Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1357 E. 2023/1243 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1357
KARAR NO: 2023/1243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25.03.2022
NUMARASI: 2022/180 D.İş – 2022/190 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19.08.2021 düzenleme ve 10.01.2022 ödeme tarihli 35.000,00 TL bedelli bono nedeniyle borçlulardan alacaklı olduğunu ve alacağın vadesinde ödenmediğini ileri sürerek, borçluların taşınır ve taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 28.02.2022 tarihli değişik iş kararında; “Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesi talebidir. İhtiyati haczi düzenleyen 2004 sayılı icra ve iflas kanunu(iik)’nun 257/1. maddesindeki ‘rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.’ şeklindeki düzenlemedir. Talebe konu bono incelendiğinde, keşidecisinin … Ltd. Şti, lehdarının ve birinci cirantanın … olduğu, ihtiyati haciz talep edenin ise son ciranta/hamil olduğu anlaşılmıştır. Bonolarda yetkili hamilin bono keşidecisi dışındaki cirantalara müracaat edebilmesi için ttk 778 yollaması ile ttk’nın 730. maddesi uyarınca vade tarihinden itibaren iki iş günü(ttkmd.714/3) içerisinde protesto keşide etmesi gerekir. Yargı yetkisini, anayasanın 9. maddesine göre, türk milleti adına kullanan mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(ay. m.141); sunulan deliller, talep dilekçesi ekinde sunulan yukarıda vasıfları yazılı belge(ler), iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; talebe konu 10/01/2022 vade tarihli bono yönünden tüm müracaat borçluları için alacağın muaccel olduğu ve i.i.k. nun 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği; talebe konu bono yönünden ödememe protestosunun çekilmediği, ancak keşidecinin sorumluluğunun devam ettiği ve keşideci i.i.k. nun 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği anlaşılmakla, keşideci yönünden talebin kabulüne karar vermek gerekmiş olup öte yandan lehdar / ilk ciranta ve diğer cirantalar yönünden dosyada ödememe protestosu olmadığı anlaşıldığından söz konusu şahıslar yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiş ve dava dilekçesi incelendiğinde lehine ihtiyati haciz talep edilen … yönünden; talebin keşideci yönünden kabulüne, diğer borçlular yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile lehdar … ve … yönünden ödememe protestosu bulunmadığından talebin reddine, keşideci … Limited Şirketi yönünden talebin kabulü ile İİK’nın 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçlunun 35.000,00 TL tutarındaki borcuna yeterli taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Limited Şirketi vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … Ltd. Şti. vekili, itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının hukuka aykırı olduğunu, bono metninde şirket kaşesi üzerinde imza bulunmadığının çıplak gözle bile görüldüğünü, bonodaki keşenin kim tarafından üretilerek basıldığının bilinmediğini, şirketi temsile yetkili kişi tarafından imza atılması halinde ancak şirketin sorumlu olacağını, bono üzerinde müvekkil şirket yetkilisinin imzası bulunmadığı gibi, hiçbir imzanın bulunmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 25.03.2022 tarihli ek kararında; “Talep, İİK.265.madde hükmüne göre ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İİK’nun 265.maddesinde, ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin tahdidi olarak sayılmış olup bunlar mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere ilişkindir. Yine İİK 265 (1) maddesi uyarınca yasa itiraz edene , huzurda yapılan hacizlerde haczin tatbiki aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi günlük yasal süre içinde itiraz etme hakkı tanımıştır. İncelenen tüm dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz kararına itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olarak İİK.nun 265.maddesinde düzenlenmiş olup; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun taleplerinin menfi tespit davasına konu edilebileceği ( İstanbul Bam 14 HD. 2021/1344 E., 2021/1050 K. Sayılı kararı) , aleyhine ihtiyati haciz verilen tarafın iddialarının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile esas davasında değerlendirilmesi gerektiği görülmekle; itirazın reddine karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki karar verilmiştir.” gerekçesiyle ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Limited Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati hacze dayanak bonodaki imzanın, müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, alacaklı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe karşı imza itirazında bulunulduğunu, İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/128 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, müvekkili şirketin kaşesi üzerinde imza bulunmadığını, bono tarihinde şirket yetkilisi olan …’ın imzasının bulunmadığını, imza sirkülerinin incelenmesi halinde bu durumun anlaşılacağını, icra mahkemesince alınan raporlarda takibe dayanak bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının belirlendiğini, şirket kaşesi üzerinde imza bulunmaması ve bononun ön yüzündeki imzaların şirket etkilisine ait olmaması nedeniyle ihtiyati haczin dayanaksız olduğunu Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi gereğince ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararın istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haczin kısmen kabulüne karar verilmiş; ihtiyati hacze itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu keşideci şirket vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince, %15 teminat karşılığında keşideci yönünden ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze konu bononun sahte olduğu iddiası ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında yer almamaktadır. Bononun ön yüzüne atılan ilk imza keşideci için atılmış olup, ön yüzdeki diğer imza ise aval içindir. Senedin ön yüzünde keşideci şirketi temsilen atılan imzanın yetkili kişi tarafından atılmadığı iddiası esasında bir sahtelik iddiasıdır. Senedin sahte olduğuna ilişkin iddialar menfi tespit davasına konu edilebilir. Bu tür iddiaların ihtiyati hacze itirazda ileri sürülmesi mümkün olmadığından ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, ihtiyati hacze itiraz eden şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati hacze itiraz eden şirket tarafından yatırılan istinaf peşin harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 89,95 TL bakiye karar harcının şirketten tahsiline,3-İhtiyati hacze itiraz eden şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13.07.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son. maddeleri uyarınca karar kesindir.