Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/2400 E. 2023/2097 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2400
KARAR NO: 2023/2097
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19.10.2023 tarihli ek karar
NUMARASI: 2023/324 D.İş – 2023/329 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili, talep dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze dayanak edilen … … Seri Numaralı 20.08.2021 Keşide Tarihli 45.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 23.08.2021 Keşide Tarihli 40.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 17.09.2021 Keşide Tarihli 35.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 11.10.2021 Keşide Tarihli 35.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 12.10.2021 Keşide Tarihli 30.000 USD bedelli,… … Seri Numaralı 20.10.2021 Keşide Tarihli 30.000 USD bedelli, … Bankası A.Ş… Seri Numaralı 09.11.2021 Keşide Tarihli 12.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 10.11.2021 Keşide Tarihli 15.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 11.11.2021 Keşide Tarihli 24.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 16.11.2021 Keşide Tarihli 25.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 23.11.2021 Keşide Tarihli 20.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 13.12.2021 Keşide Tarihli 35.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 20.12.2021 Keşide Tarihli 35.000 USD bedelli, … … Seri Numaralı 21.01.2022 Keşide Tarihli 30.000 USD bedelli olmak üzere toplam 14 adet çek nedeniyle borçlunun menkul ve g.menkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakların borca yeter miktar yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 13.09.2023 tarihli kararla, ihtiyati haciz talebinin 11.055.900,00 TL alacak üzerinden ve %15 teminat karşılığında kabulüne, karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına konu edilen çeklerin kambiyo vasfında olmadığını, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları gereğince 06/07/2021 tarihi itibariyle müvekkili şirketin … ve … müşterek imzası ile temsil edildiğinin açık olduğunu, çift imzaya geçiş tarihinin 06/07/2021 tarihi olduğunu, çeklerin keşide tarihlerinin 06/07/2021 sonrası olduğunu bildirerek; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati hacze itirazı değerlendirdiği 19.10.2023 tarihli ek kararıyla; “…İhtiyati hacze itiraz İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Ticaret sicil kayıtları ve ilan edilen imza sirkülerine göre keşideci şirketin 06/07/2021 tarihinden itibaren … müşterek imzaları ile temsil edildiği, İhtiyati hacze dayanak çeklerde keşideci adına tek imzanın atılı bulunduğu ve keşide tarihlerinin 06/07/2021 tarihinden sonrasına ait olduğu, çekteki keşideci imzasından TTK 678 maddesi uyarınca sadece imza eden sorumlu olup, itiraz eden keşideci şirket sorumlu tutulamayacağından, keşideci yönünden İİK 257 maddesi uyarınca ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulüne, mahkemece verilen 2023/324 D. İş- 2023/329 K sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İmzaya itirazlar konusunda karşı tarafın kötü niyetli olduğunu, çeklerin ileri tarihli olarak düzenlendiğini ve geçerli olduğunu ve borçlu şirketin münferit yetkilisince düzenlendiğini, eksik araştırma ve inceleme ile hukuka aykırı ek karar verildiğini, söz konusu kararın bozulması gerektiğini, Karşı tarafın itiraz dilekçesindeki gerekçeleri hukuken mesnetsiz olup; somut gerçeklikle de bağdaşmadığını, mahkemece de bu husus detaylı bir şekilde incelenmeden, uygulamada çeklerin ileri tarihli olarak düzenlendiği gerçeğini tamamıyla göz ardı ederek çeklerin üzerinde çift imza olmaması gerekçesiyle karşı tarafın itirazlarını kabul ettiğini, daha önce açılmış “imzaya itiraz” dosyalarında karşı taraf iş bu dosya ile aynı iddialarda bulunduğunu, taraflarınca imzanın şirket yetkilisince atıldığı ve çeklerin ileri tarihli olarak düzenlendiği ispatlanarak dosyaların lehlerine kesinleştiğini, ilgili dosyalarda da karşı yanın yine süreci uzatma maksatlı, mahkemece lehlerine gelen dosyada istinaf kanun yoluna gittiğini, ancak istinaf mahkemesi karşı yanın başvurusunu esastan reddettiğini, İstanbul 19. İcra Hukuk 2021/940 E.2022/286 K. İstanbul BAM 21. Hukuk Dairesi 2022/1937 E. 2023/2208 K. 12.07.2023 T. İstanbul 19. İcra Hukuk 2021/948 E. 2022/289 K. İstanbul BAM 21. Hukuk Dairesi 2022/1744 E. 2023/2063 K. 06.07.2023 T. Kararlarının ekte sunulduğunu, söz konusu kararın yukarıda açıklanan tüm bu sebeplerle hukuka aykırı olup; çeklerin karşı taraf şirket temsilcisi tarafından keşide edildiğinin aşikar olduğunu, bu sebeple verilen kararın bozulması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen ek kararın istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş; ihtiyati hacze