Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/172 E. 2023/241 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/172
KARAR NO: 2023/241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14.11.2022
NUMARASI: 2022/731 Esas
DAVA: Çek İstirdatı
Taraflar arasındaki çek istirdadı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 25/04/2022 tarihli çek tahsil bordrosu ile müvekkili banka müşterisi … San. Ve tic. Ltd. Şti. Tarafından davaya konu çeklerin tahsili için müvekkil bankaya teslim edildiğini, banka tarafından 26/04/2022 tarihinde … bordro no ile 11 adet çek bordrosu oluşturularak çek merkezine kargolandığını, ancak çek bordrolarının ellerine ulaşmadıkları bilgisinin haber edildiğini, yapılan araştırmalar sonucu çeklerin farklı bir adres olan … teslim edildiğini, kargo firmasından kargonun istenildiğini, 11/05/2022 tarihinde teslim edilmesi üzerine 11 adet çekten 5 adet çekin eksik olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine Konya 2. ATM 2022/375 esas sayılı dosyası ile çeklerin iptali davası açıldığını ve ödeme yasağı konulduğunu, kayıp olduğu tespit edilen çeklerden … çek numaralı, 15.10.2022 keşide tarihli ve 500.000,00 TL değerindeki keşidecisi … Ürn. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. olan çekin davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunun öğrenildiğini, çekin yetkili hamilinin müvekkili olup, davalı yanca haksız olarak İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamasında verilen ara kararla ; “…Davacı yanca taraf olmadığı icra takibinin durdurulması talep edilmişse de, davacının takip dayanağı çek üzerinde taraf olarak görünmemesi, çekin … Nak. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından tahsil için kendilerine gönderildiği bildirilmişse de adı geçen lehtar ciranta ile takip alacaklısı arasında iki adet cirantanın bulunması, davacının istirdat istemine yönelik bildirdiği sebeplerin ve bu sebeplerin davalıya karşı öne sürülüp sürülemeyeceğinin yargılamaya muhtaç halde olması, bu bağlamda, HMK 389 ve devamı maddeleri kapsamında yaklaşık ispat koşullarının henüz sağlanamaması karşısında ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu kaybedilen çek yönünden davalı yanca ihtiyati haciz kararı ile icra takibine konulmasının müvekkili banka müşterisi … Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ ni büyük bir zarara uğrattığını, Söz konusu takip ile dava dışı şirket haciz baskısı altında olup rızası dışında elinden çıkan çekler sebebiyle başlatılan takip sonrası ticari faaliyetleri aksamış durumda olduğunu, müşterinin bu mağduriyetine hukukun cevaz vermemesi gerekitğini, bu durumun kanunda belirtilen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinin gerçekleştiğinin ve tedbir için gerekli tüm şartların oluştuğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdadı davacı içinde, davalı tarafından takibe konu edilen çek yönünden icra takibinin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı taraf müvekkiline tahsil cirosu ile verilen dava konusu çekin davalı yanca icra takibine konu edildiğini, yetkili hamilin kendisi olduğunu ileri sürerek, çekin istirdadına karar verilmesini talep etmiş, dava içinde takibe konu edilen çekle ilgili yürütülen takibin durdurulmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesince “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kayıtları uyap üzerinden incelenmiştir. İcra takibinin alacaklısının … olduğu, davacının ise takip dosyasında borçlu olarak bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı yanca taraf olmadığı icra takibinin durdurulması talep edilmişse de, davacının takip dayanağı çek üzerinde taraf olarak görünmemesi, çekin … Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından tahsil için kendilerine gönderildiği bildirilmişse de adı geçen lehtar ciranta ile takip alacaklısı arasında iki adet cirantanın bulunması, davacının istirdat istemine yönelik bildirdiği sebeplerin ve bu sebeplerin davalıya karşı öne sürülüp sürülemeyeceğinin yargılamaya muhtaç halde olması, bu bağlamda, HMK 389 ve devamı maddeleri kapsamında yaklaşık ispat koşullarının henüz sağlanamaması karşısında ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı sonucuna varıldığı ” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. HMK’nın 389/1.maddesi ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmünü, 390/3.maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmünü, 391/1.maddesi ise ” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı davada, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, öncelikle çekin meşru hamili iken elinden rızası hilafına çıktığını ve ardından davalının çeki iktisapta kötü niyetli olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Aynı şekilde ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak da 390/3. maddesi gereğince davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmelidir. Dosyadaki mevcut deliller itibariyle, davacının bu konulardaki iddialarını yaklaşık olarak ispat etmiş olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Kaldı ki davacının tarafı olmadığı icra takibinin durdurulmasında değilse de takip dosyasına girecek tahsilatların takip alacaklısına ödenmemesinde hukuki yararı varsa da yukarıda açıklandığı üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından tedbirin reddi kararı sonucu itibariyle doğru görülmüştür.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.