Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/286 E. 2023/718 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/286
KARAR NO: 2023/718
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.12.2022
NUMARASI: 2022/983 E. – 2022/928 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tic. A.Ş şirketinde süresiz iş akdi ile çalışmaya başladığını, ancak davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğini, bu nedenle alacakların tahsili için dava ikame edildiğini ancak alacakların kesinleştiğini, davacıların toplam alacaklarının 1.372.241,19 TL olduğunu, ancak dava dışı … Tic. AŞ şirketinden hiç bir tahsilat yapılamadığını, ortaklarının bu şirketi gözden çıkarıp iş bu davada taraf olan iki şirket üzerinden ticaretlerine devam ettiklerini, işçilerin şirket ortakları alacakları için kendi şirketlerine icra takibi başlattıklarını, şirketin tüm mal varlığını haczedip şirket araçlarını satışa çıkardığını, dava dışı şirketin işçileri haksız olarak işten çıkardığını, kesinleşen alacaklara ilişkin icra takibi de başlatıldığını ancak herhangi bir tahsilat yapılmadığını, ancak şirketin kurucularının kendi alacaklarını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlattığını ve kendi alacaklarını garanti altına aldıklarını, bununla birlikte davalı … ve dava dışı ….Tic. A.Ş şirketinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 3.940.763,93 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, planlı şekilde takipler başlatıldığını ve davacı işçilerin zor durumda kaldığını, dava dışı şirket ile diğer davalıların gerçekte aynı kişiler olduğunu, alacağın tahsili için dava açılmasının zaruri olduğunu, bu nedenle zor durumda olan davacılar adına adli yardım taleplerinin kabul edilmesini, kesinleşen mahkeme kararları uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davanın kabul edilmesini talep ve dava etmektedir.Davalı vekili savunmasında özetle; Davacı tarafça, davalı … Ticaret A.Ş. aleyhine açılan iş bu davada, yasal zorunluluk olan arabuluculuk şartı yerine getirilmediğini, davacı tarafça, davalı … Ticaret A.Ş. Aleyhine evveliyatta açılan ve kesinleşmiş, İş Davası ve İcra Takibi başlatıldığını, huzurda ki davanın derdest dava ve talep olması ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, davalı … Ticaret A.Ş. İle diğer davalı … Pazarlama Kooperatifinin ayrı tüzel kişiliklere sahip işletmeler olduğunu, davacı tarafın alacağını tahsil etmediği / edemediği beyanının gerçek olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinin 2022/332 Esas, 2022/628 Karar ve 30.08.2022 tarihli kararı ile; Görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. İstinaf incelemesine konu karar, dosya kendisine gönderilmiş olan Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava ilk olarak İş Mahkemesi nezdinde açılmış, İstanbul Anadolu 7.İş Mahkemesi 2022/432 E, 2022/628 K sayılı karar ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/962 Esas sayılı dosyasına tevzi edildiği, anılan Mahkemece 2020/857 Karar numarasıyla 08/12/2022 tarihinde birleştirme kararı verilerek dava dosyası Mahkememizin 2022/970 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildiği ancak Mahkememizin bu dosyasında 07/12/2022 tarihinde İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiğinden İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/962 Esas 2022/857 Karar sayılı dava dosyası Mahkememizin 2022/983 sıralı esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.Dava; Davalı şirketler arasındaki organik bağın tespiti ile işçilik alacağı alacağı istemiyle başlatılan takipten her iki şirketinde sorumlu olduğu tespiti, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacılar tacir olmayıp daha önce davalı Kumcular İnşaat adlı şirkette çalışan kişilerdir. Davanın tüm tarafları tacir olmadığı gibi tüzel kişilik perdesinin aralanması TTK da düzenlenmemiştir. Dava konusu 6102 sayılı TTK nın 4-5.maddeleri kapsamında mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. ( İstanbul BAM 46.HD 2021/149 E, 2021/856 K) Bu kapsamda, davalıların tacir olmasına karşın, davacı tarafın tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle