Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1216 E. 2023/1095 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1216
KARAR NO: 2023/1095
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19.04.2023 tarihli ara karar.
NUMARASI: 2022/1034 Esas
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, talep dilekçesinde özetle; İadesini talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla dava harç ve giderleri yasal süre içerisinde taraflarınca yatırılmış olup, mahkemenin 05/01/2023 ve 02/03/2023 tarihli ara kararları gereği davaya konu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği 19.04.2023 tarihli ara kararla; “…HMK 389/1 maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/2 maddesi göre de talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkememizce tüm dosya kapsamı birarada değerlendirilerek 17/03/2023 tarihinde dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak tedbir kararı verildiği ancak verilen tedbir kararına istinaden, davacı tarafça HMK madde 393-1 uyarınca teminatın tedbir kararının tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde yatırılmamış olması sebebiyle kendiliğinden kalmış olduğu görüldüğünden davacı ve davalılar vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış oldukları itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince 17/03/2023 tarihli ara kararı gereği davaya konu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de söz konusu karar teminatlı olarak verildiğini,
Yine dava konusu şirket hisselerinin devrinin önlenmesi yönünde istenilen ihtiyati tedbir talebinin gerekçesiz bir şekilde reddinin yerinde olmadığını, Anayasa’da aranan hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesi ve adil yargılanma hakkının unsurlarından olan taraflar arasında silahların eşitliği ilkesinin hayata geçirilebilmesi için gerekli harç ve yargılama giderlerini ödemede sıkıntıya düşecek veya ödeyemeyecek durumda bulunan kişilere, her türlü mali ve hukuki korunma taleplerinde kolaylık sağlanması, sosyal hukuk devletinin ilkelerinden biri olduğunu, Davacının kendisini ve ailesinin geçimini zora düşürmeksizin gereken teminat bedeli olan 100.000,00 TL gibi büyük bir meblağı ödeme gücünden yoksun olması ve bu durumun gerek davacının kredi borçları gerekse de iş bu davanın konusunu oluşturan bütün mal varlıklarına davalılar tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde el konulmuş olması nedeniyle tedbir için istenilen 100.000,00 TL meblağıı ödemesinin mümkün olmadığını, davalılar tarafından bütün mal varlığı değerleri elinden alınan davacının hak arama mücadelesine ise bir darbe de mahkeme tarafından vurulduğunu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, davacının teminat için istenilen meblağı ödeyecek mali gücü bulunmadığını, bu nedenle şartları da oluştuğu için teminatsız olarak ihtiyati tedbir karar verilmesi talep edildiğini, mahkemenin teminat yatırılması yönündeki gerekçesiz kararı hukuka ve maddi olguya aykırı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, dava içinde ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 19.04.2023 tarihli ara kararının istinafına ilişkindir.İlk derece mahkemesince davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava içinde ihtiyati tedbir talep edilmiş, ilk derece mahkemesince 17.03.2023 tarihli ara karar ile, dava konusu İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayısında kayıtlı ana taşınmazın 13 numaralı bağımsız bölümü ile İstanbul İli, Maltepe İlçesi … Ada, … parsel sayısında kayıtlı taşınmazın tapu kaydına üçüncü kişilere satışının engellenmesi için ihtiyati tedbir işlenmesine yönelik talebinin 100.000 TL teminat ile kabulüne, davacının davalı …’a inançlı işlemle devir ve temlik ettiğini iddia ettiği … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketindeki %50 payın ahara devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı ve davalı vekillerinin itirazı üzerine ilk derece mahkemesinin istinafa konu 19.04.2023 tarihli ara kararı ile, 17.03.2023 tarihli ara karar ile sicil kayıtlarına tedbir konulmasına karar verilen taşınmazlarla ilgili olarak verilen ihtiyati tedbir kararının davacı yanca HMK’nın 391/1 maddesi uyarınca yasal sürede teminat yatırılarak infaz edilmemesi nedeniyle kendiliğinden yasa gereği kalkmış olduğundan, davacı ve davalılar vekillerinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekilince gerek tedbir kararına itiraz gerekse istinaf dilekçesinde, taşınmazlarla ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına rağmen, diğer tedbir istemi olan, davacının davalı …’a inançlı işlemle devir ve temlik ettiğini iddia ettiği … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketindeki %50 payın ahara devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin gerekçesiz reddedildiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Davacının ihtiyati tedbir istemi üzerine ilk derce mahkemesince 17.03.2023 tarihli gerekçeli kararı ile taşınmazlar yönünden ihtiyati tedbir kararı verilirken, aynı karar da şirket hisselerinin devrinin önlenmesi için istenen ihtiyati tedbirin yaklaşık ispat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 341. maddesi uyarınca reddedilen ihtiyati tedbir istemi istinafa tabi kararlardan olup, itiraza tabi kararlardan değildir. Davacı vekilince reddedilen ihtiyati tedbir istemi yönünden karara itiraz edilmiş, ancak ihtiyati tedbirin reddi kararına karış yasal sürede istinaf başvurusu yapılmadığı anlaşılmaktadır.Yine davacı vekilince 17.03.2023 tarihli taşınmazlarla ilgili ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığı verilmiş olmasına itiraz edilmiştir. HMK’nın 392/1 maddesinede “İhtiyat tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep resmi belgeye başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkemece gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.” şeklinde hüküm altına alınmıştır. Davacının adli yardım talebinin reddedildiği, itiraz üzerine kararın kesinleştiği uyapta yapılan inceleme sonucu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebi kabul edilen taşınmazların niteliği de gözetildiğinde, takdir ettiği 100.000 TL teminatın fahiş bir miktar olmadığı, HMK’nın 392. maddesindeki düzenleme de dikkate alındığında, davacı vekilinin aksi yöndeki itiraz ve istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesince teminat karşılığı verilen ihtiyati tedbir kararının HMK’nın 393/1. maddesi uyarınca karar da öngörülen teminat tutarının yatırılmaması ve bir haftalık sürede infaz edilmediği ihtilafsız olmakla, mahkemece ihtiyati tedbir kararının yasa gereği kalkmış olduğu tespiti ile verilen19.04.2023 tarihli karara karşı davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki yargılama sürecinde değişen delil durumu ile koşul ve şartlara göre talep halinde her zaman mahkemece geçici koruma kararları verilebileceği de gözetildiğinde, dava konusu şirket hisselerinin devrinin önlenmesi yönünden yaklaşık ispat bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddi kararında da isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf başvurusununu HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına,3-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 15.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.