Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/2447 E. 2023/2056 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2447
KARAR NO: 2023/2056
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2023
NUMARASI: 2023/387 D.İş – 2023/390 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu arasındaki ticari ilişki kapsamında satılan emtianın teslimine rağmen vadesi gelen dört adet fatura bedelinin ödenmedi için takibe başlandığını, faturalarda yetki şartı bulunduğunu, fatura konusu emtianın teslimine ilişkin sevk irsaliyesi bulunduğunu, cari hesap ilişkisine göre vadesi gelmeyen son iki faturayla beraber borç miktarının 1.422.069,26 TL olduğunu, borçlunun 2023 yılı Eylül ayı itibariyle müvekkili ile mutabık olduğunu beyan ettiğini, son olarak davalının 1.422.069,26 TL değil 463.704,32 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, fatura konusu malların teslimine ilişkin belgeler ve cari hesabın mutabakatına dair belgelerin bulunması nedeniyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ileri sürerek, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının 1.168.085,09 TL borç için ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 27.10.2023 tarihli ara kararıyla; “…2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haczin şartları düzenlenmiştir. Buna göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması’ yeterlidir. Mahkemenin ‘alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından’ anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. 2018/731 K.) Talep dilekçesi ekinde yer alan fatura, sevk irsaliyeleri, borçluya ait olduğu iddia edilen e-mail içerikleri ve mutabakat formu örneğinin alacağın varlığını ve muaccel olduğunu ispata yeterli olmadığı; alacağın miktarı, muaccel olup olmadığı tarafların ticari defterlerinde mali inceleme yapılması sonrası tespit edilebileceğinden yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı kanaatine varılmış” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Mahkemenin ret gerekçesinin hatalı olduğunu, taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunduğunu, bu metinde karşı tarafın borcunu bildirdiği bir tutar bulunduğunu, muacceliyet şartının gerçekleştiğini, faturalarda vade yazmasa dahi TTK’nın 1530.maddesi gereği faturanın düzenlenmesinden itibaren 30 günün sonunda muaccel olacağını ve bu sürenin geçtiğini, emtianın teslim edildiğine dair imzalı sevk irsaliyeleri bulunduğunu, sonuç olarak muacceliyetin gerçekleştiğini, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığını, tarafların ticari defterlerinde mali bir denetim istemenin ihtiyati haciz kurumunun özelliği ile bağdaşmadığını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesine, satım sözleşmesi kapsamında satılan emtiaların fatura ve sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini, davalı tarafından gönderilen elektronik posta ekindeki mutabakatta 463.704,32 TL borcun kabul edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte uygulanmak üzere ihtiyati haciz istendiği belirtilerek, 1.168.085,09 TL alacağın tahsili için ihtiyati haciz talep edilmiştir.Borçlu vekili istinaf başvurusuna karşı sunduğu cevap dilekçesinde, alacaklının faturaları işlememesi nedeniyle fazladan alacak talep edildiğini, takip ve talep öncesi ihtar gönderilmediğini, alacağın varlığı kabul edilse dahi vadesinin gelmediğini, yapılacak yargılamada muhtemelen davacının alacağının bulunmadığının anlaşılacağı, alacağın yargılamayı gerektirdiği savunarak, talebin reddi istenmiştir.Dava konusu alacağın rehinle temin edilmediği hususu ihtilafsızdır. İhtiyati haciz talebi hakkında İİK’nın 257 ve 258. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gereklidir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralını ifade eden “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edilirken fatura, imzalı sevk irsaliyeleri ve cari hesap ekstresinin yanı sıra borçlu tarafından gönderilen mutabakat metni ibraz edilmiştir. Borçlu vekili istinaf başvurusunda ticari ilişkiyi inkar etmemiş ve fazla talepte bulunulduğunu, ihtar keşide edilmediğinden alacağın muaccel olmadığını ve alacağın yargılamayı gerektirdiğini belirtmiştir. Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde TBK’nın 207. maddesinde düzenlenen satım akdinin kural olarak peşin olduğuna ilişkin karineden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Bu nedenle satım alacağının talep edilmesi için ayrıca ihtara gerek bulunmamaktadır. Alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanması ihtiyati haciz için yeterli olup, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi gibi bir koşul yasada bulunmamaktadır. Yaklaşık ispatın sağlanması halinde ayrıca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması ihtiyati haciz için gerekli değildir. Zira bu durum geçici hukuki korum tedbirlerinin özü ile bağdaşmaz ve bu tedbirleri işlevsiz hale getirir. Mahkemenin aradığı ispat yaklaşık ispat olmayıp, kesin ispattır. Bu durumda, davacının en azından 463.704 TL alacağı konusunda yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dosyaya sunulan belgeler itibariyle İİK’nın 258. maddesi uyarınca, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık kanaat oluşturacak belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi ve muaccel olması nedeniyle 463.704,32 TL yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derce mahkemesinin istinafa kararının İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine neticede ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 27.10.2023 tarihli kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile karşı taraf/borçlunun 463.704,32 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 69.555,648 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz talep eden vekiline verilmesine,3-Kararın İstanbul …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden infazına,4-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca belirlenen 2.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin, esas hakkındaki takip veya davada haklı çıkması kaydıyla, karşı taraf/ borçludan alınıp alacaklıya verilmesine,5-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf peşin karar harcının ise talep hâlinde, ilk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talep edene iadesine,6-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı gideri, 140,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 632,50 TL istinaf kanun yolu giderinin, karşı taraf/ borçludan alınıp alacaklıya verilmesine,7-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.12.2023