davacı tarafından çekin keşideciye vekaleten alındığı anlaşılmakla davacının yasal hamil olarak kabul edilemeyeceği, bu halde davacının huzurdaki talep yönünden aktif dava ehliyeti bulunmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ( 15.11.2017 T., 2016/3882 E. , 2017/6192 K. ) benzer bir kararında da belirtildiği üzere, bu tür davalarda dava ehliyeti yönünden çeki elinde bulunduran (zilyedi olan) en son kişinin davacı olması hukuka uygun olduğunu, zilyedin rızası dışında çeki kaybetmesi yeterli olduğunu, burada ayrıca yetkili hamil olma şartı aranmadığını, ispat açısından da çekin zilyedi olan kişinin çekin rızası dışında elinden çıkması olduğunu, aksi halde çek iptal hükümleri işlevsiz kalacak böylece ticari hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan kambiyo senetleri de kullanılamaz hale geleceğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle dava ehliyeti yönünden müvekkilinin zilyedi olduğu çekin yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiğini, kaldı ki Yargıtay kararında da belirtilen ” iptal talebinde bulunan şahsın ispat etmesi gereken husus zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkması” olduğunu, yani Yargıtay en son aşamada çekin zilyetliğini de taraf ehliyeti açısından kabul ettiğini, yine bu çeki rızası dışında kaybetmesi davada taraf olması için yeterli olduğunu, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere çekin karşılığı ödenmiş ve bu şekilde ibraname düzenlendiğini, ayrıca çekin üzerinde de görüleceği üzere ” iptal ” şerhi bulunduğunu, böylece çekin işlevsiz hale geldiğini, müvekkilinin iş bu davayı açmasında yeterli hukuki yararı bulunduğunu, Yargıtay kararında da belirtildiği üzere beyanlarının dışında daha fazla ispat yükü altına sokulmalarının zayi sebebiyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getireceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 6102 sayılı 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757. maddesi uyarınca göre zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, davacının yetkili hamili olduğunu ileri sürdüğü çekin dava dışı şirket tarafından keşide edildiği, yine dava dışı şirket tarafından takastan ibrazı sonucu karşılıksız şerhi verildiği, hamil dava dışı şirketin yasal yollara başvurması sonucu keşideci dava dışı şirket tarafından çekin bedelinin ödenerek, keşideci şirket adına keşideci şirket çalışanı davacı tarafından teslim alındığı, bu surette keşideciye döndüğünü ileri sürerek, bundan sonra dava konusu çekin davacı tarfından zayi edildiğini ileri sürmektedir. Hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı alacak hakkının çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652. maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil, hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Bu talebin ileri sürülmesindeki amaç, kıymetli evraka bağlı hakkın, kıymetli evrakın zayi olması nedeniyle ileri sürülmesinin sağlanmasıdır. İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusu çekte davacının yetkili hamil olduğuna ilişkin emare bulunmadığı gibi bu çeke bağlı bir alacağın tahsilinin amaçlandığına dair hukuki yararın varlığı da kanıtlanmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.03.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.