Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/223 E. 2023/255 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/223
KARAR NO: 2023/255
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2022 değişik iş kararı.
NUMARASI: 2022/185 D.İ – 2022/184 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz taleinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; talep eden olarak yer alan … Tic Ltd. Şti. isimli firmanın, tüm ülke çapında tarım sektöründe dev bir şirket ve ilgili sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, talep eden şirketin eski yetkilisi …’in yaşamış olduğu oldukça ciddi bazı sağlık problemleri nedeniyle şirketin yönetim yetkisinin, şirket çalışanı olan karşı taraf/borçlu … isimli şahsa devredildiğini, akabinde …’ün suç konusu teşkil eden davranışlarının talep eden tarafından fark edildiğini, nitekim hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi ve özel belgede sahtecilik, nitelikli hırsızlık, suçtan kaynaklı malvarlığı değerlerini aklamak, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçlarının şüphelisi olmaktan bahisle … aleyhine Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/19122 Esas sayılı dosyası üzerinden soruşturma başlatıldığını, bilirkişi raporu uyarınca şüpheli …’ün talep eden şirkete ait çekleri kendi adına cirolamış olduğu, talep eden şirkete ait olan buğdayları ve başkaca birçok malvarlığı kaynağını kendi üzerine hukuka aykırı eylemler sonucunda geçirmiş olduğunun açıkça tespit edildiğini, böylelikle şüphelilerin şikayet konusu dönemde edindikleri malvarlıkları ve banka hesaplarındaki mevduatların tamamen haksız bir şekilde talep eden şirket üzerinden edinmiş olduklarnın somut bir şekilde ortaya çıktığını, 30/08/2022 tarihli rapor kapsamında, rapor tarihi itibariyle ÇKS dosyaları hariç tutulmak kaydıyla toplam 22.726.326,00 TL tutarda bir mal ve parasal değeri edindiklerinin tespit edildiğini, soruşturma dosyalarının gelmiş olduğu durum ve suç konusu eylemler vasıtasıyla davalıların edinmiş oldukları malvarlıkları, karşı tarafın talep eden şirketi ne derecede mağduriyete uğrattığını gösterdiğini iddia ederek, karşı taraf/borçluların 3. şahıslardaki hak ve alacakları ile borca yetecek tutarda taşınır ve taşınmaz mallarına öncelikli olarak teminatsız şekilde, bunun mümkün olmaması halinde uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 22.09.2022 tarihli kararıyla; “…Gerek Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/19122 Soruşturma sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu, gerekse de ticaret sicil gazetesinin sisteminden alınan şirketin kayıtlarında karşı taraf …’ün önce şirkette müdür olarak yönetim kurulu üyeliğinin bulunduğu, daha sonra ise hisse devrinin yapılarak şirkette hem müdür, hem de ortak olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda karşı taraf …’ün soruşturma dosyasına konu olan eylemlerinin haksız fiil olup olmadığı veyahut şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan bir hususun olup olmayacağı ya da şirket ortağının şirkete karşı rekabet etmeme yükümlülüğünden kaynaklanan bir zararın oluşup oluşmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, tüm bu sayılan hususların yargılama neticesinde tarafların iddia ve savunmaları dinlenilerek gerekirse bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkabilecek olan hususlardan olduğu sabittir. Her ne kadar soruşturma dosyasına sunulan bir bilirkişi raporu var ise de söz konusu zararın kanaat neticesinde açıklandığı, zararın dayanağının haksız fiil, yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu, ortağın şirkete borcu ya da rekabet etmeme yükümlülüğünden kaynaklanan bir husus olup olmadığı konusunda açıkça tespitlerin bulunmadığı anlaşılmıştır. Sadece malvarlığı edimlerinden yola çıkarak veyahut karşı taraf …’ün diğer taraflarla olan malvarlığı ilişkisi kapsamında bazı kanaat ve tespitlere yer verilmiş ise de bu tespitler yukarıda da ifade edildiği üzere Mahkememizce zararın dayanağını ispat edememiştir. Şöyle ki, haksız fiil eylemine dayanılması halinde ve bu hususun tespiti durumunda haksız fiil ile haksız fiilin yapılması ile borç muaccel hale gelecek iken diğer sayılan hususlarda örneğin yönetim kurulu üyesinin sorumluluğunda Mahkeme kararı sonucunda borç muaccel hale gelecektir. Bu yüzden talep edenin iddialarının yargılamayı gerektirdiği sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tam olarak tespit edilememesi nedeniyle taraflar arasındaki alacak-borç durumunun yargılamayı gerektirdiği, talep