Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1567 E. 2023/1372 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1567
KARAR NO: 2023/1372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21.10.2022
NUMARASI: 2022/373 Esas – 2022/664 Karar
DAVA: ZAYİ BELGESİ VERİLMESİ
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesinc yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; stanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünde kayıtlı, … Vergi Kimlik Numaralı ve “… Mahallesi … Cad. … No:… Sarıyer/İstanbul” adresinde bulunan müvekkili şirketin 2022 Yılı Ocak ayı e-defter beratlarının hatalı olması sebebiyle, e-defterinin iradesi dışında zayi olduğunu belirterek zayi belgesi verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı şirket vekili dava dilekçesinde e-defter beratlarının hatalı olması sebebiyle e-defterinin zayi olduğunu söylemektedir. Dilekçesinin sonunda da e-defter beratının müvekkili şirketin iradesi dışında zayi olduğundan bahsetmektedir. Bu irade dışı olayın ne olduğu da belli değildir. Hatadan ne kastedildiği anlaşılamadığından ve kendi hatasına da dayanması mümkün görülmediğinden durum Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı’ndan sorulmuş, verilen 20/07/2022 tarihli cevabi yazıda “…zayi olma durumunun başkanlığımız sistemlerinden kaynaklı olmasının mümkün olmadığı…” bildirilmiştir. Davacı vekili bir hatadan ve açıklanamayan irade dışı bir kayıptan bahsetmektedir. E-beratların bu şekilre kaybolduğunu söylemektedir. Bu hata ve açıklanamayan zayi nedeniyle, Elektronik Defter Genel Tebliği uyarınca ikincil örneklerin tutulduğu ve bunlara da ulaşılamadığı ispatlanamadığı gibi böyle bir iddia da zaten yoktur. Bu durum karşısında, kanunda tahdidi olarak sayılmamakla birlikte isteme konu ticari defterlerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu yada bunlara benzer bir sebepten dolayı basiretli bir iş adamının göstereceği tüm dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen önlenemeyen bir sebepten ötürü zıyaa uğradığı ispatlanamadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İş bu davanın, defterlerin kaybolması halinde de açılabileceği doktrin tarafından kabul edildiğini, Defterin zayi olduğuna dair bir kararın verilmesi halinde hiç kimsenin menfaati zedelenmeyeceğini, Zayi belgesi verilmemesi halinde şirket bir daha e- defteri çıkartamayacağını, bu durum mahkeme eliyle şirket işleyişinin engellenmesi anlamına geleceğini, Müvekkili şirketin 2022 Yılı Ocak ayı E-defter beratı da Gelir İdaresi Başkanlığı’nca işlem görmemiş statüsünde kabul edildiğini, Müvekkili şirkete ait 2022 yılı Ocak ayı e-defter beratının müvekkili şirketin iradesi dışında zayi olduğundan, İstanbul 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, iş bu esbaba müstenit de istinaf kanun yoluna başvurmanın koşulları oluştuğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar; hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır. Re’sen araştırma ilkesi TTK’nın 82/7.madesinde de belirtilmiştir. TTK’nın 82/7.maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan Elektronik Defter Genel Tebliğinde, elektronik ortamda tutulan defterlerin, vergi güvenliğini sağlamak ve virüs, siber saldırısı vb. diğer teknolojik ataklara karşı tedbir almak amacıyla ikincil kopyalarının gizliliği ve güvenliği sağlanmış şekilde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemlerinde ya da Başkanlıktan izin alabilen güvenli saklamacı kuruluşlar bünyesinde de saklanması zorunluluğu getirilmiştir Öte yandan, aynı tebliğin 7.1. Maddesininde, e-defter tutanların, Vergi Usul Kanununda belirtilen “Mücbir Sebep” halleri nedeniyle e-Defter veya beratlarına ait kayıtlarının bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini isteyebilecekleri; Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesini müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde, mükelleflerin zayi olan e-defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-defter ve berat dosyalarının e-defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. maddesine uygun şekilde düzenleme yapılan anılan tebliğde e-defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e-Defter ve berat dosyalarının muhafaza edildiği e-Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlardan veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren 15 gün içinde yetkili mahkemeden zayi belgesi verilmesini istemesi gerektiği belirtilmiştir. HMK’nın 385. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinde re’sen araştırma ilkesi hakim olup, ayrıca TTK’nın 82/7. maddesinde de mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını re’sen emredebileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 2022 yılı ocak ayı e- defter beratlarının hatalı olduğu nedeniyle zayi olduğunu belirterek eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin yargılama aşamasında Gelir İdaresi Başkanlığına yazdığı müzekkereye verilen cevaptan, davacının e-defter beratlarını GİB sistemine 05.05.2022 tarihinde yüklediği, GİB sistemine yüklü e- defter ve berat dosyalarının zayi olması nedeniyle yeniden oluşturmak amacı ile başvurusunun bulunmadığı, ayrıca şirketin 02.06.2022 tarihinde e-defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarını saklama proğramına başarılı şekilde aktarıldığının tespit edildiği, buna göre dava konusu … dönemine ait yazı ekinde e- defter ve berat dosyalarının ikincil kopyalarının gönderildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. GİB yazı cevabı kapsamında, dava dilekçesinde belirtilen hâle göre davacının ikincil örneklerin tutulduğu ve bunlara ulaşılamadığnın ispatlanmadığı da gözetildiğinde, davanın reddi isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekilinin isitinaf nedenleri yerinde görülmemiş, buna göre davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14.09.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.