Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1600 E. 2023/1362 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1600
KARAR NO: 2023/1362
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28.02.2023
NUMARASI: 2023/176 D.iş – 2023/182 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde özetle; alacaklı … Tic. Ltd. Şti’nin, borçlu … Sanayi ticaret Limited Şirketi’nden olan faturaya dayalı alacaklarını müvekkili …’a temlik ettiğini, borcun ödenmediğini belirterek, temlik edilen faturalı alacak kapsamında borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının alacağı karşılamaya yeten miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde ‘Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.’ şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan inceleme sonunda; sunulan deliller, talep dilekçesi ekinde sunulan belge(ler), faturalar, temlik sözleşmesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; talep eden alacaklı tarafından ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak, temlik sözleşmesi ve temlik eden tarafından düzenlenen irsaliyeli faturaların dosyaya sunulduğu, sunulan faturalar üzerinde borçluya ait şirket kaşesi ve imza bulunmadığı gibi faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediğinin de anlaşılamamakla birlikte, fatura içeriği mal/hizmetin borçluya verilip/teslim edilip edilmediğinin sabit olmadığı, ayrıca faturaya konu malın davalı tarafa teslim edildiği kabul edilse dahi bu kez de mal bedelinin borçlu tarafça ödenip ödenmediğinin belli olmadığı, dolayısıyla alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, yine talebin İİK 257/2 maddesindeki şartları taşıdığının da yaklaşık olarak ispat edilememiş olduğu…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Tic. Limited Şirketi’nin ayakkabı, terlik, giyim, hazır giyim, çizme, bot vb.ürünlerin satış ve pazarlamasını yaptığını, bahse konu irsaliyeli faturaların ön yüzünde borçluya ait imzaların bulunduğu gibi fatura içeriğinde mal ve hizmetlere ilişkin ürün bilgilerinin olduğu, bu mal ve hizmetlerin ticaretin gerçekleşmesinde ücret ödeme borcu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, Faturaların hepsinde borçluya ait imza bulunduğunu, bu sebeple ihtiyat-i hacze taraflarınca başvurulduğunu, çünkü ihtiyati haczin amacı hızlı bir şekilde alacağın garanti altına alınmasını sağladığını, bu sebeple mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi sonunda bozulması gerektiğini, Karşı tarafça taraflarına virman yoluyla ödeme yapıldığı iddialarının da doğru olmadığını, ayrıca virman yolundan yanı sıra farklı bankalardan da müvekkilinin banka hesaplarına da yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını, Bu sebeple mahkeme tarafından yapılan eksik inceleme sonucunda verilmiş olan ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılarak borçlu davalı hakkında ivedilikle ihtiyat-i haciz kararı verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddi karının istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından, dava dilekçesine ekli olarak, temlik sözleşmesi ile temlik eden şirketin borçlu şirkete düzenlediği irsaliyeli faturaların ibraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır. İİK’nın 257. maddesinde, ihtiyati haciz üst başlığı altında ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise iki bent hâlinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. maddesi hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken, alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olayın incelenmesinde; talep eden tarafın talebine konu ettiği alacağı faturadan kaynaklanmaktadır. Yukarıda yer verildiği üzere, İİK’nın 258/1. maddesinde, alacaklının alacağını ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu düzenlenmiştir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Kanaat getirecek delillerden kastedilen hiç şüphesiz ki kesin delil değildir. Talep konusu alacağa ilişkin temlik eden tarafından borçlu adına düzenlenen irsaliyeli faturaların sunulduğu, faturalarda teslim alan kısmında isim ve imzaların bulunduğu, yine talep eden tarafından talep konusu alacağın temlikine ilişkin temlik belgesi de sunulduğu anlaşılmakla, alacağın ihtiyati haciz bakımından yaklaşık olarak ispatlandığının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile talibin reddi isabetsiz görülmüştür. Açıklanan bu gerekçelerle, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derce mahkemesinin istinafa kararının İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine neticede ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2 maddeleri uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu 28.02.2023 tarihli kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca kabulü ile karşı taraf/borçlunun 90.153,00 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 13.522,95 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, ihtiyati haciz talep eden vekiline verilmesine, 3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına, 4-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca belirlenen 2.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin, esas hakkındaki takip veya davada haklı çıkması kaydıyla, karşı taraf/ borçludan alınıp alacaklıya verilmesine, 5-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf peşin karar harcının ise talep hâlinde, ilk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talep edene iadesine, 6-İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcı gideri, 194,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 696,00 TL istinaf kanun yolu giderinin, karşı taraf/ borçludan alınıp alacaklıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.09.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.