Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/213 E. 2023/239 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/213
KARAR NO: 2023/239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29.11.2022 Tarihli ek karar.
NUMARASI: 2022/333 D.İş – 2022/333 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili ve ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalma kaydı ile bonoya dayalı olarak (9.000,00 EURO ) alacakları olduğunu belirterek şimdilik 162,900,00 TL alacağı temin etmek üzere borçlunun yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 12.10.2022 tarihli kararla; “… İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçluların 9.000,00 USD (162.900,00 TL) borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının İHTİYATEN HACZİNE, İİK’nın 259/1. maddesine göre İhtiyati haciz isteyen alacaklının ihtiyati haciz talebinde haksız çıktığı taktirde borçlunun, kefilinin ve üçüncü şahısların uğrayacakları zararlarına karşılık olarak borç miktarının % 15 oranında( 24.435,00 TL) nakdi teminat yatırmasına veya aynı oranda başka bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Bu karara karşı, İİK’nın 265.maddesi uyarınca, borçlu vekili tarafından itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; genel yetki kurallarına göre yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin ihtiyatî haczin talep edildiği tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Müvekkilinin gerek ihtiyati haciz talep dilekçesindeki gerekse dayanak senetlerdeki adresinin “… Mah. …. Sk. No:… Kat:… da:.. Muratpaşa/Antalya olduğunu, her ne kadar takip dayanağı senetlerde İSTANBUL Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmişse de, gerçek kişiler bakımından yetki sözleşmesi yapılamayacağından, gerçek kişinin yerleşim adresi yetkili olarak kabul edilmesi gerektiğini, HMK. 17 maddesi uyarınca yetki sözleşmesinin ancak, tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında geçerli olacağını, bu bakımdan yetki sözleşmesi düzenleyebilecek kişilerin sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiş olduğunu, taraflar arasındaki iş ilişkisi ticari olmadığı gibi taraflar tacir sıfatını da haiz olmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden yetkili mahkeme Antalya Mahkemeleri olduğundan İstanbul Mahkemerlerinin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini bildirip, yetki itirazının kabulü ile, yetkisiz mahkemeden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi itirazı değerlendiği 29.11.2022 tarihli ek kararıyla; “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde talep eden vekilince talep dilekçesinin ekinde sunduğu üç adet bono nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkememizin 12/10/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen vekilince süresi içerisinde karara itiraz edildiği, itiraz dilekçesinde tarafların tacir olmadıklarının bu nedenle taraflara arsında geçerli bir yetki sözleşmesi düzenlenemeyeceğinin, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen …’ın yerleşim yeri adresinin Muratpaşa/Antalya olduğunun bu nedenle yetkili mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunun beyan edilerek yetki itirazında bulunulduğu, ihtiyati haciz taleplerini değerlendirme yetkisinin, 6100 Sayılı HMK’nun 6 maddesi uyarınca borçlunun yerleşim yeri mahkemelerine, bonoda ödeme yeri düzenlenmiş ise ödeme yeri mahkemelerine, bonoda ödeme yeri düzenlenmemiş ise TTK’nun 777/3 maddesi uyarınca keşide yeri mahkemelerine ve geçerli bir yetki sözleşmesi mevcut ise kararlaştırılan yer mahkemelerine ait olacağı, ihtiyati hacze konu bonolar incelendiğinde bonolarda ödeme yeri belirtilmediği, TTK’nun 777/3 maddesinde açıklık bulunmadığı hallerde senedin düzenlendiği yerin ödeme yeri olacağının düzenlendiği, talebe konu bonolarda düzenleme tarihlerinin yazılı olduğu sağ alt kısımda düzenleme tarihinin altında düzenleme yeri olarak İstanbul yazılı olduğu, bu nedenle talebe konu senetler ve TTK’nun 777/3 maddesi doğrultusunda mahkememizin yetkili olduğu, itiraz eden vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince ve ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze konu senetler üzerinde borçlunun yerleşim yeri ve ödeme yeri açıkça “… Mah. … Sk. No:.. Kat:.. da:… Muratpaşa/ANTALYA” adresi yazılmak suretiyle Antalya olarak belirlendiğini, senetlerin yetkili mahkemelerin belirlendiği kısmında ise İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığını, kararın yetkisiz mahkemece verildiğini, Emsal durumdaki Yargıtay 11. H.D.’nin 2012/1194 E., 2012/2285 K. Sayılı ve 20.02.2012 tarihli ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/24010 karar sayılı içtihatlarının da bu yönde olduğunu, Dava konusu