Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/2373 E. 2023/2051 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2373
KARAR NO: 2023/2051
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26.10.2023 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2023/378 Esas
DAVANIN KONUSU: Şirket genel kurul kararının butlanı
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; davalı şirketin hissedarı olan müteveffa …’nun 25.12.2022 tarihinde vefat etmesi üzerine yasal mirasçısı … tarafından ikame edilen İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2023/1 Tereke sayılı dava dosyasıyla TMK 640 kapsamında müteveffanın terekesinin tespiti ve korunması için gerekli tedbirlerin alınması ve terekenin paylaşıma kadar yönetilmesi ve temsili için temsilci atanmasının talep ve dava edildiğini, davalı şirket tarafından, terekeye ait hisselerin genel kurul toplantısında temsili için tereke mahkemesine yahut müvekkili tereke memuruna davetiye çıkarılmamış olması ve genel kurul toplantısı için belirlenen gün ve saatte hazır bulunmasına rağmen müvekkili tereke memuru Av. …’ün toplantıya katılmasına izin verilmemiş olmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2023/1 Tereke sayılı dava dosyasıyla paylaşma yapılana kadar müteveffanın terekesine temsilci atanması talep edildiğini, dosyada müteveffa …’nun terekesinin tespiti ve korunmasına yönelik işlemler yürütülmekte olduğunu, müvekkilininde tereke memuru olarak atandığını, bu nedenlerden dolayı; davalı şirketin, 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin teminatsız olarak geriye bırakılmasına, yargılama neticesinde davalı şirketin, 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar batıl olduğundan iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 26.10.2023 ara tarihli kararında; “… Dava, davalı şirketin genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, davacı ve yanından davaya katılan feri müdahil … tarafından dava konusu genel kurul kararların yürütmesinin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir karar verilmesi talebinde bulunulmuş olup, dava konusu genel kurul kararlarının türü ve niteliği itibariyle bu aşamada ileride telafisi imkansız zarar doğma ihtimalinin bulunmaması ve HMK 390/3 maddesi gereğince yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden davacı tarafın ve yanında katılan feri müdahilin davalı şirketin 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmenin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir… ” gerekçesiyle, davalı şirketin 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlarının yürütmenin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar vermiştir.Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davalı şirketin 21.03.2023 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların iptali ve söz konusu kararların yürütülmesini geriye bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, mahkeme tarafından tedbir talebinin reddedildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasçı … tarafından tereke dosyasına sunulan 20.03.2023 tarihli dilekçeyle, davalı şirkette dahil olmak üzere müteveffanın hissedarı olduğu şirketlerin 2021 yılı genel kurullarının 21.03.2023 tarihinde yapılacağının kendilerini bildirildiğini, genel kurullarda müteveffanın el birliği halinde mirasçılarına intikal eden hisselerin temsil ve idaresi için hisselerin temsili için yetki verilmesini talep ettiğini, bunun üzerine tereke mahkemesince 20.03.2023 tarihinde düzenlenen yetki belgesiyle müteveffanın ortağı olduğu davalı şirket dahil olmak üzere şirketlerinin 21.03.2023 tarihinde Eyyüpsultan/ İstanbul adresinde gerçekleşecek olan genel kurul toplantılarına müteveffanın terekesini temsilen katılmak üzere yetki verildiğini, verilen yetki ile birlikte yetki belgesi ibraz edilerek toplantıya katılma ve TTK’nın 420.maddesi uyarınca toplantının ertelenmesi talebinde bulunulduğunu, ancak yetki belgesine dayanak mahkeme kararı bulunmadığı, belgenin katipten alındığı, yasal mirasçılara kalan şirket hisselerinin şirket onayıyla pay defterine işlendiği ve ticari sicil müdürlüğü nezdinde ilan edildiği, iş bu kararın iptali talebi ile … tarafından açılan İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/65 Esas sayılı dosyada