Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1235 E. 2023/1703 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1235
KARAR NO: 2023/1703
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2022
EK KARAR TARİHİ: 13/04/2023
NUMARASI: 2021/967 E. – 2022/939 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda yazılı nedenlerle verilen 13/04/2023 tarihli ek karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan fatura alacağı bulunduğunu, bu sebeple başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, davalı hizmetlerinin karşılığı olan ücretleri ve bu işten kaynaklanan masrafları ödeme edimini yerine getirmediğini, bu nedenle davalıya karşı fatura alacağından kaynaklı olarak takibin başlatıldığını, icra takibine konu edilen faturalardan 11.06.2020 düzenleme tarihli, … numaralı 30.499,65 TL tutarındaki fatura, davacıya ait tıbbi maskelerin Kuveyt’e ihracatının yapılması hususunda bu maskelerin deniz yolu ile taşınması ve teslimi neticesinde hak kazanılan navlun ücretine ilişkin olduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20’den az olmayacak şekilde icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; icra takibinde yetkiye itiraz edilmemiş olsa ve sonuç olarak icra takibinin yetkisinin kesinleşmiş olsa dahi icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili hale gelmeyeceğini, … Gıda Ltd Şti hakkıda açılmış olan itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemesi olmasının gerektiğini, bu sebeple yetki itirazının kabulünün gerekmekte olduğunu, davalının yerleşim yeri … Mah. … Sokak … Blok Apt. No:… Esenyurt/İstanbul olduğundan iş bu davada yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemesinin olduğunu, davacının davalı şirketin imzasını taşımayan bir tutanak hakkında işlem yapılmasını istemekte ve bu tutanağın gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddi ile % 20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. rafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE EK KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava taşıma ilişkisine dayanan 2020 yılına ait 6 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 55.040,81 TL asıl alacak 2.264,17 TL işlemiş faiz toplamı 57.304,98 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile ve de icra dairesinin yetkisine süresinde itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 39.800,00 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla; Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde, davalı tarafın ibraz edilen yevmiye defterleri üzerinde ,ba-bs formları ve konşimentolar üzerinde yapılan inceleme yapılmış , davalının davacı ile şifai taşıma akdi yapıldığı hususu ve de davacının taşıma edimlerini yerine getirdiği hususları uyuşmazlık konusu olmamakla ,Alman gümrüğünden geri getirilen taşımadan kaynaklı davacının uğradığı zararlardan davalı taraf sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de, davacı yan akdi taşıyan sıfatı ile taşıma edimlerini yerine getirmiş,Kuveyt’e yapılan taşımadan kaynaklı davalının herhangi bir itirazı olmamakla,Almanya ‘ya yapılan taşıma konusu malların geri getirilmesi sebebi ile ve de uğranılan zararlardan davalının sorumlu olması gerektiği ,davacıya bu zararı ödeyerek alıcı ile aralarındaki iç ilişkide rücu hususunun ayrıca değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla;toplam 3 taşımadan kaynaklı navlun ve ,sair ücretler toplamı davacının düzenlendiği faturalar toplamı 58.173,86 TL olmakla,24.420,00 TL davalı tarafından yapılan ödemelrin mahsubu ile 33.753,86 TL davalı tarafın davacıya borcu kaldığı anlaşılmakla ;davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 39.800,00 TL üzerinden iptali ile takibin aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 39.800,00 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesinin 13/04/2023 tarihli ek kararı ile; “Mahkememizin 24/10/2022 tarih, 2021/967 Esas 2022/939Karar sayılı ilamının davalı vekili tarafından 28/02/2023 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf edildiği, davalı vekili tarafından istinafa ilişkin harçlar ile istinaf avansının yatırılmadığının görüldüğü; gider avansı ve harç eksikliğinin giderilmesi için davalı vekiline 6100 Sayılı HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca eksikliğin 1 haftalık kesin süre içerisinde giderilmesi için muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın davalı vekiline 21/03/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen harç ve gider avansı eksikliğinin giderilmediği görülmüştür. Nispi harca tabi davalarda, kararı istinaf eden davalı vekilinin istinaf başvuru harcı ile birlikte karar ve nispi