senetler üzerinde, tüm yazı ve imzalar taraflarca düzenlenmişken; düzenleme yeri belirtilmediğini, bu halde düzenleme yerinin de borçlu adresi ve ödeme yeri olarak belirtilen adres sayılacağını, ancak senetlerin işleme koyulmadan önce imzalar üzerine İSTANBUL ibaresi kaşe ile ilave edilmiş olup, bu durum müvekkilinin bilgisi dahilinde olmadığı gibi, alacaklının sonradan kaşe basarak ilave etmesi, senette tahrifat niteliğinde olduğunu, kaşe ile sonradan basıldığı anlaşılan İSTANBUL ibaresinin hukuk düzenince de korunmaması gerektiğini, bu halde esasen senet üzerinde düzenleme yeri dahi olmadığı kabul edildiğinde, mahkemenin düzenleme yerinden hareketle 777/3 maddesine atfen karar vermesi usule ve yasaya aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati hacze itiraz sonunda mahkemece maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ancak mahkemece verilen kararda lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/5539 E., 2014/8637 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddine dair ek kararın istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına, karşı taraf/borçlu vekilince yapılan itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından, yasal süreleri içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz borçlu vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; İhtiyati haciz talep eden alacaklının her biri 22.11.2018 düzenleme tarihli 25.08.2019,25.09.2019 ve 25.10.2019 düzenleme tarihli, toplam 9.000 EURO ( 162.900,00 TL) tutarlı senetlere dayanarak alacağın vadesinde ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz talep ettiği, senette düzenleyenin borçlu/karşı taraf, lehtarın ise ihtiyati haciz isteyen/alacaklı olduğu, mahkemece ihtiyati haciz isteminin alacağın %15’si oranındaki teminat karşılığında kabulüne karar verildiği, bu karara borçlu vekilince mahkemenin yetkisine yönelik yapılan itirazın reddine karar verilmesi üzerine bu ek karara karşı istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İİK’nın 258.maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Dosya içerisindeki ihtiyati haciz talebine dayanak bonoların örneğinden, bononun düzenleme yerinin İstanbul olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Bonoya dayanan alacaklarda yetki; borçlunun yerleşim yeri, bonoda yetkili kılınan yer, bonoda gösterilen ödeme yeri, bonoda ödeme yeri gösterilmemiş ise bononun düzenlendiği yer, ciranta aleyhine ihtiyati haciz isteniyorsa, cirantanın yerleşim yeri veya bonoda yetkisi kabul edilen yer mahkemesi ihtiyati haciz kararı vermeye yetkilidir. Somut olayda, bononun düzenlendiği yer yukarıda belirtildiği üzere İstanbul’dur. Bu durumda mahkemenin yetkili olduğunun kabulü ile borçlunun ihtiyati hacze karşı yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmüştür. İtiraz eden vekilinin bonolardaki düzenleme yerinin İSTANBUL olarak sonradan kaşelendiği, bu surette tahrifat yapıldığı iddiası ise ihtiyati hacze itiraz nedenleri kapsamında incelenecek olup, esasa dair açılacak davada değerlendirilebilecek hususlardandır. Buna göre borçlu vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; Alacaklı vekili, ilk derece mahkemesinin ek kararını vekalet ücreti yönünden istinaf etmiştir. Borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının murafaalı değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmiş olduğu gözetildiğinde, alacaklı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur. Buna göre alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının düzeltilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere; A-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusu yönünden; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Borçlu vekilinin yatırdığı istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Borçlu tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, B-İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati hacze itirazın reddine dair 29.11.2022 tarihli ara kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılasına, ihtiyati hacze itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-Borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine,2-Harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 2.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin, ihtiyati hacze itiraz eden borçludan alınıp, ihtiyati haciz talep eden alacaklıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının iadesine, b-İhtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından sarf edilen 220,70 TL istinaf giderinin ihtiyati hacze itiraz eden borçludan alınarak alacaklıya verilmesine, 4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16.02.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.