Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/267 E. 2023/252 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/267
KARAR NO: 2023/252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25.11.2022 Tarihli ara karar.
NUMARASI: 2021/218 Esas
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbir kararına yöneltilen itirazın reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişki neticesinde oluşan bakiye için müvekkilinin dava dışı … ve …’dan aldığı çekleri ve bonoları muhasebe nizamı ile ciro ederek davalı firmaya teslim ettiğini, dava dışı firmaların borçlarını ödeyemez duruma gelmesi nedeniyle davalının çekleri ve bonoları takibe koyduğunu, halbuki müvekkilinin davalılara borçlu olmadığını, davalıya durumun anlatıldığını ve davalının müvekkili aleyhine bir icra işlemi yapılmayacağını bildirdiğini, müvekkilinin sadece komisyoncu olduğunu, davalılar ile dava dışı ismi zikredilen firmalar arasındaki bağlantıyı kurduğunu, müvekkilinin davalıya gönderdiği ancak karşılığını alamadığı avanslar nedeniyle alacaklı olduğunu, ancak davalıların müvekkili aleyhine açtıkları takipten feragat etmediklerini, müvekkilinin nakit ve gayrinakit varlıklarına haciz konulduğunu belirterek, bu haczin kaldırılması ve icra veznesine yatırılan teminatın davalılarca çekilmemesi için huzurdaki davanın açıldığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş ve icra veznesine girecek para üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 30.03.2021 tarihli ara kararla; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile İİK’nın72/3. maddesi uyarınca, dava değeri olan 355.790,00 TL’nin %15’i oranındaki 53.368,50 TL teminatın Mahkeme veznesine depo edilmesi koşuluyla İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası yönünden icra veznesine yatırılacak olan paranın, dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Bu karara karşı davalı şirket vekili tarafından HMK’nın 394. maddesi uyarınca itiraz edilmiştir. Davalı şirket vekili, itiraz dilekçesinde özetle; karşı tarafın dava ve icra takibi konusu kıymetli evrak bedelinin ödendiğine dair makbuz sunamadığını, dava konusu çeklere ilişkin protokol/ibraname bulunmadığını, taraflar arasında ticari satış ilişkisi bulunduğunu, davacının alacak iddiasının da yerinde olmadığını, davacının çeklerde cirosunun bulunduğunu, bu tür tedbir kararlarında icra dosya hesabının tamamının yanında %15’ten aşağı olmamak üzere teminat yatırılması gerekirken icra dosyasına ödeme yapılmadan, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, karar ve dava nispi harca tabi iken nisbi harç tamamlanmadan tedbir kararı verildiğini, tedbir kararına konu icra dosyalarında dava dışı … Firması da borçlu iken ve talebi yokken … Firması lehinde olmak üzere tüm dosya kapsamında, davacı/borçlu … firması tefriki yapılmadan, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine, karar verilmekle … Firması’nın korunduğunu, alacaklı sıfatıyla icra dosyalarında işlem yapamaz duruma geldiklerini, mücerretlik ilkesi gereği dava ve takibe konu senetler için bir ödeme makbuzu dosyada yokken tedbir kararı verildiği gerekçeleri ile karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından istinaf incelemesi sonunda 10/09/2021 tarih,2021/7468 esas, 2021/1058 karar sayılı karar ile; “İhtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi incelendiğinde, itirazın davalı şirket yetkilisi sıfatıyla yapıldığı, gerçek kişi davalının kendi adına yaptığı bir itirazın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle icra takibinde alacaklı sıfatının kime ait olduğunun tereddüte yer vermeyecek surette ve icra müdürlüğü ile yazışma yapılarak tespit edildikten sonra, sonucuna göre davalı şirketin itirazı hakkında karar verilmelidir. Mahkemenin kararı, itiraz eden şirketin itirazını gerekçeli karşılamadığı gibi ve denetime elverişli bir karar değildir.” gerekçeleri ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU ARA KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbire itirazın değerlendirildiği 25.11.2022 tarihli ara kararla; “… davalı şirket tarafından mahkememizce verilen 30/03/2021 tarihli, %15 teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın, Mahkememizce 25/11/2022 tarihli ön inceleme celsesinde mürafaalı olarak değerlendirilmesi neticesinde; İİK m.72/3 gereğince verilen tedbir kararlarının niteliği gereği, sadece aynı zamanda davaya taraf olan, davaya dayanak takip dosyasının tarafları hakkında hüküm ifade edebileceği, somut olay bakımından ise, itiraz eden davalı şirketin işbu davaya konu takip dosyasında alacaklı sıfatının bulunmadığı, dolayısı ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde aleyhine tedbir kararı verilen ve uygulanan tarafın yalnızca icra takibini yapan alacaklı davalı … olduğu, davalı … tarafından ise itiraz yasal süresi içerisinde yukarıda ayrıntılarına yer verilen istinaf karar kaldırma ilamında da ifade edildiği üzere kendisi adına asaleten yapılmış bir itirazın bulunmadığı anlaşılmakla; davalı şirketin itiraza konu tedbir ara kararı yönünden aktif husumetinin bulunmaması…” gerekçesiyle, 30/03/2021 tarihli icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararına davalı şirket tarafından yapılan itirazın reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince