Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/333 E. 2023/591 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/333
KARAR NO: 2023/591
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2018
NUMARASI: 2018/540 E. – 2018/721 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın pasif husumet nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhinde başlatılan icra takibi sırasında, şirketin sicilden terkin edilmesi nedeniyle takibin semeresiz kaldığını, takibe yönelik işlemlerin devamı için şirketin ihyası gerektiğini ileri sürerek, sicilden terkin edilen davalı şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”…incelenen sicil kayıtlarından, sicilden resen terkin edildiği anlaşılan şirketin ihyası istemine ilişkin eldeki davada, yasal hasım olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yerine, ihyası istenilen ve sicilden terkin edilmesi nedeniyle tüzel kişiliği sona erdiği anlaşılan şirketin davalı olarak gösterilmesi nedeniyle, dava şartı yokluğundan HMK’nın 114. ve 115. Maddeleri gereği.. ” gerekçesiyle, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçlu şirket hakkında, İstanbul …İcra Dairesinin … Esas dosyasında başlatılan takibin semeresiz kalması üzerine şirketin adresinin tespit edilememesi nedeniyle bu davanın açıldığını, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, sicil kaydının yeterince incelenmeden karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydı ticaret sicil müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden re’sen silineceği, aynı maddenin 15. bendinde “…ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketi veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği” düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda, şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin edildiği sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket dava tarihi itibariyle, ticaret sicilinden terkin edilmiş ve tüzel kişiliği sona ermiştir. Bu nedenle, davalı şirketin taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca, davalı şirket hakkındaki davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Karar kesinleştikten sonra dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06.04.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.