Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/249 E. 2023/712 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/249
KARAR NO: 2023/712
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08.12.2022
NUMARASI: 2022/780 E. – 2022/792 K.
DAVANIN KONUSU: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
Taraflar arasındaki ticari sicil memurunun kararına itiraz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle itirazın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin … sicil no.su ile kayıtlı … San. A.Ş.’nin Yönetim Kurulu üyeleri olduğunu, … San. A.Ş. Yönetim Kurulu kararıyla, şirketin 2021 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının 18.08.2022 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığını ve aynı kararla belirlenen gündem ve toplantı çağrısının ortaklara tebliğ edildiğini, 2021 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı gündeminde ‘’Yeni yönetim kurulu üyelerinin sayılarının ve sürelerinin tespiti ile seçimi’’nin de yer aldığının duyurulduğunu, 18.08.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında yapılan yönetim kurulu seçimine dayanılarak; Genel Kurulda alınan kararların tescil ve ilan edilmeksizin, 06.09.2022 tarihinde yeni yönetim kurulunun toplanarak ve 2022/02 sayılı yönetim kurulu kararı ile sınırsız temsil ve ilzama ilişkin kararlar alınarak görev dağılımı yapıldığını, imza yetkilerinin belirlendiğini ve 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Yönetim İç Yönergesi kabul edildiğini, söz konusu Yönetim İç Yönergesinin; 19.09.2022 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, müvekkilleri tarafından davalı … Sicil Memurluğu’na sunulan dilekçe ile; Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan Yönetim İç Yönergesinin sicilden terkinine karar verilmesinin talep edilmiş ise de; İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun 31.10.2022 tarihinde tebliğ edilen 24.10.2022 tarihli red kararı ile müvekkillerimin talebinin reddedildiğini,18.08.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında belirlenen A.Ş’nin “yönetimi Kurulu üyeleri” 19.09.2022 tarihinde tescil ve ilan edildiğinden, 06.09.2022 tarihinde tescil ve ilan edilmiş bir “yönetim” bulunmadığını , 06.09.2022 tarihinde bir kısım yönetim kurulu üyelerinin aldığı karar ile kabul edilen yönetim iç yönergesinin davalı … Sicil Memurluğunca tescilinin Türk Ticaret Kanunu’nun emredici hükümlerine aykırı olduğunu,18.08.2022 tarihli Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi de dahil olmak üzere, tescil ve ilana tabi bir çok konuyu içinde barındırdığını, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 18.08.2022 tarihli Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı tescil edilmeksizin, Yönetim Kurulunun göreve başlamasının hukuken mümkün olmadığını, yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin 18.08.2022 tarihli Olağan Genel Kurul toplantı tutanağı Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edilmeksizin, A.Ş. Yönetim Kurulu’nun 06.09.2022 tarihinde 2022/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kabul ettiği 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Yönetim İç Yönergesi müvekkillerimin muhalefet şerhine rağmen kabul edildiğini, … A.Ş.’nin henüz tescil ve ilan edilmeyen Yönetim Kurulu üyelerinin yetkisi olmaksızın aldığı 06.09.2022 tarih ve 2022/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kabul ettiği 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Yönetim İç Yönergesi, davalı … Sicil Memurluğu tarafından 19.09.2022 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, davalı tarafın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi kararlarının tarafı olup, mahkeme kararındaki sicilden terkine ilişkin açık gerekçelerin bilincindeyken, yeni bir Yönetim İç Yönergesi yapılmasını gerektiren bir durum da yokken, aynı konuda, İstanbul 7. Ticaret Mahkemesi kararlarını etkisiz hale getirmeyi amaçlayan yönetim kurulu kararlarını ve yeni Yönetim İç Yönergesini tescil etmesi ve müvekkillerinin sicilden terkin talebini reddetmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin 06.09.2022 tarihli yeni Yönetim İç Yönergesi’nin sicilden terkini talebinin; “31.11.2021 tarihli geçmiş Yönetim İç Yönergesi’ne ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi gerektiği” gibi, ilgisiz bir gerekçe ile reddedildiğini, 06.09.2022 tarihli yeni Yönetim İç Yönergesinin davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilmesinin, 31.11.2021 tarihli geçmiş Yönetim İç Yönergesi’ne ilişkin mahkeme kararı kesinleşse dahi hukuki sonuç doğurmayacağı anlamı taşıdığını davalı … Sicil Müdürlüğü