Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1257 E. 2023/1198 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1257
KARAR NO: 2023/1198
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2022 tarihli değişik iş kararı.
NUMARASI: 2022/344 D.İ – 2022/345 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile 21.09.2021 tarihinde nakliye sözleşmesi akdettiğini ve sözleşmenin garantisi için … Bankası’na ait 23.09.2021 tarih,… mektup numaralı, 750.000,00-TL bedelli teminat mektubunu karşı tarafa verdiğini, söz konusu sözleşmenin 4.maddesinde bu teminat mektubunun sözleşmede belirlenen tazminat hükümlerinden birinin vuku bulması halinde bozdurulacağının ifade edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan tazminat hükümlerinden hiçbirinin müvekkili aleyhine gerçekleşmediğini, bilakis karşı taraf şirketin müvekkilinin yaptığı işin karşılığı olan bedelleri dahi ödemediğini, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi şifahen iadesinin defalarca talep edilmesine rağmen davaya konu teminat mektubunun iade edilmediğini, ayrıca karşı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı olarak teminat mektubunu nakde çevirmeye yönelik girişimleri olacağının taraflarınca haricen öğrenildiğini, teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde telafisi imkansız zararların doğacağını ileri sürerek, … Bankası’na ait 23.09.2021 tarih, … mektup numaralı, 750.000,00-TL bedelli teminat mektubunun ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 12.12.2022 tarihli değişik iş kararında; ” … Somut olayda, banka teminat mektubunun ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması talep edilmiştir. Talep dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; 21.09.2021 tarihinde taraflar arasında Nakliye Sözleşmesi imzalandığı, … Bankası’na ait 23.09.2021 tarihli 750.000,00-TL bedelli teminat mektubunun ihtiyati tedbir talep eden tarafından karşı tarafa verildiği anlaşılmıştır. Talep eden vekili tarafından kendilerinin sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirmesine rağmen karşı tarafın para borcunu ifa etmediğini ve karşı taraftan alacaklı olduklarını, sözleşme kapsamında karşı tarafa verdikleri teminat mektubunun bozdurulması için bir sebebin bulunmadığını ve bu nedenle teminat mektubunun bozdurulmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından talep dilekçesi ekinde sunulan faturalar, cari hesap bakiyesi ve ihtarname kendileri tarafından tek taraflı olarak düzenlenen belgelerdir. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun talep eden aleyhine bozdurulması şartlarının oluşup oluşmadığı, teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususları yönünden talep dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile talep edenin iddialarını ve haklılığını yaklaşık olarak ispatlar nitelikte değildir. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki tarafların edimlerinin yerine getirilip getirilmediği, teminatın iadesinin koşullarının oluşup oluşmadığı hususları yargılamayı gerektirdiğinden ve talep eden vekili tarafından sunulan belgelerden haklılığı yaklaşık olarak ispatlanamadığından ve ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talep edenin talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. …” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; sözleşmenin 4. maddesinde bu teminat mektubunun sözleşmede belirlenen tazminat hükümlerinden birinin vuku bulması halinde bozdurulacağının ifade edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan tazminat hükümlerinden hiçbirinin müvekkili aleyhine gerçekleşmediğini, bilakis karşı şirket tarafından müvekkilinin yaptığı işin karşılığı olan bedellerin dahi ödenmediğini, dava dilekçesine ek olarak sunulan e-arşiv faturalar ile ticari defter kayıtları incelendiğinde karşı tarafın müvekkili şirkete borçlu olduğunun görüleceğini, bu halde karşı tarafın dava konusu teminat mektubunun ödenmesini istemesi ve bankaya müracaat etmesi hukuka aykırı olacağı gibi müvekkili şirketi geri dönülmez biçimde ekonomik zarara uğratacağını, 30.10.2022 tarihli Edirne … Noterliği … Yevmiye Numaralı ihtarname, 19/11/2022 tarih ve … numaralı fatura ve 19/11/2022 tarih ve … numaralı fatura incelendiğinde müvekkili şirketin borçlu olmadığı aksine karşı tarafın borçlu olduğunun görüleceğini, yaklaşık ispatın sağlandığını, yargılamaların sürüncemede kalması, henüz zorunlu arabuluculuk başvurusunun ilk