Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1374 E. 2023/1380 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1374
KARAR NO: 2023/1380
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2023
NUMARASI: 2023/282 E. – 2023/381 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Taraflar arasındaki zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; … San ve Tic. Ltd.Şti hissedarı olduğunu, şirkete ait genel kurul ve müzakere defterlerinin hırsızlık sebebiyle çalınmış/zayi olduğunu, belgelerin olmadığını 21.04.2023 tarihinde öğrenildiğini belirterek, şirkete ait genel kurul karar ve müzakere defterlerinin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”…Bir tacirin TTK’nin 82/7.maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için öncelikle kanunda sayılı sebeplerden birinin gerçekleşmesi, daha sonra ise ticari defterlerin korunması amacıyla gerekli dikkat ve ihtimamı göstermiş olması, diğer taraftan da zayi uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. Somut olayda yasada sayılı mücbir sebeplerden hırsızlık iddiasına dayanılmış ise de; iddia konusu hırsızlık olayının yaşandığına dair davacı tarafından ispata yeter delil sunulmadığı, ayrıca savcılığa da başvurulmamış olduğu dikkate alınarak ispatlanmayan davanın reddine dair… ” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedarı olduğu şirkete ait belgeleri kusuru olmadan zayi ettiğini, iş yerini kapattığı için iletişim kuramadığı muhasebecisinden muhasebe ofisinde hırsızlık yapılması nedeniyle defterlerinin zayi olduğunu, 21.04.2023 tarihli dava dilekçesinde belirttiğini, evrakların çalındığını öğrendiği gibi süresi içinde zayi belgesi verilmesi talebinde bulunduğunu, olayın müvekkilinin iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana geldiğini, mahkeme tarafından iddia konusu hırsızlık olayının yaşandığına dair davacı tarafından ispata yeter delil sunulmadığı, ayrıca savcılığa başvurulmamış olduğu gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin hırsızlık konusunda bir şikayet olup olmadığı, açılmış bir davanın olup olmadığını bilmediğinden bu hususu belirtmediğini, ayrıca müvekkilinin zayi belgesi verilmesini istemesinde idarenin veya herhangi bir kimsenin zararının olmadığını, ticari defterlerin kullanılmadığını, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava dilekçesine ekli Türkiye Ticaret Sicil Gazete örneğinin incelenmesinden davacı gerçek kişinin şirketin temsilcisi olduğu anlaşılmıştır. Davacı, dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir delil ibraz etmemiştir. 11.05.2023 tarihli dilekçesinde, zayi olan belgeler için Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat edilmiş ise soruşturma dosyalarının bilgilerini sunması için süre verildiğini, ancak uzun yıllardır İstanbul’da bulunmadığından davaya konu olan defterlerin zayi olduğunu sonradan öğrendiğini, öğrenir öğrenmez dava açtığını, Cumhuriyet Savcılığına herhangi bir talepte bulunmadığını beyan etmiştir. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). TTK’nın 87. maddesinde zayi belgesi verilebilmesi için aranan zayi halleri tahdidî olarak sayılmamıştır. Zayi olayının, tacirin engelleyemeyeceği bir olaydan ve tacire atfedilecek bir muhafaza kusuru olmaksızın gerçekleşmiş olması yeterlidir. Somut olayda davacı tarafından, dava konusu edilen şirket genel kurul karar ve müzakere defterlerinin hırsızlık sonucu çalınmış olduğu iddia edilerek, şirkete ait genel kurul karar ve müzakere defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesi talep edilmiştir. Davacı yargılama aşamasında defterlerin muhasebecisinde iken çalındığına dair bir iddia da bulunmamışken istinaf dilekçesinde böyle bir iddia ileri sürmüş olmasına rağmen buna ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmemiştir. Davacı dava dilekçesine herhangi bir delil ibraz etmemiştir. Bu sebeple ispata dair delil dosyaya sunulmadığından mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddi gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.09.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.