de bildiğini, “Kesinleşmiş mahkeme kararı gerektiği” gerekçesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 06.09.2022 tarihli 2022/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Yönetim İç Yönergesinin davalı tarafından tescil ve ilan edilmesi işleminin mahkeme kararlarının etkinliğinin ve icra kabiliyetinin ortadan kaldırılması sonucunu doğurduğunu iddia ederek, 06.09.2022 tarihli 2022/02 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Şirket Yönetim İç Yönergesinin, davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından 19.09.2022 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil edilmesi işleminin iptal edilerek sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davada, müvekkil müdürlükçe verilmiş bir red kararı bulunmadığı hâlde, davacıların 29.09.2022 tarihli başvurusuna Anayasal bilgi edinme hakkı kapsamında müvekkil müdürlük tarafından verilen cevabın hatalı bir biçimde red kararı gibi değerlendirildiğini ve huzurdaki davanın ikame edilmiş olduğunu; davanın mahiyeti gereği müvekkili müdürlüğe karşı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.34 kapsamında açılabilecek bir dava olmadığını, tescil işlemi tamamlandıktan sonra açılan huzurdaki davanın, şirkete karşı açılması gereken bir iptal davası olduğunu, dava konusu şirketin sicil dosyasında yapılan incelemede, herhangi bir red kararı yazılmadığının anlaşıldığını ve davacılar vekilinin dava dilekçesinde bahsettiği 29.09.2022 tarihli başvurusuna verilen cevabi yazının ise, bilgilendirme mahiyetinde ve bilgi edinme kanunu kapsamında verilmiş bir cevaptan ibaret olduğunu ve özü itibariyle de red kararına konu edilemeyeceğini, huzurdaki davanın, tescil edilmiş şirket iç yönergesinin ticaret sicilden terkini talebine ilişkin olduğu tescil edilmiş olguların terkinin de ancak kesinleşmiş mahkeme kararları ile mümkün olduğu gibi, bu davalarda da husumetin ilgili şirkete karşı yöneltilmesi gerektiğini, bu bakımdan da, huzurdaki davada, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Somut olayda olduğu gibi şirketi tek başına temsil yetkisi kalmayan yönetim kurulu üyelerinin şirket adına ilgili sıfatıyla huzurdaki iptal davasını açmaları TTK m.34 uyarınca mümkün değildir. Zira 18.08.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında yapılan yönetim kurulu seçimi ile yeni yönetim kurulu kurucu tescile gerek kalmaksızın görevine başlamış olup, dava tarihi itibariyle görevine devam ettikleri anlaşılmaktadır. Mevzuatımızda şirket ortaklarına ya da temsil yetkisi olamayan yönetim kurulu üyelerine ticaret sicile tescili talep etme veya tescil ve ilan edilmiş bir hususun silinmesini isteme olanağı tanınmamıştır. Şirket ortakları veya ilgililer ticaret sicilde tescil ve ilan edilen hususun batıl olduğunu veya iptali gerektiğini ancak ilgili şirket aleyhine açacakları bir davada ileri sürebilirler. Böyle bir dava sonucunda alacakları karar üzerine sicilde olan bir kaydın iptali, silinmesi söz konusu olabilecektir. Bu nedenle şirket ortaklarının Ticaret Sicili hasım göstererek sicilde yapılmış bir kaydın iptalini talep etmelerine yasal olanak bulunmamaktır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/942 Esas, 2021/962 Karar sayılı ilamı) Aynı durum temsil yetki kaldırılan eski veya yeni yönetim kurulu üyeleri içinde geçerlidir. Zira yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulundan ayrı bir organ niteliğinde değildir. Hal böyle olunca, mahkememizce davacı TTK’nun 34. maddesi uyarınca ilgili sıfatına sahip olmadığından işbu davayı açamayacağı, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı … ” gerekçesiyle, itirazın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 34.maddesinde ilgililerin tescil, değişiklik ve silinme istemleriyle ilgili olarak itiraz edebileceklerinin hükmüne bağlandığını, söz konusu düzenlemedeki ilgililer kapsamına şirket ortakları ile organ olarak hareket etmeye yönetim kurulu üyelerinin girmediği gerekçesiyle itiraz hakkının bulunmadığının değerlendirildiğini, maddede ilgililerin tahdidi biçimde sayılmadığını, şirket ortaklarının şirketin yürürlükteki iç yönergesinde belirlenen nisap şartına uyulmaksızın alınan usulsüz yönetim kurulu kararlarına itiraz hakkının olmadığının düşünülemeyeceğini, ilk derece mahkemesi tarafından hatalı değerlendirme yapıldığını, huzurdaki davada müvekkillerinin … AŞ’nin hem yönetim kurulu üyesi hem de A Grubu hissedarları olduğunu, ortak ve yönetim kurulu üyeleri sıfatı ile kendilerini doğrudan ilgilendiren ve emredici esaslara aykırı tescil işlemlerine karşı ilgili sıfatıyla dava açma yoluna gittiğini, şirket ve diğer grup şirketlere ilişkin 