Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1629 E. 2023/1414 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1629
KARAR NO: 2023/1414
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2023
NUMARASI: 2023/341E. – 2023/408 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe 01.03.2023 tarihli irsaliyede belirtilen emtiayı alıcısına göndermek için araca yüklendiğini, aracın Bandırma -Tekirdağ seferi yapan, bağlama limanı İstanbul olan “…” gemisine bindirildiğini, sefer sırasında geminin güvertesinde çıkan yangın nedeniyle araçta bulunan kağıt emtiasının yanarak zayi olduğunu, gemi personelinin yangına yeterli derecede müdahale etmediğini, gemide yeterli yangın söndürme tertibatı bulunmadığını, geminin denize, yola ve yüke elverişli bir halde sefere çıkarılmadığını müvekkilinin yangın nedeniyle 75.000,00 TL zarara uğradığını ileri sürerek, anılan miktarın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davaya cevap vermeden mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı TTKnun 1352.maddesinde, ‘Deniz alacağı; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir: a) Geminin işletilmesinin sebep olduğu zıya veya hasar. b) Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlar. c) Kurtarma faaliyeti veya her türlü kurtarma sözleşmesi, çevre zararı tehdidi oluşturan bir gemi veya gemideki eşya ile ilgili kurtarma faaliyeti için ödenecek özel tazminat. d) Çevreye, kıyı şeridine veya bunlara ilişkin menfaatlere gemi ile verilen zarar ya da zarar verme tehdidi; bu zararı önlemek, sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak için alınan önlemler; bu zarar karşılığı ödenecek tazminat; çevrenin eski duruma getirilmesi için fiilen alınan veya alınacak olan makul önlemlerin giderleri; bu zarar ile bağlantılı olarak üçüncü kişilerin uğradığı veya uğrayabileceği kayıplar ve bu bentte belirtilenlere benzer nitelikteki zararlar, giderler veya kayıplar. e) Geminin içinde bulunan veya bulunmuş olan şeyler de dâhil olmak üzere, batmış, enkaz hâline gelmiş, karaya oturmuş veya terkedilmiş olan bir geminin yüzdürülmesi, kaldırılması, çıkartılması, yok edilmesi veya zararsız hâle getirilmesi için yapılan giderler ve harcamalar ile terk edilmiş bir geminin korunması ve gemi adamlarının iaşesi ile ilgili giderler ve harcamalar. f) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, geminin kullanılması veya kiralanması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme. g) Bir çarter parti düzenlenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, gemide eşya veya yolcu taşınması amacıyla yapılmış her türlü sözleşme. h) Gemide taşınan, bagaj dâhil, eşyaya gelen veya bu eşyaya ilişkin zıya veya hasar. i) Müşterek avarya. j) Römorkaj. k) Kılavuzluk. l) Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dâhil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler. m) Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması. n) Liman, kanal, dok, iskele ve rıhtım, diğer su yolları ile karantina için ödenecek resimlerle diğer paralar. o) Ülkelerine getirilme giderlerini ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma paylarını da içererek, gemi adamlarına, gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle, onlara ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler. p) Gemi için alınmış krediler dâhil olmak üzere, geminin veya malikinin adına yapılmış harcamalar. r) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına ödenecek, karşılıklı sigorta aidatları da dâhil sigorta primleri. s) Geminin maliki tarafından veya onun hesabına gemiye ilişkin olarak ödenecek her türlü komisyon, brokaj veya acente ücretleri. t) Geminin mülkiyeti veya zilyetliğine ilişkin her türlü uyuşmazlık. u) Geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ya da gemiden sağlanan hasılata ilişkin her türlü uyuşmazlık. v) Gemi rehni, gemi ipoteği veya gemi üzerinde aynı nitelikteki ayni bir yükümlülük. y) Geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlık.’ denilmektedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir. HSYK ‘nın 20/07/2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul İli mülki sınırları olarak belirlenmiş ve yine 09/09/2014 tarihli ticaret mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiştir. Davaya konu olayda davacı, dava dışı müşterisine gönderilmek üzere kağıt ambalaj atıklarının … plakalı araca yüklenerek aracın Bandırma- Tekirdağ seferi yapan bağlama limanı İstanbul olan … isimli feribot gemisine bindiğini, geminin güvertesinde yangın çıktığını, gemide yeteri kadar yangın tüpünün dahi bulunmadığının ifade edildiğini, geminin denize, yola ve yüke elverişli olmadığını ve çıkan yangın sebebiyle zarara uğradığından bahisle zararın tazmini için dava açmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda gemide ortaya çıkan yangından dolayı taşınan malların zarar görmesinden bahisle davalılardan zararın tazmini talebine ilişkin uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinin değil, deniz ihtisas mahkemesi görev alanında olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olan mahkemenin görevli olması kamu düzeninden olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınır. HSYK nun 10/07/2012 tarihli 1888 sayılı kararı ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, 6102 sayılı TTK. nun 5/2 maddesi gereğince TTK. dan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine veya Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiş bulunduğu, davanın konusu ve niteliği itibariyle bu gibi deniz ticaretine ilişkin davalara bakma görevinin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde(Denizcilik İhtisas Mahkemesi) olduğu… ” gerekçesiyle, görevE ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca usulden reddine, davaya bakma görevinin deniz ticaretnden doğan davalara bakmakla görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğuna, HMK’nın 20.maddesindeki prosedür çerçevesinde başvuru hâlinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Türk gemi sicile kayıtlı … feribotunda Bandırma- Tekirdağ seferi sırasında meydana gelen yangında hasara uğrayan emtia nedeniyle dava açıldığını, davada Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görevli olduğunu, ancak dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi kararı yerinde olmadığını, olayın Tekirdağ il sınırları içerisinde meydana gelmesi ve müvekkillerinin yerleşim yerinin de Tekirdağ olması nedeniyle dosyanın Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın yetkili Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, deniz taşıması sırasında hasara uğrayan emtia bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince, davanın açılmasından sonra dilekçelerin teatisi aşaması beklenmeden görevsizlik kararı verilmiştir. Dilekçelerin teatisi işlemlerinin görevli mahkemece yapılması mümtkündür. Somut olayın anlatımı ve davalıların istinaf başvurusu ile davacının istinaf başvurusuna karşı sunduğu cevabından, uyumazlığın deniz taşıması sırasında meydana gelen yangından kaynaklandığı ve TTK’nın beşinci kitabından kaynaklanan hukuk davalarına ihtisas mahkemesi olarak denizcilik ihtisas mahkemesince bakılması gerektiğinden ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı yerindedir. Mahkemenin yetkili olup olmadığı ancak görevli mahkemece HMK’nın 6 ve devamı maddelerindeki ilkelere göre değerlendirilebilir. Görevsiz mahkemece, görevsizlik kararının yanı sıra yetki konusunda da bir karar veremeyeceği açıktır. Yasada belirtilen şekilde bir yetki itirazının bulunması hâlinde görevli mahkemece yetki itirazının değerlendirileceği anlaşıldığından, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendilerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.09.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca karar kesindir.