Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/484 E. 2023/564 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/484
KARAR NO: 2023/564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12.01.2023
NUMARASI: 2023/12 Esas
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında imzalanan … Aracılığı Sözleşmesi gereğince müvekkil şirketin; İstanbul Büyükçekmece Celaliye … Ada … Parsel ile Büyükçekmece Celaliye … Ada … Parsel numaralı gayrimenkullerin satışında aracılık ettiğini, işbu sözleşmede müvekkilin aracı olarak anıldığını, ‘…’nın pazarladığı kendisi veya başka firmaları inşa ettiğini, konut veya işyeri projelerindeki taşınmazların, aracı tarafından yabancı uyruklu yerli kişilere, her iki parti tarafından anlaşılan şartlarla satışa katkıda bulunmasının koşullarının bu sözleşmenin konusunu teşkil ettiğini, Aracı’nın komisyon tutarı projelerdeki 1. El satışlarında ve arsa, arazi satışlarında aracının yönlendirdiğini, yabancı müşteri için satın alınan mülkün satış bedeli içerisinden KDV ve komisyon tutarları düşülerek net bedel üzerinden %10 şeklinde hesaplanacağını, Büyükçekmece Celaliye … Ada … Parsel ve … ada … Parselin aracı firma vasıtası ile satıldığını, toplam satış bedeli üzerinden %10 komisyon ödeneceğini,Büyükçekmece Celaliye … Ada … Parsel ve … Ada … Parsel numaralı gayrimenkullerin satışlarını sözleşme kapsamında 08/02/2022 tarihinde gerçekleştirdiğini, davalı tarafın gayrimenkullerin satışlarını sözleşmeye uygun şekilde gerçekleştiren müvekkil şirkete hak etmiş olduğu komisyon bedelini ödemediğini, ticari ilişkinin varlığına ilişkin somut delillerin olmasına karşın davalı şirket tarafından komisyon bedelinin ödenmemesini, hatta aradaki ticari ilişkinin reddedilmesi açık şekilde davalı şirketin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkilin hak kaybına daha fazla uğramaması adına alacağının garanti altına alınması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalı şirketin menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları, bankalardaki mevduatları üzerine teminatsız veya mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında 12.01.2023 tarihli ara kararla; “…Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacı yan rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağının varlığına dair yaklaşık ispat koşulunu yerine getiren herhangi bir bilgi ve belgeyi bu aşamada dosyaya ibraz etmediği gibi, müeccel bir alacağın varlığının iddia edilmesi durumunda borçluların muayyen yerleşim yerinin olmadığı, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendileri kaçmaya hazırlandığı, kaçtıkları, bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de dosyaya ibraz etmemiştir. Ayrıca davacının alacağının olup olmadığı, dosyaya sunmuş olduğu sözleşme ve faturaların yargılamayı gerektirdiğinden yaklaşık ispat koşullarının sağlanamadığı..” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talep dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrarla; Müvekkili şirketin talep dilekçesinde bahsedilen sözleşme gereğince hak kazandığı komisyon bedelinin tarafına ödenmesi için davalı tarafa Bakırköy … Noterliğinin 07.04.2022 Tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, davalı tarafın Kartal … Noterliğinin 13.04.2022 Tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini. cevabı ihtarında; müvekkilinin 07.04.2022 tarih ve şirket yetkilisi tarafından Bakırköy … Noterliğinin … Yevmiye Numaralı ihtarname ile bahsedilen 20.12.2021 tarihli “… Aracılığı Sözleşmesi” imzalanmamıştır. Müvekkil şirket yetkilisi tarafından zımnen kabul edilmemiş olan işbu sözleşmenin içerdiği hak ve yükümlülükler müvekkil şirketi bağlamamaktadır. Söz konusu sözleşmenin geçersiz olduğunu ve sözleşmedeki oranın tarafımızca kabul görmediğini sözlü olarak tarafınıza bildirmiş bulunmaktayız ve işbu sözleşme uyarınca müvekkil şirketin hukuki sorumluluğu yoktur. Bahse konu taşınmaz satışı da tarafınızca yapılmamış olup müşteri sizinle çalışmamıştır. Açıklanan nedenlerle, müvekkil şirketi bağlamayan ve hukuki sorumluluğu olmayan bu sözleşme uyarınca iddialarınızdan