2021 yılında davalı tarafından tescil ve ilan edilen Yönetim İç Yönergelerinin iptali ile sicilden terkini istemiyle müvekkilleri tarafından davalı aleyhine açılan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/826 Esas, 2021/827 Esas, 2021/828 Esas, 2021/829 Esas sayılı dosyalarında aktif husumet ehliyetinin irdelendiğini, anonim şirketin ortak ve yönetim kurulu üyesi sıfatını haiz müvekkillerinin doğrudan taraflarını ilgilendiren usulsüz tescil hususunda TTK’nın 34.maddesi uyarınca dava hakkını kullanamayacağı şeklindeki bir görüşü kabul etmenin mümkün olmadığını, müvekkilleri tarafından davalı sicil müdürlüğüne sunulan dilekçeyle Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan Yönetim İç Yönergesinin sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiş ise de müvekkillerinin taleplerinin 24.10.2022 tarihinde reddedildiğini, 18.08.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında belirlenen şirketin yönetim kurulu üyelerinin 19.09.2022 tarihinde tescil ve ilan edildiğinden 06.09.2022 tarihinde tescil ve ilan edilmiş bir yönetim bulunmadığından 06.09.2022 tarihinde bir kısım yönetim kurulu üyelerinin aldığı karar ile kabul edilen Yönetim İç Yönergesinin davalı tarafından tescilinin TTK’nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, şirket yönetim kurulunun 06.09.2022 tarihli Yönetim İç Yönergesinin müvekkillerini muhalefet şerhine rağmen kabul edildiğini, TTK’nın 422. maddesi gereğince yönetim kurulunun tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhal ticaret sicili müdürlüğüne vermek ve tutanakta yer alan tescil ve ilana dair hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlü olduğu şeklinde bulunduğunu, yönetim kurulu üyelerinin seçme kararının tescil edilmemesinin alınan karar bakımından bir geçerlilik şartı olmasa da yönetim kurulu üyelerinin göreve başlayabilmesi açısından kurucu unsur niteliğinde olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından bu hususun göz ardı edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin seçiminin tescilinin zorunlu kararlardan olduğunu, tescil edilmeden yönetim kurulu üyelerinin göreve başlayabileceğinin kabulünün emredici esaslara aykırı olduğunu iddia ederek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, 06.09.2022 tarihli yönetim kurulu kararıyla aynı tarihli şirket Yönetim İç Yönergesinin emredici düzenlemelere açıkça aykırı olarak davalı tarafından 19.09.2022 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde tescil edilmesi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 34. maddesi uyarınca ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacılar vekili davada, … Makine San. AŞ’nin yönetim kurulu üyeleri olduklarını 18.08.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında yapılan yönetim kurulu seçimine dayanılarak genel kurulda alınan kararların tescil ve ilan edilmeksizin 06.09.2022 tarihinde yeni yönetim kurulunun toplanarak ve 2022/02 sayılı yönetim kurulu kararıyla sınırsız temsil ve ilzama ilişkin kararlar alınarak görev dağılımı yapıldığını, imza yetkilerinin belirlendiğini ve 06.09.2022 tarihli 2022/01 sayılı Yönetim İç Yönergesinin kabul edildiğini, söz konusu Yönetim İç Yönergesinin 19.09.2022 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, müvekkilleri tarafından davalıya sunulan dilekçeyle yayınlanan yönetim iç yönergesinin sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiş ise de taleplerinin 24.10.2022 tarihli karar ile reddedildiğini, Yönetim İç Yönergesinin davalı tarafından tescil işleminin TTK’nın 32 ve 34. maddeleri delaletiyle mahkemece iptal edilerek sicilden terkin edilmesi gerektiğini iddia ederek iş bu davayı açmışlardır. Dava, …nün 19.09.2022 tarihli Türkiye Ticret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen … Makine San. AŞ yönetim kurulunun yönetim kurulu/yetkileri , yeni atanan temsilcileri ve iç yönerge kararlarının tesciline itiraz istemine ilişkindir. TTK’nın 34. maddesinde bu davayı ilgililerin açabileceği öngörülmüştür. Görülmekte olan davada ise davacılar, ortağı oldukları şirketin yönetim kurulu kararlarının tescil edilmesine ilişkin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün tescil ve ilanına karşı itiraz etmiştir. TTK’nın 34 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 22. maddeleri uyarınca bu konuda itiraz yetkisi davacının payına karşılık yönetim kurulu üyesi olan … Makine San. AŞ’ye ait olup davacı ortakların ilgili sıfatı bulunmadığından davanın aktif husumet yönünden reddi kararında isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davacılar tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.