oturumunun dahi gerçekleşmemiş olması ve dava dilekçesi eklerinde haklılığın yaklaşı olarak ispatlandığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, teminat mektubunun nakte çevrilmesinin durdurulması yönünde HMK’nın 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, tedbir talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanunun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir isteyen taraf, karşı taraf şirketin nakliye sözleşmesinden doğan borçlarını ödemediğini bu nedenle karşı taraf adına fatura düzenlendiğini, faturalar uyarınca karşı tarafın borçlu bulunduğunu, sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen teminat mektubunun nakte çevrilmesinin şartlarının oluşmadığını, teminat mektubunun nakte çevrileceği yönünde duyum alındığını, bu nedenlerle, karşı tarafça teminat mektubunun nakte çevrilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Dosya içeriğinden, ihtiyati tedbir isteyen şirket ile karşı taraf arasında nakliye sözleşmesi bulunduğu, talep eden şirketin nakliye işini üstlendiği, talep edenin karşı taraf adına düzenlediği faturaların dosyada yer aldığı, sözleşmenin 4.maddesi uyarınca … Bankası AŞ’ye ait, 23.09.2011 tarihli, … sayılı, 750.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun tedbir isteyen tarafından karşı taraf şirkete verildiği, teminat mektbunun 01.01.2022 tarihin kadar geçerli kesin ve süreli teminat mektubu olduğu, bu teminat mektubunun süresinin daha sonra 31.12.2022’ye kadar uzatıldığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 389.maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir ” hükmünü, aynı Yasa’nın 390/3 maddesi ise ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir geçici hukuki korumalardandır. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında karşı taraf lehine verildiği ileri sürülen talebe konu teminat mektubunun kesin teminat mektubu olduğu anlaşılmaktadır. Banka teminat mektubu, bizzat lehtarın veya üçüncü bir kişinin verdiği kontrgaranti karşılığında bankanın muhataba karşı, belli bir paranın, muhatabın ilk yazılı talebi üzerine ödemesi hakkındaki taahhüdüdür. Buna göre, lehtarın muhataba olan borçlarının yerine getirilmemesi halinde bankanın bağımsız olarak yüklendiği bir borçtur. Bankanın bu borcu, üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olup üçüncü kişinin (lehtarın) borcunu yerine getirmemesi halinde, hatta yerine getirilmediğinin muhatap tarafından beyan edilmesi halinde, salt bu soyut beyan üzerine mektup bedelinin ödenmesi yükümlülüğünü doğurur. Bu nedenle de bankanın borcunun, lehtarın muhatap ile olan borç ilişkisinden bağımsız ve asli bir niteliğinin olduğu kabul edilmektedir. Bununla birlikte, somut olayda olduğu gibi muhatapla lehtar arasındaki uyuşmazlıkta, teminat mektubunun banka tarafından ödenmesinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir talep edilebilir. Böyle bir talep halinde mahkemece, HMK’nın 391/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispatın aranması gerekir. Ancak, teminat mektubunun açıklanan bu özelliği nedeniyle, burada aranacak yaklaşık ispat, seviyesi yükseltilmiş bir yaklaşık ispat olmalıdır (Müjgan TUNÇ YÜCEL, “Banka Teminat Mektuplarının İhtiyati Tedbire Konu Olması Üzerine Medeni Usul Hukuku Bakış Açısından Bir İnceleme”, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C:8, S: 107-108, Temmuz- Ağustos 2013, s.9-18). Bu bilgilere göre somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında bulunduğu belirtilen nakliye sözleşmesi kapsamında karşı karşı tarafın borcu bulunup bulunmadığı, teminat mektubunun nakte çevrilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda ileri sürülen iddia bakımından mevcut deliller gözetildiğinde, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, yaklaşık ispat ölçüsünde bir kanıt sunulamadığı, aleyhine tedbir talep edilen karşı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu surette teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığının bu aşamada yaklaşık olarak kanıtlanmadığı anlaşıldığından, teminat mektubunun niteliği de gözetildiğinde, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 391/3 ve 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen 12.12.2022 tarihli karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; -HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının ihtiyati tedbir talep edenden tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.