Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/20 E. 2023/45 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/20
KARAR NO: 2023/45
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02.11.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/794
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında 02.11.2022 ara kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari satımın söz konusu olduğunu, davalının müvekkilden 30.07.2021, 30.09.2021, 29.11.2021, 30.11.2021, 28.12.2021 tarihlerinde metal sac satın aldığını, bu satışlara yönelik 30.07.2021 tarihli 214.717,76 TL (bakiye borç 152.002,39 TL) 30.09.2021 tarihli 354.293,82 TL, 29.11.2021 tarihli 362.382,72 TL, 30.11.2021 tarihli 109.957,12 TL, 28.12.2021 tarihli 472.425,98 TL olmak üzere toplamda 1.513.777,40 TL’lik 6 fatura düzenlendiğini, söz konusu ürünlerin faturaların düzenlendiği aynı gün davalıya teslim edildiğini, ancak düzenlenen faturalara konu borca yönelik 62.715,37 ödeme dışında ödeme yapılmadığını, bakiye borcun 1.451.062,03 TL olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla faturaya dayalı takip yapıldığını, davalının borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, TTK’nın 1530.maddesine göre davalının temerrüte düştüğünü ileri sürerek itirazın iptalini ve davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiş, 31.10.2022 tarihli dilekçesi ile de, 30.07.2021, 30.09.2021, 29.11.2021, 30.11.2021, 28.12.2021 tarihli faturalar nedeniyle davacının alacaklı olduğunu, fatura konusu malların irsaliyeler ve kantar fişleri ile süresinde borçluya teslim edildiğini, borçlu ile iletişim kurulamadığını, adresinde borçlunun adresinde bulunmadığını, mal kaçırma ve adres değiştirme hazırlığı içinde olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; malların teslim edilmediğini, 8 gün içinde itiraz edilememesi halinde faturanın içeriğinin kabul edildiği ifade edilmişse de bu hüküm faturadaki her türlü bilginin doğruluğunun kabul edildiği veya malın alıcıya teslim edildiği anlamına gelmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği 02.11.2022 tarihli ara kararla; ”… İİK 257. Maddesinde ”rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yerinde ya da üçüncü şahısla olan menkul ve gayrimenkul mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczedebilir.” düzenlemesi getirilmiştir. İİK’nun 258/I-2.c. maddesi gereğince; alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Dosyanın bulunduğu aşama, teatinin tamamlanmadığı, delillerin toplanmadığı tahkikata geçilmediği gibi, mevcut durum itibariyle, muaccel alacağın var olup olmadığı var ise talep edilen tutar kadar olup olmadığı hususunda yeterli kanaat hasıl olmamakla, … ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK kapsamında faturanın, düzenleyen tacir açısından senet mahiyetinde olduğundan kesin delil niteliğine sahip olduğunu, dava konusu 6 faturanın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, bu faturalara 8 gün içinde itiraz edilmediğini, fatura konusu malların teslimini kanıtlayan irsaliyeler ve kantar fişlerinin de sunulduğunu, buna rağmen talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, somut olayda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, Yargıtay 11.ve 19.Hukuk Dairesinin emsal kararlarının bu doğrultuda olduğunu, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalı ile kurulan ticari ilişki kapsamında davalıya metal saç satışı yapıldığını, karşılığında davalıya altı adet fatura düzenlendiğini, malların teslim edilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine dair mahkeme ara kararının yerinde olup olmadığı, somut olayda ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamının incelenmesinde; ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından altı adet karşı taraf adına düzenlenmiş toplam 1.513.777,40 TL tutarında e fatura bulunduğu, bir kısım ”e irsaliye” belgesinin bulunduğu, bu belgelerde teslim eden ve alan kısımlarının bulunmadığı, bunun dışında başkaca bir belgenin bulunmadığı görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, İİK’nın 258/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanaat verecek delillerin dosyaya ibrazı yeterlidir. Ancak somut olayda ihtiyati haciz talep eden tarafça alacağın varlığına dair ve ihtiyati haciz kararı verilmesini sağlayacak kanaat verici delil sunulamadığı, faturanın tek başına alacağın varlığını yaklaşık ispata yeterli olmadığı, sunulan sevk irsaliyelerinde teslim eden ve teslim alan kısımlarında imza bulunmadığı, karşı tarafın mal kaçırmaya veya adres değiştirmeye yönelik eylemlerinin bulunduğu iddialarına ilişkin de teyit eden herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır Bu nedenlerle, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin 02.11.2022 tarihli ara karar yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.19.01.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.