Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1727 E. 2023/1562 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1727
KARAR NO: 2023/1562
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22.06.2023 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/518 E.
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararına karşı, ihtiyati tedbir talep eden birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden birleşen davada davacı … vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirketinin 2021 mali yılı olağan genel kurul toplantısının 30.03.2022 tarihinde yapıldığını ve toplantıda yönetim kurulu faaliyet raporu, mali tablolar ile kar zarar hesaplarının okunarak müzakere edildiğini, toplantıda mali tablolara bağlı olarak yönetim kurulu üyelerinin ibra edilerek bağımsız denetim kuruluşu seçildiğini, şirket yöneticilerinin rekabetine ilişkin kararların görüşüldüğünü, müvekkilinin bağımsız denetçi seçimine ilişkin gündemin beşinci maddesi haricindeki gündem maddelerinin ertelendiğini, 30.03.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan beş numaralı karar muhalif kalınarak durumun toplantı tutanağına yazıldığını, mali konulardaki itirazlara açıklık getirilmesi için bilgi alma hakkı kapsamında sorulan sorulana ve gönderilen ihtarlara usulüne uygun cevaplar verilmediğini ve müvekkilinin bilgi alma hakkının engellendiğini, açık ve anlaşılın cevaplar verilmediğini, cevapların dürüst hesap verme ölçüsü ilkelerine uyulmadığını, şirketin 2021 mali yılı olağan genel kurulunun ertelenen konuları görüşmek üzere 25.05.2022 tarihinde, çağrı metninde belirlenen konuları görüşmek üzere toplandığını, müvekkilinin anılan toplantıda da ret oyu vererek muhalefet şerhini toplantı tutanağına yazdığını, sorulara yetersiz ve geçiştirmeye yönelik cevaplar verildiğinden, soruların tekrar sorulduğunu, yene de cevap alınamadığını ileri sürerek, 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların …’ın ibra edilmemesine ilişkin kısmı hariç kalmak üzere diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin kısmının ve 5 numaralı kararın iptaline karar verilmesini, mahkemece belirlenmesi hâlinde kararların yokluk veya butlanının tespitine ve kararların yürütülmesinin TTK’nın 449. maddesi gereğince dava sonuna kadar geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili … Anonim Şirketi’nin 2021 mali yılına ait olağan genel kurul toplantısının 30.03.2022 tarihinde yapıldığını, pay sahiplerinden … ve …’in finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülmesinin ertelenmesi talebinde bulunması üzerine TTK’nın 420. maddesi uyarınca bir kısım maddelerin görüşülmesinin ertelendiğini, diğer davacı tarafından İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/518 Esas sayılı dosyasında açılan dava ile bu davanın birleştirilmesi gerektiğini, alınan kararların kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın ve tedbir isteminin reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 17.11.2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebi değerlendirilerek reddine karar verilmiştir. Birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 2023/887 – 829 E. K. sayılı ilamı ile kararın gerekçesiz olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır. İlk derece mahkemesince bu karar üzerine, ihtiyati tedbir talebi yeniden değerlendirilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 22.06.2023 tarihli ara kararla; “…Davacı tarafın talebinin ve davaya konu kararların, yönetim kurulu üyelerinin görüşünün birlikte incelenmesinde, tedbir talep edilen kararların; 3) 2021 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının okunması, müzakeresi ve onaylanması, (4) Yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibrası, (5) TTK gereğince 2022 hesap yılı ile ilgili Bağımsız Denetim Kuruluşu seçimi, yönünde kararlar olduğu, bu kararların infazında telafisi ağır bir zarar doğacağına dair kanaat getirici bir delil sunulmadığı, davacının paydan kaynaklı haklarını kullanmaya devam edeceği, davaya konu kararların iptali halinde geçmişe dönük işlem yapılmasının mümkün olduğu, yaklaşık ıspat şartının da sağlanmadığı, davacının tedbir talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, birleşen davada davacı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Birleşen davada davacı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirketin erteleme üzerine 25.05.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, 2021 mali yılına ait yıllık faaliyet raporu ve bağlılık raporunun kanuna aykırı düzenlenmiş olması ve finansal tabloların yönetim kurulu üyelerinin gerçekleştirdiği hukuka aykırı işlemler nedeniyle gerçeği yansıtmadığından finansal tabloların onaylanmasına ve ibraya ilişkin kararın iptali gerektiğini, mahkemece yürütmenin geri bırakılması talebinin reddi talebinin kaldırıldığını, kaldırma kararı üzerine yeniden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiğini, gündemin 3.maddesinde alınan finansal tabloların onaylanmasına ilişkin kararın yürütülmesinin geri bırakılması iddiası bakımından dava dışı … AŞ ve … AŞ’den alınan hizmetlerin somutlaştırılmaması ve bu hizmetlerin alınıp alınmadığının belirlenmemesi, … Yapı şirketine olan borcun kaynağının belirsiz olması … AŞ’nin şirketle rekabet etkeni gizlenmesi … Yapı’ya garantörlük komisyonu ödenmesi, öz kaynakların kaydı olarak yitirilmesine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması finansal tabloların ortaklardan gizlenmesi gibi nedenlerle iptal talep edildiğini, gündemin 4.maddesinde alınan ibra kararlarında yönetim kurulu üyesi olan …’ın usulsüz şekilde oy kullandığını, gündemin 5.maddesinde yöneticiye usulsüz şekilde TTK’nın 395 ve 396.maddeleri uyarınca yetki verildiğini, tüm iddialar yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, HMK’nın 389. maddesinde de mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390. maddesinin üçüncü fıkrasında da ihtiyati tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunun düzenlendiğini, aranan yaklaşık ispat ölçütünün karşılandığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen davalarda, davalı şirketin 25.05.