Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/372 E. 2023/468 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/372
KARAR NO: 2023/468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02.01.2023 tarihli Ara karar
NUMARASI: 2022/1067 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati haciz talep davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında akdedilen 10 farklı satış satın alma sözleşmesi kapsamında müvekkiline ödenmeyen 1.281.341,55 USD’nin 527.536,12 USD tutarındaki kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı … Bankası arasında imzalanan sigorta poliçesi kapsamında olan … Bankası AŞ ve davalı şirketler arasında organik bağ olduğunu iddia ederek alacağın tahsiline karar verilmesini, aralarında organik bağ bulunan davalı şirketlerin son dönemlerde ekonomik sorunlar yaşadığı ve bu sorunlar sebebiyle alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla şirketin mal varlıklarını başkaca şahıslara devretmeye başladığı, borçlarını ödeyemez duruma geldiğini iddia ederek öncelikle davalı şirketin mal varlıklarını, hak ve alacaklarını başkalarına devretmesini önlemek amacıyla şirketlerin menkul ve gayrimenkul malları, bankalardaki ve diğer üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 02.01.2023 tarihli ara kararında; “… asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtayiti haciz kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden davacı vekilinin davalılar … ve … A.Ş’nin menkul ve gayrimenkul malları ile bankalardaki ve diğer 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin koşulları bulunmadığından reddine…” ara karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 10 farklı satış ve satın alma sözleşmesi kapsamında müvekkilinin davalıya eksiksiz olarak temin ettiği ürünler karşılığında müvekkiline ödenmeyen alacaklarının bir kısmının davalı … Bankası AŞ ile müvekkili arasında akdedilen sigorta poliçesi kapsamında tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili bakiye kısmının ise davalılardan tahsili amacıyla davanın açıldığını, borçlarını ödemeyez hale gelen alacaklılara zarara uğratmak amacıyla mal varlıklarını dava dışı 3. kişilere devrederek şirketin içini boşaltmaya çalışan davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep edildiğini, taleplerinin reddedildiğini, 2015 yılından bu yana taraflar arasında işçi kıyafetleri ve teçhizatlarına ilişkin olarak pek çok satış ve satın alma sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme kapsamında sözleşme konusu ürünlerin ihracatının yapıldığını, müvekkili ile davalı … AŞ arasında neredeyse 15 yıl boyunca ticari ilişkinin sürdüğünü, toplamda 10 adet satış ve satın alma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelere ilişkin olarak davalı … Bankası AŞ arasında 10.02.2022 tarihinde kısa vadeli ihracaat kredi sigortasının akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, ürünleri teslim ettiğini, ancak davalıların edinimlerini yerine getirmediğini, sözleşmede belirtilen ödemelerin zamanında yapılmadığını veya eksik yapıldığını, müvekkili şirketin davalı …’den toplamda .281.341,55 USD alacağı bulunduğunu, alacağına ilişkin olarak birçok kez aralarında organik bağ bulunan davalı … AŞ ile iletişime geçerek bedelin ödenmesinin talep edildiğini ancak sonuç alınamadığını, haricen edinilen bilgilerle göre taşınmazların devredildiğini, davalı firma sahibi tarafından şirket merkezlerinin faaliyet gösterdiği taşınmazların kızlarına devredilmesinin dahil şirketin içini boşaltmak amacıyla muvazaalı hareket edildiğini gösterdiğini, … şirketinin 14.07.2022 tarihinde Tataristan Tahkim mahkemesinde iflas başvurusunda bulunmuş olduğunu, alacaklılarını ödeyemediğini ,toplam borç tutarının 18,6 milyar Ruble olarak belirlendiğini, mahkeme tarafından yazılı açıklama ile ifade edildiğini, işçilerin iş akitlerini feshettiğini, bu durumun basına yansıdığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin alacağının ivedilikle güvence altına alınmasının gerektiğini, mağdur olduğunu iddia ederek ,ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca, ihtiyati hace ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili tarafından, dava dilekçesine ekli olarak, sözleşme örnekleri , fatura örnekleri, şirketlere ait bilgi ve belgeler ibraz edilmiştir. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında somut olayın incelenmesinde; davacı tarafça ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak gösterilen bilgi ve belgeler ihtiyati haciz kararı verilmesi için yasal düzenlemede ifade edilen kanaat getirilecek deliller kapsamında kabul edilmemiştir. Diğer taraftan davacının davalı borçlu şirketin mallarını kaçırdığı ve benzeri gibi iddialarının soyut nitelikte bulunduğu ve İİK’nın 258.maddesinde aranan yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmeden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.03.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.