Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1205 E. 2023/1087 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1205
KARAR NO: 2023/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23.03.2023 tarihli ara karar
NUMARASI: 2023/201 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ara kararda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalıdan 23/09/2020 tarihinde 15 adet sıfır kilometre … marka, … model beton mikseri satın aldığını, araçların tamamı satın alındıktan sonra sık sık arızalanmaya ve oldukça fazla miktarda motor yağı eksiltmeye başladığını, araçlar her arızalandığında müvekkili tarafından … yetkili servisi olan … Tic. Ltd. Şti.’nin Antalyadaki şubesine götürüldüğünü, motor yağı ilavesi yapıldığını, ancak arızaların tamamen giderilemediğini, kısa süre sonra tekrar aynı arızayı verdiğini, araçlar alındıktan sonra üçer dörder kez serviste onarım görmesine rağmen arızaların halen devam ettiğini, motor yağı eksiltme problemine ek olarak araçların tamamının ikinci akslarında arıza bulunmakta olup bu arıza nedeniyle sağ lastiklerin normalden fazla aşındığını, müvekkili tarafından beton mikserlerinin … yetkili servisine götürüldüğüne dair servis formlarını sunduklarını, kalıcı olarak arızaların giderilmemesi ve sonuç olarak müvekkilinin bahsedilen ayıplar nedeniyle araçlardan beklediği faydayı sağlayamamasından dolayı davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, satın alınan beton mikserlerindeki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu bildirilerek araçların ayıpsız bir benzerleri ile değişiminin talep edildiğini, ancak davalı şirketçe talebe dair herhangi bir yanıt verilmediğini, arızaların tespiti amacıyla Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/45 D. İş 2022/45 Karar sayılı dosyası üzerinden delil tespiti talep edildiğini, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda, söz konusu arızaların imalat hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, ayıpların gizli ayıp olduğunu ve araçlardan faydalanmaya engel teşkil ettiğini ileri sürerek, öncelikle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının menkul ve gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine 771.885,90 TL miktarlı ihtiyati haciz konulmasına, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı 15 adet … marka … model beton mikserinin “GİZLİ AYIPLI” olması nedeniyle TBK 227/1 maddesi gereğince ayıpsız bir benzerleri ile değiştirilmesine, beton mikserlerinin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarar olan; müvekkilinin ödemiş olduğu 745.460,10-TL beton mikseri kiralama bedeli ile servise ödemiş olduğu 24.425,80-TL olmak üzere toplam 769.885,90-TL tazminatın davalının temerrüde düşürüldüğü 07.12.2021 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yine beton mikserlerinin ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin mikserleri kullanamadığı günlere ilişkin şimdilik 1.000-TL araç mahrumiyet bedeli ve mikserlerin ayıplı olmasından kaynaklı uğramış olduğu yoksun kalınan kar adı altında şimdilik 1.000-TL olmak üzere, 6100 sayılı HMK’nun 107.maddesi uyarınca belirsiz maddi zarara dair yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi yapılması halinde zarar miktarının net ve kesin olarak hesaplanması ve belirli hale gelmesi halinde eksik harç ikmal edilmek ve talep miktarı artırılmak üzere şimdilik toplam 2.000,00-TL tazminatın davalının temerrüde düşürüldüğü 07.12.2021 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, gizli ayıp bulunmadığını, kullanıcı hatası bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 23.03.2023 tarihli tensip zaptının 16 no’lu ara kararı ile; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebiyle ilgili olarak dava dilekçesinde özetle, tazminat talepleri açısından ihtiyati haciz koşullarının oluşmuş olduğunu, davacılının temerrüde düşürüldüğü açık olduğundan tazminat miktarı açısından davalının menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine 771.885,90 TL miktarlı ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. . ” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz mahiyeti gereği geçici hukuki korumalardan olup acele verilmesi gerektiğini, asi halde karşı tarafın mal kaçırabileceğini, bu nedenle davanın esasına ilişkin olması veya alacağın çekişmeli olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını, zaten tüm davaların bir çekişme içerdiğini, bu gerekçeyle talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının uyuşmazlığın esasını çözmeyip sadece icrasını garanti altına almak amacıyla verildiğini, ihtiyati haciz talep eden tarafın haksız çıktığı takdirde karşı tarafın zararlarının tazmini için teminat yatırdığını, bu nedenle talep edenin haksız çıkma ihtimali olsa ve alacağı esası çekişmeli olsa bile bu durum talebin reddine gerekçe olamayacağını, bu durumda karşı tarafın zararının tazminini isteyebileceğini, deliller incelendiğinde alacağın varlığının ispatlanacağı için yaklaşık ispat koşulunun da sağlandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ayıplı olduğu iddia edilen malların misliyle değişimi, uğranan zararın tazmini istemine, istinaf ise dava sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararına ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, davalıdan satın aldığı 15 adet beton mikserinin ayıplı olduğunu ileri sürerek, ayıpsız misli ile değişim ve uğradığı zararın tazminini talep etmiş, ayrıca davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın yerinde olup olmadığı, somut olayda ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda dava, ayıplı mal iddiasına dayanmakta olup davacı taraf delil tespiti bilirkişi raporunu, araç satış faturalarını, servis formlarını sunmuştur. Dosya kapsamında sunulan delillerin incelenmesinde bu aşamada bunların yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, davacının alacağını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmaktadır. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında toplanacak delil durumuna göre talep edilmesi ve şartların oluşması halinde her zaman ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğu da nazara alındığında bu aşamada dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler yaklaşık ispat için yeterli kabul edilecek nitelikte değildir. Mahkemece alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğine dair ifadesi yerinde değil ise de sonuç olarak ihtiyati haciz talebinin yasal koşulları bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin ret kararı sonucu itibariyle doğru olup, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan incelemede, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 ve 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.