ilam harcını peşin olarak yatırması gerekir. Davalı vekilinin 28/02/2023 tarihli istinaf dilekçesi ile dosyayı istinaf ettiğinin anlaşıldığı halde istinaf kanun yoluna başvurma harcı, istinaf karar harcı(nispi) ve istinaf avansını yatırmadığının görüldüğü, dosya içinde yapılan inceleme ve sistem üzerinden yapılan araştırmada eksik harcın ve avansın verilen kesin sürede tamamlanmadığı … ” gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nun 344/1 maddesi uyarınca davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakırköy Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, anlaşma gereği malların sorumluluğunun taşıma esnasında müvekkili şirkete, ilgili yere vardığı esnada ise …, … şirketine ait olduğunu, davacı şirketin şimdi müvekkil şirketi sorumlu tutması hem aralarında yapmış oldukları anlaşmayı ihlal etmekte hem de kötü niyetli olarak davrandıklarını ortaya koyduğunu, davacının masrafları …, … şirketine bildirilmiş, davacı ile …, … şirketi arasında çıkan sorun neticesinde borcun tekrar müvekkile yansıtılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin tüm edimleri yerine getirmiş olduğunu, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, …, … şirketinin dava konusu maskelerin almaması ve davacının bu durumdan dolayı zorda kalmasının müvekkili ile hiçbir alakası bulunmadığını, Türk Medeni Kanunu Madde 2’ye göre “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” denilerek dürüstlük kuralının hüküm altına alındığını, TMK madde 3’te ise “Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.” dendiğini, davacının bu kurallara aykırı davrandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek asıl karar ve ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuş, mahkemece daha sonra çıkarılan muhtıraya rağmen istinaf harç ve masraflarının yatırılmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına dair verdiği13/04/2023 tarihli ek karar sonrasında bu ek karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Öncelikle, ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair 13/04/2023 tarihli ek kararına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesi gerekir. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf harç ve masrafları yatırılmadığından harç ve masrafların yatırılması için mahkemece düzenlenen 28/02/2023 tarihli muhtıranın davacı vekiline 21/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacı vekilince, verilen bir haftalık süre içinde istinaf harç ve masraflarının yatırılmadığı, bunun üzerine mahkemece 13/04/2023 tarihli ek karar ile davacının istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın davacı vekiline 19/04/2023 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğden sonra bir haftalık yasal sürede davacı vekilince 17/04/2023 tarihli istinaf dilekçesi sunulduğu, bu dilekçede ek karara ilişkin herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmediği, dilekçe içeriğinin asıl karara yönelik dilekçe ile aynı içerikte olduğu, dolayısı ile ek kararın hangi yönlerden istinaf edildiğine dair bir istinaf sebebine yer verilmediği anlaşılmıştır. HMK’nın 342/2. maddesi istinaf dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenlemektedir. Anılan maddenin e) fıkrasına göre, istinaf yoluna başvuran taraf istinaf dilekçesinde, başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermek zorundadır. Ek karara karşı istinaf yoluna başvuran davacı vekili ek karara ilişkin istinaf dilekçesinde başvuru sebeplerini ve gerekçesini göstermemiştir. HMK’nın 342/3. maddesi uyarınca, istinaf sebebi içermeyen dilekçeler, HMK’nın 355. maddesine göre değerlendirilir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak kamu düzenine aykırılık varsa, bu husus resen dikkate alınır. Davacı, asıl karara yönelik istinaf başvurusu sırasında gerekli başvuru ve peşin karar harcını yatırmamış, daha sonra HMK’nın 344.maddesi uyarınca tebliğ edilen muhtıraya rağmen de harçları yatırmamıştır. İlk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararı HMK’nın 344 ve 346.maddelerine uygundur. İlk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararında kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin 13/04/2023 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin ek kararı ve gerekçesi isabetli olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin HMK’nın 344 ve 346. maddeleri uyarınca verilen 13/04/2023 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalı vekilinin HMK’nın 344 ve 346. maddesi uyarınca verilen ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine 2-Davalı tarafından ek karara karşı istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.26.10.2023