Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1279 E. 2023/1206 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1279
KARAR NO: 2023/1206
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17.04.2023 tarihli ek karar
NUMARASI: 2023/106 D.iş – 2023/162 K.
DAVA: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair verilen ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİİhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçlunun müvekkiline olan borcunu ödemediğini, keşideci … olan 06.03.2023 düzenleme, 13.03.2023 vade tarihli 470.000,00- TL bedelli bonoyu teslim ettiğini, müvekkilinin bononun yetkili hamili olduğunu, bononun bedeli olan 470.000,00- TL vadesi geçmesine rağmen ödenmediğini, borçlunun mallarını kaçırma ihtimali olduğunu, borçlunun mallarını kaçırması halinde müvekkilinin mağdur olacağını belirterek borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haciz için karar verilmesini masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 28.03.2023 tarihli kararla; “… borçlulardan alacağı olan (470.000,00)-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat da alınmış bulunduğundan adı geçen borçlu; … Malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, İHTİYATEN HACZİNE…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından İİK’nın 265.maddesi uyarınca itiraz edilmiştir. Borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafça İhtiyati haciz kararının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından müvekkilinin mallarına ihtiyaten haciz uygulandığını, müvekkiline henüz icra dairesinden ödeme emri tebliğ edilmediğini UYAP üzerinden 14.04.2023 tarihi itibarı ile öğrendiğini, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi sebebiyle 15.12.2022 tarihinde imzalanan belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin işveren şirket nezdinde ambulans uçak pilotu olarak göreve başladığını, müvekkilinin kendisine işçilik alacakları ödenmediğinden bahisle, iş sözleşmesini Kadıköy … Noterliğinin 21.02.2023 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile feshedildiğini, karşı tarafın bu ihtarnameye Beyoğlu … Noterliğinin 27 Şubat 2022 tarih ve … tarihli ihtarnamesi ile cevap verdiğini, bononun hizmet sözleşmesi imzalanırken, işveren … A.Ş. tarafından firmada pilot olarak görev yapmak üzere işe başlayan müvekkilininden düzenleme tarihi vade tarihi ve meblağı boş olmak üzere imzalatılarak alınmış teminat senedi olduğunu, iş sözleşmesi feshedilince, bononun düzenleme tarihini, vade tarihini ve meblağını sonradan doldurarak borçlu müvekkili hakkında ihtiyati haciz ve icrai haciz yoluna başvurulduğunu, gerçekte müvekkilinin alacaklı gözüken tarafa böyle bir senetten kaynaklı borcu bulunmamaakta olduğunu, bu konuda menfi tespit davasını İş Mahkemelerinde açacaklarını, taraflar arasında hizmet ilişkisi olduğunu, ihtiyati haciz kararının görevli İş Mahkemelerinden talep edilebileceğini, taraflardan bono alacaklısı şirketin tacir olduğunu, müvekkilinin ise tacir olmadığını, her iki tarafın birlikte tacir olmadığı durumlarda yapılan yetki sözleşmeleri geçersiz olduğunu, mübrez bono üzerinde yazılı ” İstanbul Mahkemeleri ” yetkilidir ibaresinin, taraflar arasında geçerli bir yetki sözleşmesi kurmadığını, yetki açısından İstanbul Mahkemeleri de yetkili olarak görülemeyeceğini, yetki açısından mahkememizin yetkili olmadığını, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, fesih tarihinden sonraki bir tarihte alacaklı tarafa böyle bir bono düzenleyerek vermesinin hayatın olagan akışına dahi aykırı olduğunu, bono üzerinde ” bedeli nakten ahzolunmuştur ” ibaresi bulunmakta olduğunu, ihtiyati haciz alacaklısı ticari bir şirket olduğunu, bütün ödemelerinin banka aracılığı ile mevcut olması ve alacak-borç kaydının ticari defterlerine işlenmesi gerekmekte olduğunu, ihtiyati haciz alacaklısı … A.