itiraz edilmesi üzerine, itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermiş; verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlık, somut olayda ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılması kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme İİK’nın 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır. Bilindiği gibi ihtiyati haciz talep edebilme koşulları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Bunlar muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olmasıdır. Müeccel alacaklarda ise kural ihtiyati haciz istenemeyeceği ise de borçlunun belli bir adresinin olmaması veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu amaçla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa vadesi gelmemiş alacaklarda da ihtiyati haciz kararı verilebilir. Sözü edilen maddede bunun dışında herhangi bir koşul öngörülmemiştir.Öte yandan, İİK’nın 258. maddesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur” hükmünü içermekte olup ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaate varılması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp yaklaşık ispat ölçüsünde alacağın varlığını gösteren delillerin sunulmasıdır. İİK’nın 265/1.maddesi hükmü uyarınca ise borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Eldeki dosyada, ihtiyati haciz talep eden alacaklı borçlu şirket tarafından düzenlendiğini ileri sürdüğü 14 adet çek yönünden ihtiyati haciz talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiş, borçlu vekilinin itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına kararı verilmiştir. Somut olayın değerlendirilmesinde; ihtiyati haciz talep eden alacaklının talebe dayanık 14 adet çeke konu alacak nedeniyle ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, somut olayda ihtiyati hacze konu kambiyo senedinin çekin tüm unsurlarını taşıdığı, ihtiyati haciz talebinde bulunanın şeklen yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar borçlu şirket vekilince 06.07.2021 tarihi itibariyle şirketin …’ in müşterek imzası ile temsil edildiğini, talebe dayanak çeklerin keşide tarihleri dikkate alındığında şirket yetkililerince imzalanmadığının açık olduğunu, keşideci şirket adı altında tek imza bulunduğunu, bu nedenle çeklerin kambiyo vasfı taşımadığının sabit görüleceğini ileri sürmüş ise de alacaklı vekilinin istinaf dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ticaret sicil kayıtları ve belgeler ile borçlu şirketin 17.03.2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile beş yıllık sürede … münferit yetkili olarak temsiline karar alınıp tescil edildiği anlaşılmaktadır. Yine alacaklı vekilince çeklerin ileri tarihli olarak o dönemdeki münferit yetkili … tarafından şirketi temsilen imzalandığını, çekteki keşideci şirket adı altındaki imzanın …’ye ait olduğunu, ayrıca çeklerin kendilerine verildiğine dair çek çıkış bordroları bulunduğunu ileri sürerek, bordro örneklerinin sunulduğu anlaşılmaktadır. Çekin sebepten mücerret ödeme aracı olduğu ve ileri tarihli olarak düzenlenmesinin mümkün olduğu da gözetildiğinde, ihtiyati haciz şartlarının somut olayda mevcut olduğu sonucuna varılmaktadır.Yukarıdaki tespitler ile alacaklı vekilince sunulan belgeler dikkate alındığında, her ne kadar borçlu vekilince çekteki keşideciye atfen atılan imzanın borçlu şirketi temsile yetkili kişilere ait olmadığı (keşide tarihleri itibariyle müşterek temsilcilerce imzalanmamış olduğu) ve çeklerdeki tek imzanın da sahte olduğunu itiraz nedeni olarak ileri sürmüş ise de bu ve belirtilen diğer hususlar açılacak bir menfi tespit davasının konusu olabilecek nitelikte olup, bu tür bir iddia, İİK’nın 265. maddesi kapsamında ihtiyati hacze itiraz nedeni değildir. İhtiyati haciz bakımından somut olayda yaklaşık ispatın sağlandığı nazara alındığında, mahkemece ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, alacaklı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verdiği 19.10.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Borçlu vekilinin ihtiyati hacze yönelik itirazlarının İİK’nın 265. maddesi uyarınca reddine; Dairemizin ret kararıyla birlikte ilk derece mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ihtiyati haciz kararı borçlu yönünden avdet ettiğinden, yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına, 2-Alacaklı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 179,90 TL istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde alacaklıya iadesine, 3-Alacaklı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 492,00 TL başvuru harcı giderinin ve 45,00 TL posta giderinin, ileride başlatılacak esasa ilişkin takip veya dava sonucuna bağlı olmak üzere, borçluya tahmiline,4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20.12.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.