Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2223
KARAR NO: 2023/1942
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2023
NUMARASI: 2023/864 E. – 2023/987 K.
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali
Hasımsız açılan kıymetli evrak iptali talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bankası AŞ. Kulu Şubesine ait keşideci … olan … çek numaralı 30.000 TL bedelli ve 31.08.2023 tarihli çekin hamili olduğunu, çekin kaybolduğunun muhatap bankaya bildirildiğini, ancak çeki eline geçiren kişilerin ibraz halinde çekin tahsili tehlikesi bulunduğunu ileri sürerek, ödeme yasağı kararı verilerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “..Dava dilekçesi ve daha sonra sunulan beyan dilekçesi ekindeki belgeler ile zayi nedeniyle iptali talep edilen çeklerin tediye makbuzunda yer alan bilgilerinin dosyaya ibraz edildiği görülmektedir. Dava dışı 3. Kişi tarafından her zaman düzenlenmesi mümkün olan ve çek bilgilerine ilişkin ayrıntılı bilgi içermeyen (keşideci, lehtar, cirantalar vb hususlar yönden) tediye makbuzuna dayanılarak iptali talep edilen çeklere ilişkin bir tespit yapılması ve bu doğrultuda zayi kararı verilerek hüküm kurulması mümkün değildir. Zira davacı tarafça sunulan bilgi ve belgelere göre ilgili çeklerin bedeli, keşide tarihi, lehtarı vb. ayrıntıları belirli olmayıp, çeklerin ayrıntılarına ilişkin iddialar yalnızca davacı tarafın beyanlarına dayanmaktadır. Davacı tarafın bu yöndeki beyanları da tek başına çekin meşru hamili ve hak sahibi olduğunu ispat etmeye yeterli değildir.Açıklanan nedenlerle davacının Türk Ticaret Kanununun 757 ve izleyen maddeleri hükümlerine dayalı olarak zayi nedeniyle çek iptali talep edemeyeceği…” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Müvekkilinin dava konusu çeki ciro ile iktisap ederek hamili olduğunu, çekin müvekkilinin elindeyken zayi olduğunun fark edilmesi üzerine muhatap bankaya talimat verilerek zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, dava açılırken ve mahkemenin talebi üzerine çeke ilişkin tüm bilgilerin verilmesine rağmen müvekkilinin meşru hamil olduğunu kanıtlamaması nedeniyle talebin reddine karar verildiğini, mahkeme gerekçesinde belirtilen çeke ilişkin tüm bilgilerin mahkemeye sunulduğunu, mahkemece bu bilgileri göre müvekkilinin meşru halim olup olmadığının araştırılmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine , karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757 vd. hükümleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, görevsiz mahkemece açtığı davada, müvekkilinin … Bankası AŞ Kulu Şubesine ait keşideci … olan … çek numaralı 30.000 TL bedelli ve 31.08.2023 tarihli çekin hamili olduğunu ve çekin müvekkilinin elinde iken zayi olduğunu belirterek çekin iptalini istemiştir. Görevli mahkemece 12.09.2023 tarihli ara karar ile davacı vekiline, davacının dava konusu çekin meşru hamili olduğuna ilişkin bilgileri sunması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Bu ara karar üzerine davacı vekili, çek bilgilerini içeren tediye makbuzunu sunmuş ve çeke ilişkin fotokopisinin elde edilmesi halinde sunulacağı bildirmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24.10.2018 tarih ve 2017/975 Esas, 2018/6640 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; TTK’nın 778/1-ı maddesi yollamasıyla TTK’nın 759/2. maddesine dayalı, bononun zayi nedeniyle iptali talebinde, TTK’nın 759/2. maddesinde iptal isteminde bulunan kişinin, bono elinde iken ziyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sunmak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 30.000 TL bedelli çekin muhatap banka bilgisini, seri numarasını, keşideci ve hesap bilgilerini bildirerek zayi nedeniyle iptal isteminde bulunmuştur. Mahkemenin talebi üzerine çeke ait olduğunu belirttiği bir adet tediye makbuz suretini sunmuştur. Hasımsız olarak açılan bu davada iptal talebinde bulunan kişinin ispat etmesi gereken husus, zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkmasıdır. Ancak, iptal davasında kesin ispat aranmayıp çekin kaybolduğunun “kuvvetle muhtemel” olduğunu göstermesi yeterlidir. (6102 sayılı TTK. m. 760). Davacı, çekin hamili olduğunu ileri sürerek iptalini talep ettiği çeke ilişkin bilgileri dava ve açıklama dilekçesinde bildirmiştir. Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dosya kapsamından davacının iddiasının aksini kanıtlayacak somut bir delil bulunmamaktadır. Kıymetli evrakın iptali için mutlaka bu belgenin bir suretininde ibraz edilmesi gerektiğine ilişkin bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesine sunulan belgeler ile gerekli ilan ve incelemelerin yapılarak karar verilmesi gerekirken, yasaya aykırı şekilde ispat yükünün ağırlaştırılarak iptal isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 30.11.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.