Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1061 E. 2023/1419 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1061
KARAR NO: 2023/1419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2022
NUMARASI: 2021/512 E. – 2022/259 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız açılan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisinin 12.08.2021 tarihinde şirketin mali müşavirinden teslim aldığı bir kısım ticari defterler, alış satış faturaları, tahsilat makbuzları, çekler ve şirket kaşelerini kaybettiğini veya çaldırdığını, teslim alınan 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait yevmiye defterleri, defter-i kebir ve envanter defteri ile alış satış faturaları, tahsilat makbuzları, çekleri ile firmaya ait kaşelerin bulunduğu çantanın metrobüs ile şirket merkezine taşındığını, ancak aracın kalabalık olması nedeniyle inileceği sırada çantanın bulunmadığının fark edilerek şikayetçi olunduğunu, müvekkilinin iradesi dışında zayi olan belgelerin saklanması zorunlu olan belgelerden olduğunu ileri sürerek, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı TTK’nun 82/ 7. Maddesinde; ‘bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerdeki mahkemeden zayii belgesi verilmesini isteyebileceği.’ düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tacirin TTK’nun 82 ve devamı maddelerinden yararlanabilmesi için ticari defter ve kayıtlarının korunması amacıyla gereken dikkat ve özeni göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmesi gerektiği, davacının zayi belgesi verilmesini istediği belgelerin metrobüste kaybolduğunu beyan ettiği, bu durumun davacının bu belgelerin saklanmasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve basiretli bir tacir gibi davranmadığı hususunu kanıtladığı gözetilerek…” gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisinin 12.08.2021 tarihinde Belikdüzü ilçesinde bulunan mali müşavirden teslim aldığı 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterleri ile alış satış faturaları, tahsilat makbuzları, çekler ve şirket kaşelerini şirket merkezine getirmek için çantaya koyduğunu, belgelerin şirket yetkilisince metrobüs ile taşındığını, ancak aracın aşrı kalabalık olması nedeniyle inileceği sırada çantanın yerinde olmadığının fark edildiğini, şirket yetkilisince durumun ihbar edildiği kolluk görevlilerince belgelerin zayi olduğuna ilişkin belge verildiğini, saklanması zorunlu belgelerin zayi olması nedeniyle talep edilen zayi belgesi talebinin reddine ilişkin karar ve gerekçenin hatalı olduğunu, belgelerin müvekkilinin elinde olmayan bir nedenle zayi olduğunu ve belgelerin saklanması ile taşınmasında gerekli özenin gösterildiğini, şirkete ait defterlerin zayi olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, İstanbul gibi bir metropolde bu durumla sıklıkla karşılaşılabileceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın…, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/7. maddesi gereğince”Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” TTK’nın 82/3. maddesinde ise” Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir”denilmektedir. Aynı Kanun’un 64/2. maddesinde ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir. Saklama süresi 10 yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). İlk derece mahkemesi, ileri sürülen zayi şeklinin TTK.82/7.maddesinde sınırlı sayılan zayi şekillerine girmediği, bu nedenle davacının zayi belgesi talep hakkının bulunmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Oysa anılan hükümde, “…yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle …” denildiğinden, sınırlayıcı bir düzenleme yapılmadığı kabul edilmelidir. Ancak dosya kapsamı ile davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen ticari defterler ile fatura, tahsilat makbuzu ile belgelerin taşıma sırasında kaybolduğu dava dilekçesinde beyan edilmiş ise de buna ilişkin delil ibraz edilemediği gibi ayrıca davacı ticari defter ve belgelerini koruyup gözetme yükümlülüğünü özenle yerine getirdiğini gösteren olguları ortaya koymamıştır.. Kısacası davacı basiretli bir tacir gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin zayi belgesi istemine ilişkin içtihadı da bu yöndedir (E:2015/13372, K: 2017/1346, T:07.03.2017) Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20.09.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca karar kesindir.