Mahkememizin görevli bulunmadığı, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı gözetilerek…” gerekçesiyle, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, HMK’nın 20.maddesindeki prosedür çerçevesinde başvuru hâlinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dışı …AŞ şirketinin müvekkili gibi birçok işçiyi haksız olarak işten çıkardığını, hak edişlerini ödeyeceği vaadiyle işçileri 2 yıldır oyaladığını, kesinleşen alacaklara ilişkin icra takibi başlatılmış olsa da herhangi bir tahsilat yapılamadığını, dava dışı şirketin planlı şekilde ticareti terk ettiğini, işçilerinin haklarını gasp ettiğini, şirket kurucularının dahi alacaklarının tahsil için icra takibi başlattıklarını, bununla da kalmayıp danışıklı şekilde davalı kooperatifi ve dava dışı şirketten alacaklarının olduğu iddiası ile takip başlattıklarını, planlı bir şekilde takiplerin başlatıldığını, müvekkili işçilerin zor durumda bırakıldığını, dava dışı şirket ile davalıların aynı şirketler olduğunu, dava dışı şirket ile davalıların grup şirket olduklarını, ticari şirketin borçlarından başka bir tüzel kişinin sorumlu tutulmasına çapraz olarak perdeyi kaldırma denildiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ilkesince sorumluluğun doğabilmesi için her şeyden önce her iki şirket arasında iktisadi özdeşliğin bulunması gerektiğini, bu sebeple müvekkilinin işçilik alacaklarından davalı şirketlerin sorumlu olduğunu davada muhatap olarak gösterdiklerini, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle iş mahkemesine görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulduğunu, talebin kabul edilerek Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, perdenin aralanması yoluyla, dava dışı şirkete karşı doğmuş olan işçilik alacağının davalı şirketlerden tahsili istemiyle açılmış bir alacak davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, davacı ve dava dışı gerçek kişiler tarafından dava dışı iş veren … Tic AŞ aleyhine iş mahkemesinde işçilik alacağına dair davalar açıldığı, mahkeme ilamlarının icra takibine konu edildiği, davacı ile birlikte toplam 12 gerçek kişinin dava dilekçesiyle alacak davasını açtıkları, iddialarını tüzel kişilik perdesinin aralanmasına dayandırdıkları, dosyanın tefrik edildiği, iş mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, mahkemece açılan dava hakkında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Emsal Yargıtay 11. HD 2017/3979 Esas, 2017/5598 Karar ve 23.10.2017 kararı ile; “…Ancak, davacı vekili, davalı şirketler arasında organik bağın bulunduğunu ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak borçtan sorumlu tutulmaları gerektiğini, davalı gerçek kişilerin ise bu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri ve ortakları olduğu için borçtan sorumlu olduklarını ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, davalı şirketlerin grup şirketi olduğunu, ancak bu durumun tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak grup şirketlerin ve ortaklarının malvarlığına gidilmesini gerektirmediğini savunmuştur. Bu durumda, işbu davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davalı şirketler arasındaki organik bağın tespiti ve diğer yönetici ortaklarında tüzel kişilik perdesi kaldırılarak borçtan sorumlu tutulmaları istemine ilişkin olduğu, bu haliyle davalılar yönünden TTK’nın 3. maddesi gereğince ticari iş niteliğinde olduğu gözetilerek işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır…” şeklinde karar verilmiştir. Anılan emsal içtihatta da belirtildiği üzere, uyuşmazlıkta tüzel kişilik perdesinin aralanması kapsamında koşulların mevcut olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerekir. Davadaki uyuşmazlık, TTK’da düzenlenen şirketler hukukuna göre çözülecektir. O halde dava TTK’nın 4. maddesi anlamında mutlak ticari dava niteliğinde olup aynı Yasa’nın 5. maddesi gereği uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. Bu nedenle, mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı isabetli olmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353 1.a.3 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.