Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1332 E. 2023/1241 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1332
KARAR NO: 2023/1241
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/05/2023
NUMARASI: 2023/142 D.İş – 2023/142 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı taraf arasında düzenlenen “Genel Satın Alma Sözleşmesi’nin” 7/a maddesi ile taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin belirlendiğini, müvekkili şirketin … markası ile su ve su ürünlerinin imalatı ile pazarlamasını yaptığını, davalının ise … marka ve uygulaması ile web arayüz ve mobil aplikasyon üzerinden memba suyu satışı yaptığını, sözleşme kapsamında davalıya yüklü miktarda ürün teslim edildiğini ve bu ürünlerin davalı tarafından satılmasına rağmen ürün bedellerinin ödenmediğini, taraflar arasında online sistem üzerinden yapılan QR kodlu onaylanmış ve teyid edilmiş borç mutabakatı ile borç miktarının 5.247.038,81 TL olarak belirlenmesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilince teslim edilen ürünlerin tamamına yakınının davalının mobil uygulaması olan BİSU üzerinden tüketiciye satıldığını, müvekkilince imal edilerek satılan ürünlerin bedellerinin ödenmemesi nedeniyle ciddi miktarda maddi zarar oluştuğunu ileri sürerek, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… dosya kapsamında yapılan değerlendirmede, sunulan mutabakat mektubu fotokopi olup, dosya kapsamında sadece sözleşme asıllarının bulunduğu, mutabakat metni fotokopisinde ise borçlu … Ticaret A.Ş. yetkilisine ait bir imza bulunmayıp, borçlunun imzası için belirlenen kısmın boş olduğu, bu haliyle talebe konu alacağın varlığı ve tutarının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından İİK.m.257’deki koşulları taşımayan ihtiyati haciz talebinin reddine… ” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili ile borçlu arasında düzenlenen Genel Satın Alma Sözlemesi kapsamında satılarak teslim edilen ürün bedellerinin ödenmediğini, müvekkilinin … markalı su ve su ürünlerini üreterek sattığını, davalının ise … markası ile web arayüz ve mobil aplikasyon üzerinden memba suyu satışı yaptığını, müvekkilinin bu kapsamda davalıya büyük miktarda ürün teslim ettiğini, taraflar arasındaki borç miktarının mutabakat ile belirlendiğini, borç konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, taraflar arasında online sistem üzerinden yapılan QR kodlu onaylanmış ve teyid edilmiş borç mutabakatı ile borç miktarının 5.247.038,81 TL olarak belirlendiğini, mutabık kalınan borcun ihtarlara rağmen ödenmediğini, dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinin de borcun varlığını ortaya koyduğunu, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmasının bir çok yargı kararında ihtiyati haciz için yeterli görüldüğünü, satılan ürünlerine davalı yanca … uygulaması üzerinden tüketicilere satılmasına rağmen, satım bedelinin ödenmediğini, şirketin sermaye yapısının değiştirilerek borcun ödenmesinin imkansız hale getirilmeye çalışıldığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında oluşan alacağın tahsilini temin için İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati haczin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, alacaklı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve mikterı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edilirken taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile mutabakat mektubu sunulmuştur. Taraflar arasında borcun varlığı ve miktarı konusunda bir mutabakat bulunması ve sözleşme konusu ürünlerin tesliminin kanıtlanması halinde İİK’nın 258.maddesinde belirlenen yaklaşık ispatın oluştuğu kabul edilebilir. Nitekim, istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen Dairemizin ilamında da bu husus vurgulanmıştır. Ancak sunulan mutabakat mektubunda borçlu imzası bulunmadığından, bu belgeden tarafların borç miktarı konusunda mutabık kaldıkları söylenemez. Ayrıca ürünlerin teslimine ilişkin belgelerin de dilekçe ile birlikte sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ibraz edilen belgelerle satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının varlığı ve miktarının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığından söz edilmeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1, 391/3 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir ve haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 89,90 TL karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1,391/3 ve İİK’nı 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 13.07.2023 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f , 391/3 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.