Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/2361 E. 2023/2052 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2361
KARAR NO: 2023/2052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19.10.2023 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/869 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; fazlaya dair hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline karar verilmesini ve şimdilik 240.694,43 TL alacağın tahsilini temin etmek üzere borçlunun, borca yeter miktardaki menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, kararın mümkünse teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise makul bir teminat karşılığında verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 19.10.2023 tarihli ara kararıyla; “…İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise ‘İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.’ düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.Somut olayda, davacı tarafından dava konusu takip ile talep edilen alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de, toplanan deliller, tahkikat aşamasının henüz sona ermediği davacının vadesi gelmiş bir alacağın alacaklısı olduğu kanaatini uyandırmaya yeter nitelikte olmadığından davacı yanın şartları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine dair…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine, karar vermiştir.Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı ile ticari satımdan kaynaklanan alacaktan dolayı başlatılan takibe itiraz üzerine, icra takibine karşı itirazın iptalinin talep edildiğini, ayrıca ihtiyati haciz taleplerinin mevcut olduğunu, mahkeme ara kararı ile talebin reddine karar verildiğini, müvekkilinin fatura alacağına dayalı cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağının bulunduğunu, davalının takibe karşı itirazında borcunun olmadığını beyan ile kötü niyetli itirazda bulunduğunu, müvekkili şirket ile borçlu şirkete ilişkin BA/BS formları incelendiğinde takibe konu faturanın her iki tarafın formlarına işlenmiş olduğunun görüleceğini, davalı tarafın kötü niyetli davranarak alacağı sürüncemede bırakma gayretine giriştiğini, müvekkili şirketin sözleşme, fatura teslim tutanağı gibi delillerinin borcun varlığı konusunda yaklaşık ispat için yeterli olduğunu, en önemli delilin ise iş bu dava dosyasındaki bilirkişi raporu olduğunu belirterek, mahkemenin 19.10.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satıma ilişkin faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra ilamsız icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkin olup esas dava içinde İİK’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep edilmiştir.İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 238.941,60 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 240.694,43 TL alacağın tahsili amacıyla 31.08.2022 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itiraz ettiği, itirazın iptali davasında mahkeme tarafından 26.12.2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, dosya içerisine davacı delillerinin ibrazı ile birlikte 18.08.2023 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, davacının rapor sonrasında BA/BS formları incelendiğinde alacaklı olduklarının ispat edildiğini iddia ederek, ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelere istinaden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir.İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti ” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Somut olayda, dosyadaki davacı ve davalı şirkete ait BA/BS formları ve formlara ilişkin analiz belgeleri dikkate alındığında, bu kayıtlarda alacağa dayanak 202.492,92 TL tutarlı 12.08.2022 tarihli faturanın davalı yanca beyan edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle ihtiyati haciz talebine konu alacak yönünden yaklaşık ispatın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında dairemizce yeniden karar verilmesine ve neticede ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu ihtiyati haciz talebinin reddine dair 19.10.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca teminat karşılığı kabulü ile davalının 224.340,23 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine,2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 33.651,00 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz talep eden davacı vekiline verilmesine,3-Kararın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden infazına,4-İhtiyati haciz talebi dava içinde olduğundan, AAÜT hükümleri uyarınca davacı yararına avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep lâlinde, ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine, 6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.12.2023