Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/280 E. 2023/229 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/280
KARAR NO: 2023/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25.11.2022 Tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/1059 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen 25.11.2022 tarihli ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Almanya merkezli, sentetik, kauçuk ve polimer üretimi yapan kimyasal ve polimerler alanında özel ürünler tedarik eden uluslararası düzeyde satımlar yapan bir plastik imalat şirketi olduğunu, 2022 yılı Ağustos ayında davalı ve onun yetkilisi olduğu belirtilen kişilerle iletişime geçildiğini, internet üzerinden yapılan sözleşme ile ürün tedariki yapılacağı vaadiyle ön ödeme kapsamında yüksek meblağlı paraların kendi hesaplarına transferini sağladıklarını, sözleşmenin konusunun esansiyel yağlar olduğunu, davacıyı ürün tedarik edeceklerine inandırdıklarını, davacıya test raporu gönderdiklerini, tedarik edecekleri ürünlerin varillerdeki halinin fotoğraflarını müvekkiline gönderdiklerini, davacının %60 ödemeyi yaptığını, %40’lık ödemeyi yapmak için ürünlerden numune almak istediğini, limandaki tedbirler nedeniyle inceleme yapılamayacağı cevabını aldığını ardından da yetkili olduğu bilinen kişilerin telefonlarına ulaşılamadığını, davalıya ödenen miktarın 1.254.00 ABD Doları olduğunu, davalının dava dışı kişiler ve … şirketi ile birlikte hareket ettiğini, ilgili kişilerin kimlik ve iletişimbilgilerinin istenmesine rağmen davacıya verilmediğini, bilinen telefonlarına daha sonra ulaşılamadığını, davacının, davalı ve yetkilisi görünen kişiler aracılığı ile geçerli bir ticari ilişki kurulduğu konusunda ikna edilip inandırıldığını, 1.254.000 USD paranın hesaplarına aktartıldığını, davacının bu şekilde zarara uğratıldığını ileri sürerek, şimdilik 1000 USD’nin davalıdan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca, davalının mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan davalının borca yeter miktarda tüm menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 25.11.2022 tarihli ara kararla ” … İİK’nun 257.maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder ” hükmünün yer aldığı, buna göre alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı ve yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından….” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Mannheim/Almanya merkezli, sentetik kauçuk ve polimer üretimi yapan kimyasal ve polimerler alanında özel ürünler tedarik eden ve uluslararası düzeyde alım-satım yapan bir plastik imalat şirketi olduğunu, Ağustos 2022 başı itibariyle davalı ve onun adına yetkili olduğunu belirten kişilerin müvekkili şirket ile iletişime geçmiş ve internet üzerinden yapılan bir sözleşme sonrası ürün tedariki yapılacağı vaadiyle ön ödeme kapsamında 1.254.000 USD’nin kendi hesaplarına transferlerini sağladıklarını, ancak sözleşmede belirtilen kendi edimlerini yerine getirmediklerini, bu kişiler davalı şirket hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 2022/114148 soruşturma numarasıyla ve onun adına hareket eden kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkil şirketin kendisine yağ tedariki konusunda davalı şirket ve onun adına hareket eden yetkililer ile anlaştığını, ticari teamüllere uygun biçimde sözleşme imzalanması sağlandığını, kendi ihtiyacı olan yağların üretilip hazırlandığı ve müvekkile teslim edileceği konusunda ikna edildiğini, kendisine bildirilen banka hesaplarına para gönderilmesi sağlanarak müvekkilini 1.254.000 USD zarara uğratıklarını, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle ödenen bedelin iadesi istemine; istinaf, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır Uyuşmazlık, davacıların ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın yerinde olup olmadığı, somut olayda ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamından; taraflar arasında esansiyel yağ alımına ilişkin anlaşma bulunduğu, anlaşma uyarınca davacının bedeli ödediği, buna ilişkin fatura, dekont ve e mail yazışmalarının sunulduğu, ancak davalının bu yağları teslim etmediğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Somut olayda, sözleşme gereği bedelin davacı tarafından ödendiği ancak malın teslim edilmediği iddia edilmiş ise de, fatura ve dekontlar yaklaşık ispat için yeterli değildir. Bu nedenle bu aşamada ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği, yaklaşık ispatın sağlanamadığı anlaşıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin25.11.2022 tarihli ara karar yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.