Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1382 E. 2023/1506 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1382
KARAR NO: 2023/1506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17.05.2022
NUMARASI: 2018/715 Esas – 2022/444 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın muhatabı olup keşidecisi … olan, … seri numaralı, 45.000,00 TL bedelli, 02.11.2017 keşide tarihli çek hakkında Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olan 2017/576 E. sayılı dosyasında görülmekte olan kıymetli evrakın iptali davası kapsamında ödeme yasağı kararı ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … soruşturma numaralı dosyada, “hırsızlık” suçu kapsamında anılan çeke ilişkin el koyma kararı verilmiş olduğunu, ancak hakkında ödeme yasağı kararı ve el koyma kararı bulunan söz konusu çekin, davalı … tarafından 02.11.2017 tarihinde … Bankası A.Ş. takas odası aracılığı ile elektronik ortamda ibraz edildiğini, çek bedeli olan 45.000,00 TL’nin ibraz tarihinde müvekkili banka tarafından sehven işleme alınmış ve söz konusu çek bedelinin davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir biçimde tahsil edilmiş olduğunu, söz konusu çekin, mahkemelerce ve savcılıklarca verilmiş ödeme yasağı ve el koyma kararlarına rağmen davalı tarafından kanuna aykırı bir biçimde tahsil edilmesi nedeniyle ödenen 45.000,00 TL’nin müvekkili bankaya geri ödenmesinin ihtarname ile davalıdan talep edildiğini, ancak davalının kayıtsız kalıp ödeme yapmadığını, davalının sebepsiz zenginleşmiş olduğunu beyanla; davalının taşınır ve taşınmaz mallarına ve sair hak ve alacaklarına ihtiyati haciz kararı verilerek şerh uygulanmasına, haklı bir sebebe dayanmaksızın davalının malvarlığında artışa sebebiyet veren 45.000,00 TL’lik ödemenin borcun geç ödenmesinden kaynaklanan fer’ileri ile birlikte müvekkili bankaya ödemesine ve davanın kabulüne, tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekilinin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/576 Esas sayılı kıymetli evrakın iptaline ilişkin açılan davada … seri numaralı, 45.000 TL bedelli, 02/11/2017 keşide tarihli çek ile ilgili verilen ödeme yasağı kararına rağmen davalı tarafından … Bankası AŞ takasa odası aracılığıyla elektronik ortamda ibraz edilen çek bedeli olan 45.000 TL’nin sehven ödendiği iddiasıyla davalının sehven ödendiği belirtilen bu bedeli iade etmemesi sebebiyle sebepsiz zenginleştiğinden bahisle işbu davayı açtığı, söz konusu çek bedelinin 02/11/2017 tarihinde davalı tarafından takasa ibraz edilerek ödendiğinin … Bankasının 22/03/2019 tarihli yazı cevabından anlaşıldığı, davacı vekili 11/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde davalıya ödenen çek bedeli olan 45.000 TL’nin çek hesabı sahibi …’in müvekkili banka nezdindeki … numaralı hesabına iade edildiğini belirtmiş olup buna göre davacı bankanın fakirleşmesine sebebiyet veren hususun sehven ödendiği belirtilen çek bedelinin müşterisi olan dava dışı çek hesabı sahibi …’in hesabına iade edilmesinden kaynaklandığı, bu durumda davacı banka aleyhine sebepsiz olarak zenginleşenin dava dışı banka müşterisi olan çek hesabı sahibi … olduğu, davacı tarafın fakirleşmesi ile davalı tarafın zenginleşmesi arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, bu nedenle sebepsiz zenginleşme temeline dayalı işbu dava bakımından davacı bankanın, davalıya husumet yöneltemeyeceği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11416 Esas 2014/18218 Karar sayılı ilamı) kanaatine varılmakla…” açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine dair, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın, ödeme yasağı kararı bulunan çekin sehven ödenmesi nedeniyle fakirleşen konumunda olduğunu,Davalının kötüniyetli olarak hareket ettiği hususu bilirkişi marifetiyle de teyit ve tespit edilmiş olmasına rağmen; çek bedelini ödeyen müvekkili bankanın pasif husumet ehliyetinin olmadığına karar vermenin izahı bulunmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.04.1999 tarih ve 1998/8040 Esas, 1999/2831 Karar sayılı kararı ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 04.02.2020 Tarihli ve 2018/643 Esas, 2020/51 Karar sayılı kararının da ekli olduğunu, Tüm bu hususlar çerçevesinde huzurdaki haklı ve hukuka uygun taleplerin kabulüne karar verilmesi gerekirken ve açıkça müvekkili bankanın zararlarının oluştuğu da ortadayken, hukuka aykırı olarak verilen davanın reddi kararının istinaf incelemesinden geçirilmek suretiyle kaldırılması gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ödeme yasağı ve savcılık el koyma kararı bulunan müşteriye ait çekin davalı tarafından takasa ibrazı üzerine sehven ödenmesi nedeniyle, davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla, ödenen çek tutarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karara karşı yasal sürede davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derce mahkemesi gerekçesinde yer verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11416 Esas 2014/18218 Karar sayılı ilamı içeriği de gözetildiğinde, davacının fakirleşmesine sebebiyet veren olgunun, davacı tarafın ifadesi ile ‘banka müşterisinin mağdur olmaması için müşterinin hesabından sehven ödenen çek bedelinin yine müşterinin hesabına iade edilmesi’ olup, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin tüm şartların varlığı dahilinde dahi, banka aleyhine “haksız-hukuken geçerli bir sebep olmaksızın” zenginleşenin dava dışı banka müşterisinin olduğu, davalı tarafın zenginleşmesi ile davacı tarafın fakirleşmesi arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafça sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının davalıya yöneltilemeyeceği gerekçesiyle verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28.09.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle karar kesindir.