dilekçesi ve eki kapsamından vadesi gelmiş bir borcun bulunduğu hususunun yargılama neticesinde ortaya çıkacağı, yine karşı taraf …’ün yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, haksız fiil eyleminin bulunup bulunmadığı, şirkete borcunun bulunup bulunmadığı, şirketle rekabet etme yasağının ihlal edilip edilmediği, yargılama neticesinde belirleneceği, değişen olgulara göre karşı taraf …’ün ve karşı taraf … ile …’den alacak durumu tespit edileceğinden ihtiyati haciz için dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispatın oluştuğunun talep eden tarafından ispat edilemediği anlaşıldığından İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesindeki yasal unsurların oluşmadığından talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir:” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tüm ülke çapında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, eski yetkilisinin sağlık problemleri nedeniyle yönetim yetkisinin şirket çalışanı olan karşı taraf borçlu … isimli şahsa devredildiğini, daha sonra adı geçen kişinin suç teşkil eden davranışlarının fark edildiğini ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi ve özel belgede sahtecilik, nitelikli hırsızlık, suçtan kaynaklı malvarlığı değerlerini aklamak vb. suçlar nedeniyle Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/19122 Esas sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, özellikle 30.08.2022 tarihli raporun dosya arasına alındığını, inceleme konusu tarihlerde ekonomik durumundaki olağandışı artışın hiçbir suretle izah edilemeyeceğinin tespit edildiğini, ayrıca müvekkili şirkete ait çekleri kendi adına cirolamış olduğunu, malvarlığına geçirmiş olduğunun tespit edildiğini, soruşturma dosyalarının gelmiş olduğu durum ve suç konusu eylemler vasıtasıyla davalıların edinmiş oldukları malvarlıklarının müvekkili şirketin ne derece mağduriyeti uğrattığını göstermekte olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin sebeplerinin, zararın katlanarak çoğalmasının engellenmesi, ileride açacakları davanın konusuz bırakılmasının önüne geçilmesi olduğunu, soruşturma dosyalarında alınan raporlarda suçu işlediklerinin tespit edildiğini, dava sürecinde malvarlıklarını kaçırma risklerini ortadan kaldırmak istediklerini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı oyduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 258/3.maddesi uyarınca, ihtiyati haciz talebinin reddi kararının istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, talep eden şirket ve gerçek kişiler tarafından, karşı tarafla birlikte toplam altı kişi hakkında Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığına iddia edilen suçlarla ilgili olarak şikayette bulundukları, 2021/19122 soruşturma sayılı dosyada alınan 31.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda, karşı taraf …’ün talep eden şirketin 14.11.2019 tarihi itibariyle %45 pay sahibi olduğu ve o tarihten itibaren şirketi müdür olarak temsil etmeye başladığı, şirketin yetkilisinin … olduğu, işbu talep dilekçesine ekli Çorlu …Noterliğinde düzenlenen 20.11.2019 tarihli … yevmiye no’lu vekaletnamede de …’ün şirket yetkilisi olarak yer aldığı anlaşılmıştır. Dilekçeye ekli olarak arazi çalışmaları tespit tutanağı, ilçe tarım ve orman müdürlüğünün savcılık hazırlık bürosuna hitaben yazmış olduğu, desteklerle ilgili açıklamalara dair cevabı yazı ile birlikte soruşturma dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu örneği eklenmiştir.İhtiyati haciz İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir geçici hukuki koruma kurumu olup, yargılamadan önce talep edilebileceği gibi derdest bir dava içinde de istenmesi mümkündür. Davacı alacağına esas olmak üzere soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunu tespit tutanak örneğini ibraz etmiştir. Mahkemece, sunulan deliller dikkate alınarak, İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Kararda, talep yönünden İİK m 257 şartlar oluşmadığından bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki delillerin toplanmasından sonra, talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesince yargılamanın her aşamasında yeniden ihtiyati haciz talebinin değerlendirilebileceği açıktır. İlk derece mahkemesinin ara karar tarihi itibariyle dosya kapsamına göre yapılan değerlendirme ışığında ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının ihtiyati haciz talep edenden tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 23.02.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.