icra dosyası tekrar celp edilip incelendiğini, takip talebinde görüleceği üzere takibin … tarafından başlatıldığını, ayrıca şirket yetkilisi … bilgilerinin de yazıldığını, icra dosyasında ayrıca imza sirkülerinin de yer aldığı her türlü şüpheden ari olduğunu, Bu açıklıklara rağmen mahkemenin davalı şirketin alacaklı sıfatı bulunmadığı tesbitinin gerçeklkten uzak olduğunu, karşı tarafın yetkili hamil konusunda bir itirazı bulunmadığını, faturalar karşılığı borçluya mal verildiğini, karşılığında davaya konu çekler alındığını, çeklerin karşılıksız çıkınca da takip başlatıldığını, Gerekçeli kararın aksine hem … hem de … Ltd olarak istinaf dilekcesi sunulduğu gibi harç ve masraflarında ikişer defa ollmak üzere … ve … Ltd olarak ödendiğinin sabit olduğunu, Hal böyle olmakla mahkemenin ret kararının hukuka uyar tarafı olmadığını, mağduriyetlerinin devam ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu tedbire itirazın reddi ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası içinde İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355 maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, dava dilekçesi üzerine mahkemece icra takibinden sonra davanın açıldığı gözetilerek İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece daha önce tedbire itirazın reddi kararının istinaf edilmesi sonucu dairemizin 2021/1468 E 2021/1058 K sayılı kararı ile karar gerekçesinde belirtildiği üzere; Mahkemenin tedbire itirazın reddi gerekçesinde, davalılardan …’ un takip alacaklısı olarak göründüğü, bu şahsın takip konusu çeklerde ciro imzası bulunmadığı gerekçesine yer verilerek karar verildiği, çeklerde ciro imzası bulunduğu anlaşılan diğer davalı şirket yönünden ise gerekçe oluşturulmadan itirazın reddine karar verildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi incelendiğinde, itirazın davalı şirket yetkilisi sıfatıyla yapıldığı, gerçek kişi davalının kendi adına yaptığı bir itirazın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle icra takibinde alacaklı sıfatının kime ait olduğunun tereddüte yer vermeyecek surette ve icra müdürlüğü ile yazışma yapılarak tespit edildikten sonra, sonucuna göre davalı şirketin itirazı hakkında karar verilmelidir. Mahkemenin kararı, itiraz eden şirketin itirazını gerekçeli karşılamadığı gibi ve denetime elverişli bir karar değildir. Bu nedenle HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak, talep hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, dosya kendisine gönderildikten sonra icra dairesiyle yazışma yapıldığı belirtilerek, gelen yazı cevabı ve ekli belgeler kapsamında icra takibinde alacaklının … olduğunun anlaşıldığı, iş bu davanın davalısı … Ticaret Ltd. Şti.’nin takipte alacaklı sıfatı bulunmadığı, davalı …’in ise yasal itiraz süresinde kendisi adına asaleten yaptığı bir itiraz bulunmadığı, davalı şirketin ise itiraza konu ihtiyati tedbir kararı yönünden takipte taraf olmadığı bu nedenle aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle 25.11.2022 tarihli ara karar ile davalı şirketin tedbire itirazının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İş bu kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 2023/16 E 2023/51 K 19.01.2023 tarihli kararı ile “Dairemizin daha önce vermiş olduğu 2021/1468 E- 2021/1058 K sayılı karar gerekçesinde işaret edildiği üzere; ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi incelendiğinde, itirazın davalı şirket yetkilisi sıfatıyla yapıldığı, gerçek kişi davalının kendi adına yaptığı bir itirazın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre ilk derece mahkemesinin kabulü doğrultusunda takip alacaklısının … olup, davalı şirketin davaya dayanak takipte alacaklı sıfatı bulunmadığı tespiti ışığında, davalı şirket yönünden tedbire itirazın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki davalılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine ” karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu kez, yine ilk derce mahkemesinin davalılar vekilinin tedbire itirazı üzerine verilen aynı 25.11.2022 tarihli kararına karşı istinaf başvurusu kapsamında dosyanın dairemize geldiği ve 2023/267 E na kayıtlandığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklama ışığında ilk derece mahkemesince verilen ve istinafa konu edilen 25.11.2022 tarihli ara kararına karşı daha önce yapılan istinaf başvurusu kapsamında Dairemizin 2023/16 E – 2023/51 K sayılı, 19.01.2023 tarihli kararı ile istinaf incelemesi yapıldığı, aynı ara karara karşı yapılan istinaf başvurusunun yine dairemizin iş bu 2023/267 E sırasına kayıtlandığı anlaşılmakla, daha önce aynı ara karara karşı (25.11.2022 tarihli ara karara karşı) istinaf başvurusu dairemizce incelenip karara bağlandığından, iş bu esasa kaydı yapılan istinaf başvurusu hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusu Dairemizin 2023/16 E – 2023/51 K sayılı, 19.01.2023 tarihli kararı ile incelinip karara bağlanmış olduğundan, iş bu esasa kaydı yapılan başvuru hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2-İstinaf başvurusuna ilişkin sarf edilen harç ve giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,3- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 4-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.