Ş. nin, müvekkiline ticari defterlerinde ve banka kayıtlarında 470.000,00 TL.lık bir ödemesi kesinlikle bulunmamakta olduğunu, müvekkilinin mallarına haciz tatbik edildiğini, icra baskısı altında maddi ve manevi yıkıma uğradığını belirterek yargılama süresince İhtiyati haciz kararının tedbiren durdurulmasına, mahkemece verilen 28.03.2023 tarihli ihtiyati haciz kararının İİK’nın 265. maddesi gereğince kaldırılmasına, icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin ihtiyati haciz alacaklısına yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın değerlendirildiği 17.04.2023 tarihli ek kararla “… Somut olayda da iddianın ileri sürülüş biçimi gözönüne alındığında ihtiyati haciz istemini incelemeye Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 19. HD’nin 10/12/2015 tarih 2015/978 E-2015/10616 K, 2016/16912 E, 2017/7131 K. sayılı ve 19/10/2017 tarihli emsal kararı) Uyuşmazlığa konu edilen bononun işçi işveren ilişkisi nedeniyle düzenlendiği iddia edilmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın İş Hukuku kurallarına göre çözümlenmesi gerektiği ve talebin İş Mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek mahkememizin görevsiz olduğu…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz dosyasında mahkeme görevli olmadığından verilen 28/03/2023 tarih ve 2023/106-106 değişik iş sayılı ihtiyati haciz karararın kaldırılmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, kambiyo vasıflarını taşıyan dava konusu bononun yetkili hamili olduğunu ve …’ten alacaklı olduğunu, sebepten mücerret olarak işbu bono düzenlendiğini, bononun TTK hükümleri uyarınca usulüne göre düzenlenmiş olup yine usulüne uygun olarak icra takibine konu edildiğini, bu bağlamda, uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığını, bononun, kambiyo senedi olduğundan sebepten mücerret bir borç ikrarını içerdiğini, kambiyo senedinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki iş ilişkisi 21.02.2023 tarihinde sona erdiğini, bononun düzenleme tarihi ise 06.03.2023 olduğunu, iş akdi süresi içerisinde tanzim edilmiş bir bono bulunmadığını, bu nedenle de herhangi bir sebeple iş mahkemelerinin görev alanına giren bir uyuşmazlık söz konusu olmadığını, mahkemece verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dilekçe ekinde yer verilen Yargıtay kararları da dayanak kambiyo senedinin üzerinde açıkça teminat ibaresi bulunmadığı takdirde, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirttiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haczin devamına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair ek kararının istinafına iilişkindir. İlk derece mahkemesince borçlu vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulüne dair verilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı vekili bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş, ilk derce mahkemesince 28.03.2023 tarihli karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Borçlu vekilinin 14.04.2023 tarihli dilekçesiyle ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş, ilk derce mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 17.04.2023 tarihli ek karar ile göreve ilişkin itiraz kapsamında borçlu vekilinin itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK’nın 265. maddesi hükmü uyarınca borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme itiraz üzerine her iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinden inceleme yapılarak karar verilir. İİK’nın 265 maddesindeki yasal düzenleme üzerine itiraz üzerine mahkemece her iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra değerlendirme yapabilecektir. Belirlenen murafaa gününde tarafların gelmemesi halinde evrak üzerinde inceleme yaparak karar verebilecektir. Somut olayda ilk derce mahkemesince borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine tarafları davet etmeksizin ve murafaa günü belirlemeksizin itirazı evrak üzerinde inceleme sonucu değerlendirerek karar verdiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince itirazın bu şekilde değerlendirilip karara bağlanması yargılama usulüne ilişkin dava şartlarına aykırı olup, alacaklı vekilinin bu yöndeki istinafı yerindedir. Açıklanan bu gerekçe ile dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesince itirazın karara bağlanması için zorunlu yasal koşullar sağlanmadan karar verilmiş olduğundan HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-İtirazın yeniden değerlendirilip karara bağlanması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İhtiyati haciz isteyen tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep hâlinde iadesine,4-İhtiyati haciz isteyen tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 12.07.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.