Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/302 E. 2023/227 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/302
KARAR NO: 2023/227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29.12.2022
NUMARASI: 2022/1124 D.İş. – 2022/1124 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talepli değişik iş dosyasında talep edenin ihtiyati tedbir isteminin ilk derece mahkemesince kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen kararın reddedilen kısmına karşı, talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ve …Ticaret şirketlerinin kurucusu olduğunu, karşı tarafın ise müvekkilinin çalışanı olduğunu, müvekkilinin 67 yaşında hafıza rahatsızlığı dahil rahatsızlıkları olan kimsesiz bir kişi olduğunu, geçirdiği beyin kanaması nedeniyle uzun süre hastanede yattığını, sağlık raporunda beyin kanaması geçirdiği, muhakeme bozukluğu olduğu, noterde işlem yapamayacağı, afazi hastası olduğunun açıkça belirtildiğini, eski çalışanı davalı …’un kendisini kandırdığını, müvkkilinin şirketlerdeki paylarını kendisine devretmesi konusunda vadeli olarak bedeli ödeyeceğini vaat ederek, müvekkilinin yaşlılığı ve hastalığından yararlandığını, bu şekilde şirket hisselerini üzerine geçirttiğini, müvekkilinin …İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … Dış Ticaret Limited Şirketinin tek hissedarı iken sözleşmeye dayanarak 26.10.2022 tarihinden başlamak üzere 84 ay aylık ödemeler karşılığında karşı tarafa sattığını, müvekkilinin sözleşmeye güvenerek pay devirlerini de yaptığını, sözleşmede de belirtildiği gibi 26.10.2022 tarihli ilk taksit ödemesinin pay devirleri için olduğunu, müvekkili beyanına göre davalının 26.10.2022 tarihinde ödeme yapmadığı gibi şirketleri ve içinde bulunan makine parkurunu üçüncü kişiye satma gayret ve çabası içinde olduğunun öğrenildiğini, eski çalışanı karşı tarafın 67 yaşındaki müvekkilini kandırdığını, şirketi peşin para ile makinelerin hurda fiyatına 3. kişilere satıp gitme gayretinde olduğunu, sözleşmenin ve anılan şirketlerin pay devirlerinin iptali için taraflarınca dava açılacağını, yasa gereği gibi arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin sona ermesinin beklendiğini, esas davanın mahkemesine müracaatı sürecine kadar telafisi imkansız zararlarının doğacak olması ve şirketlerin devri halinde davanın konusuz kalacak olması yine karşı tarafın üzerine mal varlığı olmaması sebebiyle alacağın tehlikeye girecek olması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek, … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … Dış Ticaret Limited Şirketindeki karşı taraf … paylarını 3.kişilere devrini önleyici ihtiyati tedbir konulmasına ve adı geçen şirketlere kayyıt atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Karşı taraf vekili, beyan dilekçesinde özetle; talep edenin tarafları, konusu ve talep sonucu birbirinin aynısı olan iki dava açtığını, İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2022/952 D.İş ve 2022/988 Karar sayılı dosyası ile tüm taleplerinin reddedildiğini hisse devrinin Kartal … Noterliğinin … yevmiye nolu ve 26.09.2022 tarihli limited şirketlerde pay devir sözleşmesi ile yapıldığı, 26.09.2022 tarihinde pay devri taahhüdü ve sözleşmesi de imza edildiğini, bu sözleşmeye şirketin yeminli mali müşaviri … ve avukatı …’ın tanık olarak katıldığını, ortada bedelsiz olarak yapılan alım- satım işlemi olmadığını, müvekkilin senet 84 adet senedi düzenleyerek talep edene teslim ettiğini, tedbir şartlarının oluşmadığını savunarak, talebin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebin değerlendirildiği 29.12.2022 tarihli kararında özetle; ” … İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 389/1 maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK’nun 390/3 maddesine göre tedbir talebi eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğruluğunun kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle ihtiyati tedbire karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar verilmemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını gözetilmesi gerekli ve zorunludur.Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan Hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, Hakim her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati tedbir kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtiyati tedbir şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ispat edilememişse, veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK’nun 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati tedbire karar verilmelidir.Talep ehliyetsizlik hukuki sebebine dayandırılmış olup, talep ekinde sunulan hastane raporunun yaklaşık ispat için yeterli olduğu kanaatine varılmakla şirket hisselerinin 3. kişiye devrinin tedbiren durdurulması istemi Mahkememizce yerinde görülmüştür. İlgili her iki şirketin kayıtları https://www…gov.tr web adresinden tetkik edilmiş, nevi değişikliği ile anonim şirket oldukları