Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1568 E. 2023/1432 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1568
KARAR NO: 2023/1432
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2023
NUMARASI: 2023/409 E. – 2023/529 K.
DAVANIN KONUSU: Çek İptali
Taraflar arasındaki çek iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti.olan, … Bankası Manavkuyu – İzmir Şubesine ait, … seri numaralı, 25.07.2023 keşide tarihli ve 417.973,12 TL bedelli çekin lehtarı olduğunu, keşideci tarafından … kargonun Özkanlar Şubesinden gönderilen ilgili çekin kargoda zayii olduğunu, çekin üzeri yazılı olduğundan dava konusu çeki haksız yere eline geçirecek olan kötü niyetli kişilerce çek bedelinin bankalardan tahsil edilmesinin mümkün olduğunu, çekin bankalardan tahsilini önlemek için ödeme yasağı konulması ve iptalini talep etmek zarureti hasıl olduğunu ileri sürerek, söz konusu çekle ilgili tedbiren ödeme yasağı kararı verilmesini ve ilgili çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava, 6102 sayılı TTK m. 818(1)-s atfıyla aynı Kanun’un m. 757(1) hükmü gereğince iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişi tarafından açılan zayi nedeniyle çek iptali talebine ilişkindir.Dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/s madde hükmü delaletiyle, aynı kanunun 757. madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir.TTK’nın 647/1. maddesi uyarınca; “Mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak kurulması amacıyla kıymetli evrakın devri için her hâlde senet üzerindeki zilyetliğin devri şarttır.”, 651/2 maddesinde; “Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”, aynı Kanunun 818. maddesinin atıf yaptığı 757/1. maddesinde ise; “İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Hamil TTK’nın 651. maddesi uyarınca hamil çekin zayi edilmesi halinde iptal davası açabilecek, TTK.’nın 652 maddesine göre iptal karar ile hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek ya da borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir.Çek iptali davası sonucunda verilen karar borçluya ibraz ile borçludan çek bedelinin tahsili imkanını sağlamaktır. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin TTK’nın 757. ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.Davacının yetkili hamil olduğuna yönelik ispat yükü açısından; dava dilekçesinde yer alan “Müvekkil firma yukarıda dökümü yapılan çekin lehtarı durumundadır. Keşideci tarafından … Kargonun Özkanlar Şubesinden gönderilen ilgili çek kargoda zayii olmuştur.” şeklindeki ifadeden açıkça anlaşılacağı üzere, somut olayda; iptali istenilen Keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Manavkuyu – İzmir Şubesi … Çek Seri Nolu 25.07.2023 Keşide Tarihli, 417.973,12 TL bedelli çek dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere kargoya verildiği ve davacıya ulaşmadan kargoda kaybolduğu anlaşılmıştır.Bu kapsamda benzer bir ihtilafta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2022/819 Esas, 2022/685 Karar sayılı ilamı ile “…6102 sayılı TTK hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen bono, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir. Emre yazılı senetlerin devri iki tasarruf işleminin bir arada yapılması ile gerçekleşir. Bu işlemlerin birincisi senedin ciro edilmesi, ikincisi de buna ek olarak senedin zilyetliğinin devralana geçirilmesidir. Dolayısıyla, kambiyo senedinde mündemiç hakka sahip olmak için senet üzerindeki zilyetlik zorunludur. Dava konusu bonoların düzenlendikten sonra davacı lehtar/cirantaya teslim edilmeden kargoda kaybolduğu ileri sürüldüğüne göre, davacının davaya konu bonoların hâmili olmadığının kabulü gerekmektedir…” şeklindeki içtihat içeriği somut olayımız yönünden de aynen geçerlidir. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/2395 Esas, 2022/149 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/1479 Esas, 2021/1125 Karar sayılı ilamı)Aynı şekilde Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2022/612 Esas, 2022/488 Karar sayılı ilamı ile “6102 sayılı TTK m. 788(1) hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çek, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir. Emre yazılı senetlerin devri iki tasarruf işleminin bir arada yapılması ile gerçekleşir. Bu işlemlerin birincisi senedin ciro edilmesi, ikincisi de buna ek olarak senedin zilyetliğinin devralana geçirilmesidir. Dolayısıyla, kambiyo senedinde mündemiç hakka sahip olmak için senet üzerindeki zilyetlik zorunludur. Dava konusu çekin keşideci tarafından düzenlendikten sonra davacı lehtara teslim edilmeden kargoda kaybolduğu ileri sürüldüğüne göre, davacının çekin hâmili olmadığının kabulü gerekmektedir.”İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2022/659 Esas, 2022/767 Karar sayılı ilamı ile ” Somut uyuşmazlıkta; dava dışı keşideci şirketin davacıyı lehtar göstererek çeki tanzim ettiği, çekin davacıya gönderilmek üzere kargo şirketine verildiği, davacı seri no da içeren çek fotokopisini, ticari ilişkiye dair faturayı da sunmak suretiyle lehine çek düzenlendiğine dair belgeleri mahkemeye ibraz etmişse de, sözkonusu çekin davacıya henüz teslim edilmeden kargoda kaybolduğu anlaşılmış olmakla, davacı çekin zilyetliğini devralmadığından ve dolayısıyla zilyedi olmadığından çek üzerindeki hak sahipliği kendisine geçmemiştir.”İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2022/1071 Esas, 2022/806 Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda iptali talep edilen çek dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere verildiği kargoda henüz davacıya ulaşmadan kaybolduğu anlaşılmaktadır. Talebe konu çek de lehtar olarak davacı yazılmış ise de çek henüz davacıya teslim edilmeden kaybolması ve teslim söz konusu olmamasına göre davacının yetkili hamil kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, davacının hamil olmadığı çek yönünden iptal davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece davanın reddıne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.”Davacının yetkili hamil olduğuna yönelik ispat yükü açısından; dava dilekçesinde yer alan “Müvekkil firma yukarıda dökümü yapılan çekin lehtarı durumundadır. Keşideci tarafından … Kargonun Özkanlar Şubesinden gönderilen ilgili çek kargoda zayii olmuştur.” şeklindeki ifadeden açıkça anlaşılacağı üzere, somut olayda; iptali istenilen Keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti olan … Bankası Manavkuyu – İzmir Şubesi … Çek Seri Nolu 25.07.2023 Keşide Tarihli, 417.973,12 TL bedelli çek dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere kargoya verildiği ve davacıya ulaşmadan kargoda kaybolduğu anlaşılmıştır. Talebe konu çekde davacı lehtar konumunda ise de çek davacıya henüz teslim edilmediğinden davacı yetkili hamil değildir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2022/1833 Esas, 2022/1256 Karar sayılı ilamı) Yukarıda izah edildiği üzere mevcut kanun hükümleri ve içtihatlar gereğince, iptali talep edilen çek dava dışı keşideci tarafından davacıya gönderilmek üzere verildiği kargoda henüz davacıya ulaşmadan kaybolduğu anlaşılmakla, davacının yetkili hamil kabul edilmesi mümkün olmadığından davanın HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen davacının hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.” gerekçesiyle, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-h maddesi yollaması HMK 115/2 madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konusu çekin lehtarı olduğunu, keşideci tarafından … Kargonun Özkanlar Şubesinden gönderilen ilgili çekin kargoda zayii olduğunu, çekin üzeri yazılı olduğundan dava konusu çekin haksız yere eline geçirecek olan kötü niyetli kişilerce çek bedelinin bankalardan tahsil edilmesinin mümkün olduğunu, mahkeme kararının karar hukuken doğru olmadığını, kararın hem usul hem de esas yönünden açıkça hatalı olduğunu, dava dilekçesinin dikkate alınmadığını, yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757 ve devamı hükümleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kıymetli evrakın iptali, kıymetli evraka ilişkin “umumi hükümler” arasında TTK’nın 651 ve 652’de genel bir şekilde düzenlenmiş, ayrıca nama (TTK m. 657) ve hâmiline senetlerin iptali hakkında (TTK m. 661-668) özel hükümler öngörülmüştür. TTK’da emre yazılı senetlerin iptaline dair ayrık hükümler bulunmamaktadır. Bunun yerine poliçenin iptali için özel bir düzenleme (TTK m. 757-765) getirilerek bu hükümlerin TTK m. 778/1-ı yollamasıyla bonolar bakımından, 818/1-s yollamasıyla çekler bakımından da uygulanacağı öngörülmüştür. Dosyaya sunulan evrakların incelenmesinde; iptali istenen çekin keşidecisinin … San. Ve Tic. Ltd. Şti.olduğu, … Bankası Manavkuyu – İzmir Şubesine ait, … seri numaralı, 25.07.2023 keşide tarihli ve 417.973,12 TL bedelli çek olduğu, çekin lehdarının davacı şirket olduğu, söz konusu çekin keşideci tarafından kargo ile davacı lehtar şirkete gönderildiği sırada kargoda kaybolduğu ve davacı şirkete ulaşmadığı anlaşılmaktadır. TTK’nın 788/1 hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çek, ciro ve teslim yolu ile devredilebilir. Emre yazılı senetlerin devri iki tasarruf işleminin bir arada yapılması ile gerçekleşir. Bu işlemlerin birincisi senedin ciro edilmesi, ikincisi de buna ek olarak senedin zilyetliğinin devralana geçirilmesidir. Dolayısıyla, kambiyo senedinde mündemiç hakka sahip olmak için senet üzerindeki zilyetlik zorunludur (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 06.06.2012 tarih ve 2011/4524 Esas, 2012/9838 Karar sayılı kararı da benzer yöndedir). Somut olayda da, dava konusu çekin keşideci tarafından düzenlendikten sonra davacı lehtara teslim edilmeden kargoda kaybolduğu ileri sürüldüğüne göre, davacının çekin hâmili olmadığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda davacı çekin lehdarı ancak yetkili hamili olmadığından davacının hamil olmadığı çek yönünden iptal davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.09.2023 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.