Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1547
KARAR NO: 2023/1411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2023
NUMARASI: 2021/736 E. – 2023/381 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya satarak teslim ettiği emtia bedelinin ödenmemesi üzerine 33.844,23 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, ileri sürerek, davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan itiraz neticesinde takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının icra dosyasına 09/09/2020 tarihinde yenileme talebi sunduğu görülerek davacının icra takibine yapılan itirazdan 09/09/2020 tarihinde haberdar olduğu, itrazın iptali davası açmak üzere Kanuni 1 yıllık sürenin bu tarih itibariyle başladığı, hak düşürücü sürenin 09/09/2021 tarihinde sona ereceği anlaşılmıştır. Davacı yan bir yıllık hak düşürücü süre tamamlandıktan sonra 22/10/2021 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunmuş ve 04/11/2021 tarihinde arabuluculuk süreci uzlaşamama ile sona ermiştir. Hakdüşürücü süre, dava şartı olup mahkemece resen gözetilmelidir…” gerekçesiyle süresinde açılmayan davanın hak düşürücü süre sebebiyle usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Borçlunun, hakkında başlatılan takibe ilişkin itirazının, alacaklıya veya vekiline tebliğ edilmesini takiben 1 yıl içinde itirazın iptali davası açılması gerekirken, yasa ve Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olacak şekilde itirazın tebliğine ilişkin belge bulunmadan, yenileme işleminin yapıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İİK`nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren başlayacağını, itiraz tebliğ edilmedikçe sürenin başlamayacağına ilişkin bir çok Yargıtay kararı bulunduğunu, itirazın tebliğ edilmemesi nedeniyle davanın süresinde açıldığını; Davalının arabuluculuk görüşmesine katılmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarındaki emtianın teslim edilmediğine ilişkin tespitlerin yerinde olmadığını, davalının cevap vermediğini, alacağın ticari defter ve belgelerle sabit olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İtirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi, itirazın tebliği ile başlar. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise kanunda öngörülen bir yıllık süre başlamayacaktır. Uygulamada Yüksek mahkeme kararları ile itirazın kaldırılması davası açılması gibi istisnai hallerde tebligatın aranmayacağı kabul edilmiş ise de istisnai uygulamanın amacını aşacak şekilde yaygınlaştırılmaması gerekir. İİK’nın 67/1.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında, icra dosyasında alacaklının icra takip işlemleri yapmış olması itirazın tebliği anlamına gelmeyeceği açıktır. Somut olayda, davacı tarafından 23.05.2014 tarihinde 33.844,23 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Ödeme emrinin 03.07.2014 tarihinde tebliği üzerine süresinde 07.07.2014 tarihinde itiraz edilmesi nedeniyle takip durmuştur. Takip edilmeyen dosya 09.09.2020 tarihinde yenilenmiş ve itirazın iptali davası açılmıştır. Dosyada itirazın davalıya tebliğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacı tarafından yapılan yenileme işlemi Kanun’un açık hükmü kaşsında tebligat olarak sayılamayacağından, itirazın iptali davası için sürenin yenileme tarihinden itibaren başlatılması mümkün olmadığından, mahkemece işin esasına ilişkin delillerin değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yenileme tarihinin tebliğ tarihi (itirazdan haberdar olunan tarih) olarak değerlendirilerek davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Belirtilen nedene göre, davacı vekilinin alacağın esası ile vekalet ücretine yönelik istinaf nedenleri incelenmemiştir. Açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesince dava şartlarına aykırı karar verildiğinden, HMK’nin 353/1.a.4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20.09.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.