Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/18 E. 2023/87 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/18
KARAR NO: 2023/87
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19.10.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/140
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin, kararda yazılı nedenlerle reddine dair ara kararının davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında imzalanan 22.06.2015 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden 200.000,00 TL kredi kullandırdığını, borcun ödenmemesi üzerine Denizli … Noterliğinin 17.06.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile hesabın kat edildiğini, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/627 D.İş sayılı dosyasında alınan ihtiyati haciz kararı ile İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, 09.07.2019 tarihli itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın kaldırılması isteminin reddedilerek kesinleştiğini bu nedenle genel hükümler çerçevesinde alacak davası açıldığını ileri sürerek, 194.306,92 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline, davalıların malvarlığını kaçırma ve gizleme eylemlerine karşı ihtiyati haciz kararı verilmesini, talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 19.10.2022 tarihli ara kararında; “…Davaya konu alacağın varlığı ve miktarının işbu davada yapılacak yargılama ile ortaya çıkacak olduğu, sunulan ve dosya kapsamında toplanan kayıtlar itibariyle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine..” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine, karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İİK’nın 257.maddesindeki koşulların oluşmasına rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, dosyada bulunan 22.06.2015 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilen 01.09.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 43. maddesinde temerrüt koşullarının düzenlendiğini, müvekkilince sözleşmenin 46. maddesine uygun şekilde düzenlenen kat ihtarı ile alacağın muaccel hale geldiğini, bu nedenle yasada belirlenen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini, kat ihtarı ile alacağın muaccel hale geldiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Alacak davası içinde talep edilen ihtiyati hac talebi reddedilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haczin talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Uyuşmazlık, davacıların ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın yerinde olup olmadığı, somut olayda ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki belgelerden; taraflar arasında taraflar arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesi ile genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede muacceliyet şartlarının belirlendiği, sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine bankaca İİK’nın 68/b maddesi uyarınca Denizli … Noterliğinin 17.6.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarıyla hesabın kat edildiği, kat ihtarının davalı/borçlu şirketin sözleşmede belirlenen adresine gönderildiği ve alacağın kat ihtarı ile muaccel hale geldiği belirlenmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesi ekinde sözleşme ve kat ihtarını ibraz etmesine rağmen mahkemece bu belgeler incelenerek değerlendirilmemiştir. Bu hali ile ilk derece mahkemesinin ara kararının gerekçesiz oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında delillerin değerlendirilerek muaccel olan alacağın rehin ile temin edilip edilmediği, kefalet koşulları değerlendirilerek, sonucuna göre ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesi gerekirken, davacının delilleri değerlendirilmeden, soyut gerekçe ile alacağın yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmadığı ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin 19.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu 19.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve talebin yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinaf konu kararının kaldırlmasına,2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilmesi için dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 26.01.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.