belirlenmiş, ancak şirketlere kayyım atanması yönünden gerekliliğin yaklaşık da olsa sübut bulmadığı, taraflar arasındaki menfaat dengesine uygun olmayacağı … ” gerekçesiyle tedbir isteminin kısmen kabulü ile, …’ın… İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi (eski ünvan … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi) ile … Anonim Şirketindeki (eski ünvan … Limited Şirketi) hisselerinin 3.kişilere devrinin tedbiren önlenmesine, adı geçen şirketlere kayyım atanması talebinin ise reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şirket hisselerinin 3.kişilere devrinin önlenmesi talebinin kabul edilmesine rağmen şirkete kayyım atanması talebinin reddedildiğini, ancak bu şirketlere ivedi olarak kayyım atanması gerektiğini, karşı tarafın kendisini kandırıp şirketlerin payını kendisine devretmesi konusunda vadeli olarak bedeli ödeyeceğini vaat ederek müvekkilinin yaşlılığı ve hastalığından yararlandığını, şirket hisselerini üzerine geçirdiğini, …, 3.500.000,00 EURO tutarındaki şirketi tek bir kuruş vermeden, ödemeye ilişkin hiçbir teminat sunmadan şirketlerin hisselerini ve şirketleri üstüne geçirdiğini, bu sırada şirketin kasasında 168.000,00 Euro, 3.000.000,00 TL, 350.000,00 Euro değerinde Almanya’ya gönderilmeye hazır stok mal, 5.000.000,00 TL değerinde arsa, 600.000,00 TL değerinde araç olduğunu, şirketin net karının aylık 150.000,00- 300.000,00 EURO arasında olduğunu, şirketin ne devlete ne de 3.kişiye bir borcu olmadığını, tüm bunların hiçbir teminat alınmadan, hiçbir peşinat ödenmeden … tarafından ele geçirildiğini, hiçbir aklı başında kimsenin, babasının oğlu bile olsa teminat almadan, bu denli bir varlığı peşin ödeme almadan başka birinin üstüne geçireceğinin düşünülemeyeceğini, karşı tarafın ödemekle yükümlü olduğu senetlerden birinin ödememesi üzerine, İstanbul Anadolu 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında haciz işlemleri sırasında şirketler ve …’ın üzerinde hiçbir malvarlığı bulunamaması üzerine tarafımızca şirketlerin ve …’ın tüm malvarlığının başkalarının üzerine geçirilmiş olduğunun fark edildiğini, bunun da açıkça …’ın şirketi borçlandırıp içini boşaltıp ortadan kaybolmayı amaçladığını gösterdiğini, 3.500.000,00 EURO değerindeki bir şirketin tek kuruş peşinat alınmadan, hiçbir teminat alınmadan devir edilmesinin de ticari hayatta görülmüş şey olmadığını, müvekkilinin hasatlığından ve yaşlılığından yararlanıldığını, şirketin borçlandırılmaması ve kayyım atanması yönünde tedbir kararı verilmesinin gerektiğini, ret kararının hatalı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, karşı taraf …’ın … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi (eski ünvan … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi) ile … Ticaret Anonim Şirketindeki hisselerinin devrini önleyici tedbir ile şirketlere kayyım atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Bu ret kararına karşı, tedbir talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, tedbir talep eden vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir talep eden vekili, karşı tarafın, müvekkilinin hastalık ve yaşlılığından yararlanarak ve müvekkilini kandırarak dava dışı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … Ticaret Limited Şirketlerindeki hisselerini devraldığını, karşı tarafın pay devri karşılığı bedeli ödemediği gibi şirketlerin mallarını da üçüncü kişilere devretme çabası içinde olduğunu, şirketin için boşaltmaya çalıştığını, pay devirlerinin iptali için dava açacaklarını, dava açılmadan önce telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması için karşı tarafın adı geçen şirketlerdeki hisselerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve şirketlere kayyım atanması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece verilen 29.12.2022 tarihli karar ile, talebin kısmen kabulü ile şirket hisselerinin devrinin önlenmesi yönündeki istemin kabulü ile hisseler üzerine devri önleyici tedbir konulmasına kararı verilmiş, ancak şirketlere kayyım atanması talebi reddedilmiştir. Talep eden vekilince de kayyım atanması talebinin reddi kararına ilişkin olarak istinaf isteminde bulunulmuştur. HMK’nın 389/1.maddesi ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmünü, 390/3.maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmünü, 391/1.maddesi ise ” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” hükmünü içermektedir. Somut olayda, mahkemece adı geçen şirketlere tedbiren kayyım atanması talebinin reddine karar verilmesi, talep edenin kayyım atanmasını talep ettiği şirketlere husumet yöneltmediği ve yaklaşık ispatın sağlanamadığı nazara alındığında usul ve yasaya uygun olup tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin 29.12.2022 tarihli karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin 29.12.2022 tarihli karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Tedbir talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.