Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1590 E. 2023/1364 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1590
KARAR NO: 2023/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06.06.2023
NUMARASI: 2023/378 Esas
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş., İstanbul Anadolu 3 .Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/1350 E sayılı kararı ile konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece konkordato talebinin tasdik edildiğini, diğer müvekkili … San. Ve Tic. Ltd., Şti. nin ise davalı bankadan kullanılan kredinin kefili olması nedeniyle kredi borcundan kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret mahkemesinin 2018 /1350 E. sayılı dosyası ile tasdik edilen konkordato projesinde davalının alacağı faiz dahil 538.188,59 TL olarak kabul edildiğini, konkordato kapsamında bir kısım ödemeler yapıldığından söz konusu meblağ zaman içinde değişmekle beraber davalı, konkordato projesi kapsamında kendisi için bağlayıcı hale gelen borç miktarını aşacak şekilde alacağını hem asıl borçlu şirketten hem de kefilden tahsil ettiğini, TBK’nın kefile ilişkin hükümleri gereği kefilin borcu asıl borçlunun sorumlu olduğu miktar olduğunu, davalının alacaklı olduğu ve konkordato projesine konu borca istinaden yürüttüğü İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından, kefil konumundaki … San. Ve Tic. Ltd., Şti. hilafına yapılan tahsilatlar neticesinde alacaklı konkordato projesinde kabul edilen bedelin çok üzerinde bir meblağ denk gelecek tahsilat yaptığını, asıl borçlunun borçlu olmadığı miktarı kefil konumunda olan müvekkilinden tahsil ettiğini beyanla, “müvekkillerinin konkordato projesinde kabul edilen miktar dışında borçlu olmadığının tespitine, söz konusu bu miktar inceleme neticesi ortaya çıkacağından davanın fazlaya ilişkin haklarımı saklı kalmak kaydıyla belirsiz menfi tespit davası olarak kabulüne, tedbir talebinin kabulü ile takibin durdurulmasına, davalıya konkordato projesine göre ve son ödemeler düşüldükten sonra kalan miktar kadar borçlu olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389.madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlar da duraksamaya yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda kesin hukuki himaye sonucunun ortaya çıkmasına kadar yargılama öncesinde veya sonrasında doğabilecek risklerden davacı ve / veya davalıyı korumak için yargı organlarınca verilen geniş ya da dar kapsamlı hukuki himaye “geçici hukuki himaye tedbirleri” olarak tanımlanmış olup ihtiyati tedbir de geçici hukuki himaye tedbirlerinden birisi olmakla ihtiyati tedbir yoluyla taraf dava konusu hakka ilişkin doğacak tehlikelerden korunmaktadır. İİK’nun 72/3 maddesi; “icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” hükmünde düzenlenmiş olup, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi değerlendirildiğinde; davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmakla, İİK’nun 72/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava dilekçeleri incelendiğinde, bahsi geçen icra dosyasından halihazırda hukuka aykırı tahsilat yapılmakta olduğundan ilgili dosyaya ilişkin tedbir talepleri olduğundan söz edildiğini, takibin durdurulması bir tedbir kararı olduğu gibi dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmemesi de tedbir mahiyetinde bir karar olduğunu, hakkında tedbir talep edilen icra dosyası konkordato mühleti içerisinde açılmış bir icra dosyası olup, eş deyişle, takip yasağı kapsamında esas borçlu ve konkordato dosyasının konusu olan müvekkili …’ye karşı da ikame edildiğini, dolayısı ile yapılan tahsilatların zaten söz konusu takibin takip yasağı içerisinde açılmış olması nedeni ile temelden hatalı olduğunu, bu hususun hiç değerlendirilmeden, tedbir talepleri yönünde bir karar verilmesi mağduriyetimize yol açtığı gibi hukuken hatalı bir yaklaşım olduğunu, dolayısı ile mahkemenin gerekçesi birçok yönü ile hukuka aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine; istinaf, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir verilmesi talebinin reddi ara kararına ilişkindir.İlk derece mahkemesince, takibin durdurulması talebi yönünden istenen tedbirin reddine, karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, müvekkillerinden …. A.Ş. ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesine diğer müvekkilinin müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu şirket yönünden İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahmkesinin 2018/1350 E sayılı dosyasında konkordato talebinin tasdik olduğunu, konkordato projesinde davalı banka alacağının faiz dahil 538.188,59 TL olarak kabul edildiğini, ancak davalının konkordato projesi kapsamında alacağını aşar şekilde alacağını hem asıl borçlu şirketten hemde kefil şirketten tahsil ettiğini, davalının alacaklı olduğu ve konkortato projesine konu borca istinaden yürüttüğü İstanbul … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında kefil müvekkili yönünden de konkordato projesinde kabul edilen bedelin üzerinde tahsilat yaptığını ileri sürerek tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece İİK 72/3 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında takiin durdurulmasına karar verilemeyeceği belirtilerek talebin reddine karar verilmiş, karara yönelik olarak davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Menfi tespit davası İİK’nın72.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. İİK’nın 72/3. maddesi emredici nitelikte olup icra takibinin kısmen ya da tamamen durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda da mahkemece İİK 72/3 maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbir kararı ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği belirtilerek isabetli olarak karar verilmiş olup ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14.09.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.