vazgeçmeniz aksi takdirde tüm yargılama giderleri tarafınıza ait olmak üzere ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla tüm hukuki haklarımızı kullanacağımızı ihtaren bildiririz.” dendiğini, Davalı tarafın kötü niyetli olup sözleşmeyi haksız şekilde reddettiğini, tarafların şirket yetkilileri tarafından şirket kaşesinin basılması suretiyle imzalanan sözleşmenin yanı sıra tarafların arasındaki ticari ilişkiyi ispatlayıcı birçok hususun da mevcut olduğunu, zira sözleşmeye konu olan gayrimenkullerin dava dışı müşteriye satılma süreci ile birlikte satış sonrasındaki süreçte taraflar hem yazılı hem sözlü şekilde iletişim halinde olduklarını, müvekkili şirket çalışanları ile davalı şirket çalışanları arasında sık sık “whatsapp” yazışmaları yapılmış olup sürecin ilerlemesi için birlikte çalışmalar yapıldığını, müvekkili şirket çalışanlarından …, davalı şirket çalışanlarından Satış Müdürü … Hanım, Muhasebe Bölümünden … Bey ile şirket yetkilisi … ile yazışmalar gerçekleştirdiğini, buna ilişkin yazışmaların dilekçe ekinde sunulduğunu, Dilekçe içeriğinde tüm ayrıntıları ile birlikte izah edildiği üzere müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan … Aracılığı Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin gayrimenkul satışlarında aracılık faaliyetinde bulunmuş olup bu satışlardan da komisyon bedeline hak kazandığını, ancak davalı şirketin dava konusu komisyon bedeline ilişkin ödemeyi tüm ihtar, faturalar ve ikazlara rağmen müvekkili şirkete ödemediğini ve sözleşmeyi kötü niyetli ve mesnetsiz şekilde reddettiğini, Müvekkilinin hak kaydına daha fazla uğramaması adına alacağının garanti altına alınması gerektiğini, müvekkili şirketin, davalı şirketteki mevcut alacağı hiçbir teminatla karşılanmadığı, ileride davalı şirketin mallarını kaçırma ihtimali olduğu için müvekkili şirketin alacağının tehlikeye düşeceğini, müvekkili şirket alacağının tahsili tehlikeye düşeceğinden, alacağın tahsilinin akim kalması kuvvetle muhtemel bulunduğundan, İİK’nun 257/1 maddesi gereğince, davalı şirketin menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları, bankalardaki mevduatları üzerine teminatsız veya mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, asıl dava içinde İİK’nın 257 vd maddeleri uyarınca talep edilen ihtiyati haczin reddine dair ara kararının istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, taraflar arasında akdedilen … Aracılığı Sözleşmesi uyarınca İstanbul Büyükçekmece Celaliye … Ada …Parsel ile Büyükçekmece Celaliye … Ada … Parsel numaralı gayrimenkullerin satışında aracılık ettiğini, ancak davalı yanca sözleşmede belirlenen komisyon tutarının ödenmediği ileri sürülerek komisyon alacağı tutarının şimdilik 100.000 TL si nin davalıdan tahsili ile bu tutar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. Davalı ise cevap dilekçesinde usulü ve esas yönden davanın reddini talep etmiş, davalı ile arasında imzalandığı ileri sürelen sözleşmedeki imzanın kendilerini bağlamadığı ileri sürülmüştür. İlk derce mahkemesince ihtiyati haciz talebi reddedilmiştir. İhtiyati haciz İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir geçici hukuki koruma kurumu olup, yargılamadan önce talep edilebileceği gibi derdest bir dava içinde de istenmesi mümkündür. Davacı alacağını taraflar arasında akdedildiğini iddia ettiği … Aracılığı Sözleşmesi uyarınca komisyon alacağı iddiasına dayandırıldığı da gözetildiğinde ve davalının dava dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesindeki savunmaları dikkate alındığında, mahkemece yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle, sunulan deliller dikkate alınarak, İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki delillerin toplanmasından sonra, talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesince yargılamanın her aşamasında yeniden ihtiyati haciz talebinin değerlendirilebileceği açıktır. İlk derece mahkemesinin ara karar tarihi itibariyle dosya kapsamına göre yapılan değerlendirme ışığında ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 30.03.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.