Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/230 E. 2023/597 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/230
KARAR NO: 2023/597
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/04/2022
NUMARASI: 2022/302 E. – 2022/352 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … A.Ş tarafından Devlet Destekli Köy Bazlı Kuraklık Verim Sigortası poliçesi ile teminat altına alınan tarlada ekilen buğday ürününün, kuraklığa bağlı olarak hasar gördüğünü, eksperce verim kaybı bulunmadığının tespit edilmesine karşın Bismil İlçe Hasar Tespit Komisyonunca buğday ürünü için % 71 oranında hasar tespit edildiğini, yapılan başvuruya rağmen hasar ödemesinin yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 100,00 TL ürün hasar farkı ile 200,00 TL eksper ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı çiftçi olup, ticari ve meslek amaçlı tarım sigortası yaptırdığından tacir sıfatının bulunmadığı ayrıca davacı üretici olup tüketici de olmadığı anlaşılmakla eldeki davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği, eldeki davanın mutlak ya da nispi ticari dava olmaması sebebiyle mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden…” gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 4.maddesine göre sigorta hukukundan kaynaklanan davaların mutlak ticari dava olduğunu, TTK’nın 1401/1 maddesinde yapılan tanıma göre Türk sigorta hukukunda zarar sigortası ve meblağ sigortası ayrımının benimsendiğini, her iki düzenlemenin de TTK’da yapılarak şartlarının belirlendiğini, somut olayda TTK kapsamında rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği ile gerçekleşmiş ise gerçek zararın ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerektiğini, TTK’nın 4/1. maddesi uyarınca bu davanın mutlak ticari dava olarak görülmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, tarım sigortasıyla sigortalanan buğday ekili alanda kuraklık nedeniyle gerçekleşen hasarın davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ileşkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından 18.03.2021 başlangıç, 28.07.2021 vade tarihli köy bazlı kuraklık verim sigortası poliçesi ile Bismil ilçesinde bulunan tarlaya ekilecek buğday emtiası iklim rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alınmıştır. TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari dava TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, uyuşmazlığın konusuna bakılmaksızın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın, yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin davalar, mutlak ticari davalardır. Bu durumda, sigorta hukuku TTK’nın 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, eldeki dava mutlak ticari dava olup asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde bulunmaktadır. Her ne kadar davacı gerçek kişi olsa da çiftçi olup mesleki amaçla hareket etmektedir. Bu anlamda tüketici olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Yargıtay 11.HD’nin 2015/1071 esas, 2015/2341 karar ve 23.02.2015 tarihli emsal ilamında da benzer hususlara değinilmiştir. Bu açıklamalara göre, görevsizlik kararı veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Görevsizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyasının, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince davalıya iadesine 4-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 06.04.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.