yürütmenin geri bırakılması talebinin reddedildiğini, mevcut durumda …’nun hissesi bulunmadığı gerekçesiyle yönetim kurulunun oy çokluğu ile aldığı kararla reddedildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından tereke dosyasıyla mal varlığının tespiti ve yönetilmesinin talep edildiğini, mahkeme tarafından yetki verildiğini, tereke henüz paylaştırılmadığından yönetim kurulu tarafından alınan payların paylaştırılmasına dair kararın hukuka aykırı olduğunu, buna ilişkin iptal davası açıldığını, mevcut durumda davalı şirket tarafından terekeye ait hisselerin genel kurul toplantısında temsili için tereke mahkemesine yahut tereke memuruna davetiye çıkartılmamış olması ve genel kurul toplantısı için belirlenen gün ve saatte hazır bulunmalarına rağmen müvekkili tereke memurunun toplantıya katılmasına izin verilmemiş olmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeple anılan kararların batıl olması nedeniyle iptali gerektiğini, yürütmesinin durdurulmaması halinde ileride zarar doğma ihtimalinin bulunmadığı ve yaklaşık olarak ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddedildiğini, TMK 640 maddesi gereğince mirasçıların terekeye ait bütün haklarını birlikte tasarruf edebileceklerini, mirasçılık belgesine göre mirasçıların tespit edildiğini, mirasçılar arasında hak ve borçların paylaştırılmaması sonucunda mutabakat sağlanamadığından terekeye temsilci atanması talep edildiğini, somut olayla birebir örtüşen şekilde müteveffanın hissedarı olduğu, … AŞ’deki hisselerinin miras payları oranında paylaştırılmasına dair 10.01.2023 tarihli yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti ve düzeltilmesi talebi ile açılan İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/60 Esas sayılı dosyada verilen karar ile davanın kabulüne, davalı şirket yönetim kurulu tarafından alınan 10.01.2023 tarihli mirasın paylaştırılmasına dair kararın batıl olduğunun tespiti ile önceki duruma getirilecek şekilde düzeltilmesine karar verilmiş olduğunu, sonuç olarak 06.01.2023 tarihli 2021/1 sayılı yönetim kurulu kararına dayanarak pay defteri esas alınıp gerçekleştirilen 21.03.2023 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların TTK’nın 447 maddesi gereğince batıl olduğunu ve aynı yasanın 449 maddesi gereğince kararların yürütülmesinin geriye bırakılmasını talep etme gereği doğduğunu belirterek, taraflar arasında benzer olan …. AŞ’nin genel kurul kararlarının yürütülmesinin durdurulması ve iptali talebi ile açmış oldukları davada tedbir taleplerinin reddi kararı hakkında İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesinin 2023/1731 – 20231472 sayılı 05.10.2023 tarihli kararı ile yürütmenin durdurulması yönünde karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair istinaf konusu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararının kaldırılmasına ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 447 maddesi gereğince anonim şirket genel kurul toplantısında alınan kararlarının batıl olduğunun tespitine ilişkin olup, esas dava içinde aynı Kanun’un 449. maddesi uyarınca, dava konusu genel kurul kararlarının ihtiyati tedbir yoluyla yürütülmesinin geri bırakılması talep edilmiştir,.İlk derece mahkemesince, 26.10.2023 tarihli ara ile ihtiyati tedbir yoluyla dava konusu kararların yürütülmesinin geri bırakılması talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, müteveffa … mirasçılarından … talebi üzerine, Beşiktaş … Noterliğinde düzenlenen 28.12.2022 tarihli mirasçılık belgesine göre, müteveffanın 24.12.2022 tarihinde vefatı üzerine mirasçısı olarak, …’nun birer pay ile mirasçı olduklarına dair mirasçılık belgesinin düzenlendiği, mirasçılardan … tarafından tereke dosyasına sunulan 20.03.2023 tarihli dilekçeyle müteveffanın hissedarı olduğu şirketlerin 2021 yılı genel kurullarının 21.03.2023 tarihinde yapılacağının beyan edilerek müteveffanın el birliği hâlinde mirasçılara intikal eden hisselerin temsil ve idaresi için yetki verilmesini talep ettiği, 20.03.2023 tarihli yetki belgesinin düzenlendiği, TTK’nın 420. maddesi uyarınca genel kurul toplantısının ertelenmesi talebinde bulunulduğu, şirket tarafından yasal mirasçılara kalan şirket hisselerinin şirket onayıyla pay defterine işlendiği ve ilan edildiğinin belirtilmesi