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4 ve 5 nolu kararların TTK’nın 445 ve devamı maddeleri uyarınca iptali istemine ilişkindir. İstinaf başvurusu ise TTK’nın 449. maddesi gereğince, birleşen dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin dava sonuna kadar durdurulması talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 22.06.2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, birleşen davada davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 449. maddesine göre genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde yer verilen ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümlerinden yararlanılmalıdır. HMK’nın 389.maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” hükmünü, aynı Kanun’un 390/3.maddesi ise “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Buna göre genel kurul kararlarının iptali davalarında TTK’nın 445. maddesi gereğince, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun da yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekmektedir. Birleşen dava dilekçesinde, ihtiyati tedbir talep edilmiştir. Dava dilekçesinde, şirketin 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3, 4 ve 5 nolu kararın iptali talep edilmiş olup, dilekçe içeriğinde alınan bir kısım kararların yeterli nisapla alınmadığı da ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince birleşen davadaki tedbir talebi değerlendirilerek yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği belirlenmiştir. Genel kurulu üçüncü maddesinde alınan kararın, kanun, esas sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, şirketin mali kayıtları ve defterlerinin incelenmesi ile belirlenebilir. Tedbir talebinin değerlendirildiği aşama itibariyle bu maddenin yürütmesinin durdurulmasını gerektirir ölçüde bir yaklaşık ispat bulunduğundan söz edilemez. İptali talep edilen 25.05.2023 tarihli genel kurulun 4. maddesinde alınan ibra kararının incelenmesinde; genel kurula üç ortağın katıldığı, …’ın şirket sermayesinin 1.028,509 paya, … ve …’in ise 200.395 Er paya sahip oldukları ve şirketin 1.469.298 adet payının tamamının genel kurulda temsil edildiği anlaşılmıştır. Genel kurulun 4.maddesi ile yöneticiler … Tic. AŞ. ve … AŞ’nin …’in 1.028.509 adet oyu ve oy çokluğuyla ibra edildiği, yönetim kurulu başkanı …’ın kendi ibrasında oy kullanmadığı için ibra edilmediği, davacıların TTK’nın 436/2. maddesine göre oydan yoksunluk nedeniyle karara muhalif kaldıkları ve red oyu verdikleri görülmüştür. Genel kurulun 5. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. maddelerine göre yetki verildiği, bu kararın da ortaklardan …’ın oyu ile alındığı ve diğer iki ortağın karara muhalif kalarak red oyu verdikleri anlaşılmıştır. Şirketin sicil kaydında … ile iki tüzel kişinin şirketin yöneticisi oldukları anlaşılmıştır. (14.01.2022 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi) TTK’nın 436. maddesinde oydan yoksunluk hali düzenlenmiştir. Belirtilen maddede, ” Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. (2) Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” düzenlemesi bulunmaktadır. Belirtilen yasal düzenleme ile bu düzenlemenin değerlendirildiği Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 03.05.2023 tarih ve 2022/668 Esas 2023/3398 Karar sayılı ilamı ile dosyada bulunan 25.05.2022 tarihli genel kurul tutanağı birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu genel kurulun 4 ve 5. maddeleriyle alınan kararlar bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu görülmüştür. Tutanak içeriği ve yasal düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinde TTK’nın 449 ile HMK’nın 389 vd maddelerindeki kararın yürütülmesinin geri bırakılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, birleşen davada davacı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 22.06.2023 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına, Dairemizce tedbir talebi hakkında yeniden karar verilmesine, bu kapsamda birleşen davada davacı vekilinin genel kurulun 3. maddesine yönelik ihtiyatı tedbir talebinin koşulları oluşmadığından reddine, 05.05.2022 tarihli genel kurulun 4.maddesiyle alınan ibra kararının ve 5. maddesiyle yönetim kurulu üyesi …’a TTK’nın 395-396 maddeleri uyarınca izin verilmesine dair kararlara yönelik tedbir talebinin kabulü ile anılan maddelerin yürütülmesinin geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir. Genel kurul tutanağı içeriği, açık yasal düzenlemeler ve davacının ortak oluşu gözetilerek, HMK’nın 392. maddesi uyarınca takdiren teminat alınmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle; birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1.b.2, 391 ve TTK’nın 449. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair ara kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir talep eden davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İhtiyati tedbir talep eden birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2, 391 ve TTK’nın 449. maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair istinafa konu 22.06.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;1-Birleşen davada davacı vekilinin, 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3 nolu kararına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, 2-Birleşen davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, 25.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu karar yönünden kabulüne, 5 nolu karar yönünden kısmen kabulüne, bu doğrultuda; a-Davalı şirketin 25.05.2022 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine dair alınan 4 numaralı kararın yürütülmesinin HMK’nın 389 ve TTK’nın 449. maddeleri gereğince dava sonuna kadar geri bırakılmasına, b-Davalı şirketin 25.05.2022 tarihli genel kurulunda yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. maddeleri uyarınca izin verilmesine dair alınan 5 numaralı kararın, sadece yönetim kurulu üyesi … hakkındaki karar bakımından HMK’nın 389 ve TTK’nın 449. maddeleri gereğince dava sonuna kadar yürütülmesinin geri bırakılmasına, 3-HMK’nın 392. maddesi uyarınca, davacının şirkette ortak oluşu, tedbirin davalı şirket yönünden bir zarar oluşturmayacağı, toplantı tutanağı içeriği ve açık yasal düzenlemeler dikkate alınarak, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına,4-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına;b)Davacı vekili tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talep eden davacıya iadesine,5-Davacı vekili tarafından istinaf yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,6-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2, 391/3 ve TTK’nın 449. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.10.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.