Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1410 E. 2023/1553 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1410
KARAR NO: 2023/1553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 06/04/2023
NUMARASI: 2021/360 E. – 2023/330 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 667 sayılı KHK ile … Vakfı ve vakfa ait iktisadi işletmeleri olan … Vakfı … İktisadi İşletmesi ve … Mal.San.Tic. AŞ’nin tüm alacak ve taşınmazları ile birlikte …ne devredildiğini, 667 sayılı KHK ile kapatılan … Vakfı’nın 01.01.2016 ile 23.07.2016 tarihleri arası iş ve eylemlerinin denetimi sonucu düzenlenen denetim raporunda … Vakfı … Tıp Merkezi İktisadi İşletmesi mizanında 60.439,19 TL alacak tespit edildiğini, yasa gereğince bu miktar ile işlemiş faizi toplamı 72.285,27 TL’nin ödenmesinin ihtar edildiğini, 28.11.2017 tarihinde tebliğ edilen ihtara olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek, 60.439,19 TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin devir edilen iktisadi işletmeye borcu bulunmadığını, müvekkilinin kayıtlarında borç görünmediğini, çalışma sistemine göre sigorta kapsamındaki bir hastanın müracaatı ve tedavi hizmeti verilmesinden sonra hastane tarafından düzenlenen faturanın müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin de bu faturayı yurt dışındaki sigorta şirketine gönderdiğini, ödemenin alınmasından sonra paranın hastaneye yatırıldığını, bu kapsamda davacı hastaneye ait fatura veya onay formuna ulaşılamadığını, alacağın varlığını kanıtlama yükümlülüğünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile … Vakfının ve vakfa bağlı … Tıp Merkezi İktisadi İşletmesi ve … A.Ş.’nin tüm alacak ve taşınmazlarını devraldığı, hazırlanan denetim raporunda kapatılan işletmenin, dolayısıyla davacının davalıdan 60.439,19 TL alacaklı olduğundan bahisle dava açtığı, davalının husumet itirazında bulunduğu, Yapılan yargılama neticesinde davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının … Sigorta unvanlı bir şirketle ticari ilişkisinin olduğu, davalının incelenen belgelerde herhangi bir kaydının olmadığı, davalı ile dava dışı … Sigorta arasında herhangi bir bağlantının da davacı tarafça ispatlanamadığı, dolayısıyla davalıya husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varıldığından” gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 667 Sayılı KHK ile müvekkiline devir edilen … Vakfı İktisadi İşletmesinin defterlerinde yapılan denetimde işletme mizanı alıcılar hesabında 60.439,19 TL alacak bulunduğunun belirlendiğini, bu miktarın ihtarla istenilmesine rağmen ödenmediğini, sunulan 21.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda, belirlenen mizan ve defter kayıtlarına göre de davalının faiz hariç 60.439,19 TL borçlu olduğunun belirlenesine rağmen davanın husumet nedeniyle reddinin hatalı olduğunu, eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacıya devir edilen vakıf iktisadi işletmesi ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, 667 sayılı KHK ile kapatılan … Vakfına ait … Vakfı … Tıp Merkezi İktisadi İşletmesi hesaplarında yapılan incelemede, işletmenin mizanında belirlenen 60.439,19 TL alacağın ödenmediğini ileri sürerek, bu miktarın tahsilini istemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan incelemede, davalı ile … Vakfı … Tıp Merkezi İktisadi İşletmesi arasında ticari ilişki bulunmadığı, ticari ilişkinin dava dışı … Sigorta arasında bulunduğu, bu tüzel kişilik ile davalı arasında bir bağlantı bulunduğunun davacı tarafından kanıtlanmadığı belirlenerek davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda değinilen 21.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda, devir edilen iktisadi işletmenin mizanında yapılan inceleme sonucu alacağın belirlendiği, ancak bu kayıtlara ilişkin dayanak belgelerin incelenmediği anlaşılmıştır. Ticari işletmesi ile ilgili bir hizmeti verdiğini veya bir emtiayı teslim ettiğini ileri süren tacir, bunu yasal delillerle kanıtlamalıdır. Ayrıca ticari defterlerin dayanağı olan belgelerle birlikte geçerli olacağı, dayanağı bulunmayan bir kaydın düzenleyeni lehine bir hak oluşturmayacağı genel kabul gören bir muhasebe ilkesidir. Başka bir anlatımla, sekiz adet kayıt ile davacının alacaklı olduğu belirtilmiş ise de, bu kayıtların neden kaynaklandığı, dayanağının ne olduğu, bu kayıtlarla davalıya mal veya hizmet verilip verilmediği davacı tarafından kanıtlanmamıştır. Bu durumda, davacıya devir edilen iktisadi işletmenin tek yanlı ve dayanakları anlaşılmayan kayıtları ile davalıdan alacaklı olduğu kabul edilemez. Mahkemece tespit edildiği üzere davacıya devir edilen iktisadi işletme ile dava dışı … Sigorta arasında süren ticari ilişkiden de davalının sorumlu olduğuna ilişkin bir kanıt bulunmamaktadır. İstinaf başvurusunda da soyut olarak önceki beyanlar tekrar edilmiş ve davalı ile … Sigorta arasındaki bağlantının varlığını sağlayacak bir husus ileri sürülmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde usul ve kanuna bir aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf bavurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.05.10.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.