üzerine, mirasçı … tarafından İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/59 Esas sayılı dosyasında yönetim kurulu kararının butlanının tespiti ve yürütmenin geriye bırakılması talebi ile açılan davada, mahkemenin 20.03.2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, söz konusu ara kararın … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2023/1120 Esas, 2023/1023 Karar ve 08.06.2023 tarihli kararı ile HMK’nın 389.maddesinde belirtilen tedbire karar verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağına ilişki herhangi bir kanıt bulunmaması nedeniyle istinaf başvurusunun reddi karar verildiği; davacı … tarafından aynı iddialar ile 10.01.2023 tarihli 2023/2 sayılı yönetim kurulunda alınan 1 numaralı kararın TTK’nın 391 maddesi uyarınca batıl olduğunun tespiti ve pay defterinin buna göre düzeltilmesi istemine ilişkin açılan davada yönetim kurulu kararının icrasının tedbiren geri bırakılması talebinin İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/65 Esas sayılı dosyasında 27.03.2023 tarihli ara karar ile reddine dair ara kararın istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 2023/1161 Esas, 2023/1083 Karar ve 15.06.2023 tarihli kararı ile; “…Dava konusu edilen 10.01.2023 tarihli ve … numaralı davalı şirketin yönetim kurulu kararının gündemi, şirket ortağı …’nun vefatı nedeniyle hisse geçiş onayı olup alınan karar ile vefat eden paydaş …’nun şirkette bulunan B-C-D-E grubu 2.040 adet hisseye karşılık 204.000,00 TL sermaye tutarının, Beyoğlu …. Noterliğinde düzenlenen 26.12.2022 tarihli, … yevmiye numaralı mirasçılık belgesi ile 510 hisseye karşılık 51.000,00 TL’sinin …’na, 510 hisseye karşılık 51.000,00 TL’sinin …’na, 510 hisseye karşılık 51.000,00 TL’sinin …’na, 510 hisseye karşılık 51.000,00 TL’sinin davacı …’na intikal ettiğinden bahisle, mirasçıların hisseleri oranında şirkete ortak olmalarına ve yeni hisse durumunun mirasçıların şirketteki pay bütünlükleri dikkate alınarak pay defterine işlenmesine, onay işleminin mülkiyetin teyidi ve oy hakkının geçişinin tespitini içermesine, yönetim kurulu üyesi …’nun olumsuz oyuna karşı oyçokluğu ile karar verildiği görülmektedir. Yönetim kurulu kararlarının butlanı hâlleri, sınırlı sayı ilkesine tabi olmamak üzere düzenlemiş olup TTK’nın 391.maddesinde, yönetim kurulu kararlarının butlanına yol açacak hukuka aykırılıklar örnekleme yoluyla belirlenmiştir. Anılan maddeye göre, eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan, sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin haklarını ihlal eden ya da bunların kullanılmasını güçleştiren veya kısıtlayan, diğer organların devredilmez yetkilerine giren konularda ya da bunların devrine ilişkin yönetim kurulu kararları batıldır. Bu anlamda, sözleşme özgürlüğünün genel sınırı niteliğindeki TBK’nın 27. maddesi de göz önünde bulundurularak hukuki değerlendirme yapılmalıdır. …Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.04.2022 tarih ve 2021/6102 Esas- 2022/3535 Karar sayılı, 13.06.2022 tarihli ve 2021/1080 Esas- 2022/4810 Karar sayılı emsal karraları da nazara alındığında, somut olayda, şirket kayıtlarına, mirasçılık belgesi içeriğine, dava konusu yönetim kurulu kararı içeriğine göre davacının dava konusu yönetim kurulu kararının icrasının geri bırakılması kararı verilmesi yönünden yaklaşık ispat şartını sağladığı anlaşılmış olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararı verildiği, davacı … terekesi memuru tarafından İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/408 Esas sayılı dosyada, müteveffanın hissedar olduğu şirketlerden … AŞ’nin 25.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline dair açılan dosyada ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 18.08.2023 tarihli ara kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 13 Hukuk Dairesinin 2023/1731 E- 2023/1472 K sayılı ve 05.10.2023 tarihli kararı ile; “…Somut uyuşmazlıkta; müteveffa …’nun terekesinin paylaşılmasına ilişkin mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu, mirasçılar arasında terekeye dahil şirket hisselerinin ve malvarlığının paylaştırılması konusunda mutabakat sağlanamadığı, terekenin korunması için dava açıldığı ve tereke temsilcisi atandığı dikkate alındığında ve yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri, genel kurulda alınan kararların niteliği ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği noktasında ve davanın esası hakkında yaklaşık ispat koşulunu sağlandığından İlk Derece Mahkemesince 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tedbiren yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Davacı vekilinin istinaf başvurusu bu sebeplerle yerinde görülmüştür…” gerekçesiyle tedbir talebinin kabulü ile genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verildiği, iş bu davadaki davalı şirketin 21.03.2023 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının aynı mahiyette olduğu, 24.01.2023 tarihinde yapılması gereken genel kurul toplantısının pay sahiplerinin talebi üzerine TTK’nın 420. maddesi gereğince 21.03.2023 gününe ertelendiği, toplantı tutanağına, müteveffa …’na ait hisseleri temsil etmek üzere İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/1 tereke dosyasında verildiği iddia edilen yetki belgesi doğrultusunda tereke temsilcisi olduğunu beyan eden Av. … katılmayı talep ettiği ve ilgili mahkeme kararını şirket yönetim kuruluna sunduğu ve TTK’nın 420. maddesi gereğince toplantının ertelenmesini talep ettiği, Bakanlık temsilcisi tarafından şirket pay defterinin incelendiği, pay dağılımının yapıldığı görülerek bir nüshasının dosyaya konulduğu, yönetim kurulu başkanı …nun söz alarak, şirketin 06.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı yönetim kurulu kararı kapsamında … yasal mirasçılarına kalan şirket hisselerinin TTK’nın 494/f.2 kapsamında karar alınmak suretiyle şirket onayıyla şirket pay defterine işlendiği, bu kararın ilan edildiği, bu karara karşı … tarafından İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/59 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, tedbir talebinin reddedildiği, yönetim kurulu kararının yürürlükte olduğu belirtilerek …’nun bir hissesi ya da terekenin söz konusu olmadığı, bu sebeple tereke temsilcisinin genel kurulda oy kullanamayacağının ifade edildiği, pay sahibi …’nun anılan yönetim kurulu kararının butlanı için açılan davanın halen derdest olduğunu, tereke dosyasına yönetim kurulu kararı pay defterinin sunulduğunu, terekeye ait payların tereke temsilcisi tarafından temsil edilmesi gerektiğini, toplantıyı kabul edilmemesini doğru bulmadığını belirterek muhalefet ettiği, toplantıda alınan kararların hükümsüzlüğüne dair tereke temsilcisinin butlan nedeniyle iptal ve yürütmenin geri bırakılmasına dair iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın 449/1. maddesine göre; Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilecektir. TMK’nın 640. Maddesine göre; Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. HMK’nın 389/1. maddesine göre; Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine aynı Kanunun 390/3 maddesine göre; Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir için yaklaşık ispat yeterli görülmüş olup sunulan belgelerle talep edenin, davada haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi ve diğer şartlarında varlığı halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.Somut olayda, davacı ve dava dışı mirasçıların açmış olduğu davalar ile ilk derece ve istinaf mahkeme kararları ve dava dilekçesine ekli bilgi ve belgelerden, davacının davada haklılığını yaklaşık olarak ispat etmiş olduğunun kabulü ile davacının 21.03.2023 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yapılan hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 391/3 ve 353/1.b.2 maddeleri gereğince 26.10.2023 tarihli ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2 ve 391/3 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair istinafa konu 26.10.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin HMK’nın 389 ve TTK’nın 449. maddeleri uyarınca kabulü ile davalı şirketin 21.03.2023 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin dava sonuna kadar geri bırakılmasına, 2-HMK’nın 392. maddesi uyarınca, davacı şirkette hissedar oluşları, genel kurul toplantı tutanağı içeriği ve TTK’nın 420. maddesi düzenlemesi dikkate alınarak, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına,b-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine, c-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.12.2023