Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1027 E. 2023/1093 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1027
KARAR NO: 2023/1093
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08.09.2021 tarihli ek karar.
NUMARASI: 2020/500 D.iş – 2020/500 Karar
DAVA: İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından ibraz edilen dilekçeye ekli belgelere dayalı olarak ve hiçbir teminata bağlı olmayıp muaccel olduğu ileri sürülen borç nedeniyle aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulanlar hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 24.12.2020 tarihli kararla; “…İİK. Madde 257 düzenlemesi, dayanılan belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde olduğu sonucuna varıldığından İhtiyati haciz talebinin teminatsız KABULÜ ile İİK.nun 257 ve devamı maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulan karşı tarafın menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, yukarıda karar başlığında yazılı talebe konu alacağa yetecek kadar miktarının İHTİYATEN HACZİNE,
İhtiyati haciz isteyenin konumu ve 6741 sayılı yasanın 8/2. Maddesinin düzenlemesi birlikte gözetildiğinde TEMİNAT ALINMASINA YER OLMADIĞINA,…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Ticaret Anonim Şirketi vekili itiraz dilekçesinde özetle; Genel Kredi Sözleşmelerinin (GKS) tek taraflı ve kredi müşterisinin kişiliğinden bağımsız olarak düzenlendiği, irade özerkliği prensibine kural olarak aykırılık oluşturduğu; GKS lerin genel işlem koşulları hükümlerine tabi olması nedeni ile koşulların karşı tarafa sunulması değil, karşı tarafa dayatılması sonucunu doğurduğu ve ayrıca her hangi bir mal kaçırmanın söz konusu olmadığı ileri sürülerek ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiştir. Diğer borçlular vekili, ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına konu alacağın muaccel hale gelmediği, müvekkillerinin kefaletlerinin geçersiz olması nedeni ile hukuka aykırı bir şekilde borç atfedildiği, ayrıca …’nın dayanılan kredi çerçeve sözleşmelerinden sadece 02/08/2019 tarihli KÇS’de kefil olarak imzasının bulunduğu, diğer KÇS’lerde imzasının bulunmadığı; GKS’lerin hazırlanış ve imzalanış biçimine göre dayatma içerdiği, silahların eşit olmadığı; müvekkillerinin ortağı olduğu diğer itiraz eden … Şti. ie ihtiyati haciz talep eden banka arasında 22/07/2019 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS)’ne kefil olarak imza atıldığı, söz konusu FYYS’ye göre ilk ödeme zamanının Şubat 2021 olduğu, henüz ödeme süresinin gelmediği, kötü niyetle hareket edildiği, kat ihtarına ihtarname ile itiraz edildiği, müvekkillerinin sabit ikametgah sahibi oldukları gibi mal kaçırdıklarına dair hiç bir emarenin bulunmadığını ileri sürülerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince itirazın değerlendirildiği 08.09.2021 tarihli ek kararla; “…Tüm dosya kapsamına göre haciz tutanağının tebliğinin söz konusu olmaması nedeni ile itirazların süresinde olduğu, başka bir sebep ile öğrenmenin sürenin başlaması için yeterli olmadığı, İİK Madde 265/1-2-4 düzenlemesine göre itirazların süresinde olduğu sonucuna varıldığından itirazların esası yönünden yapılan irdeleme sonunda: ileri sürülen sebeplerin yasada belirtilen ihtiyati hacze itiraza ilişkin sınırlı itiraz sebepleri dışında genel mahiyette ve yargılamayı gerektirir mahiyette itirazlara yönelik olması, taraflar arasındaki sözleşme, kat ihtarı, örneği sunulan FYYS’nin 12. Madde düzenlemesi; itirazlarda ileri sürülen hususların muacceliyete ve ihtiyati haciz kararına engel oluşturmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığı…” gerekçesiyle, tüm borçlular yönünden ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, Borçlu … Taahhüt Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Borçlu … Ticaret Anonim Şirketi vekili, istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebinin dayanağı genel kredi sözleşmeleri olduğunu, genel kredi sözleşmelerinin, kredi müşterisiyle banka arasında kurulan, müşterinin talebiyle kurulacak kredi sözleşmesinden bağımsız ancak kurulacak kredi sözleşmesinin koşullarını barındıran nitelikte sözleşmeler olduklarını, GKS kapsamında her ne kadar kredi müşterisi bankadan kendisine sözleşmedeki koşullara uygun olarak kredi kullandırılmasını talep etme hakkına sahip olsa da banka kredi müşterisine sözleşmede kararlaştırılan koşullara uygun olarak kredi kullandırdıklarını, bu koşulların kredi kullandıran banka tarafından belirlendiğini, zor durumda olan ve kredi kullanmaktan başka çaresi olmayan müvekkilinin aleyhine belirlenmiş olan bu kredi sözleşmesini kabul etmekten başka çaresi kalmadığını, ancak bu durumun müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, GKS’leri önceden, tek taraflı ve kredi müşterisinin kişiliğinden bağımsız olarak düzenlediğini, GKS’nin bankalarca tek taraflı olarak önceden düzenlenmiş olmasının kanaatlerince irade özerkliği prensibine kural olarak aykırılık teşkil ettiğini, şöyle ki kredi müşterisinin irade beyanı, sözleşmenin imzalanma anında ortaya konulmakta olduğundan bahisle bu aykırılıktan bahsedilemeyeceği görüşünün taraflarınca kabul edilemeyeceğini, Genel Kredi Sözleşmeleri hazırlanış şekilleri itibariyle Genel İşlem Koşulları hükümlerine tabi olduğunu, genel işlem koşullarının; ”Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.” bu kapsamda bu koşulların karşı tarafa sunulması değil; karşı tarafa dayatılması söz konusu olduğunu, sonuç olarak söz konusu ilişkide, karşı taraf GİK içeren standart sözleşmeyi kabul etme zorunluluğu ile karşı karşıya kaldığını, İhtiyati haciz talebinde bulunan tarafın alacak talebiyle ilgili olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasından başlatmış olduğu bir takip halihazırda bulunduğunu, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu haksız icra takibine karşı süresi içerisinde itirazlarının sunulduğunu, iş bu alacak iddialarına ilişkin yargı sürecinde müvekkili şirketin herhangi bir şekilde mal kaçırma maksadıyla yapmış olduğu işlem bulunmadığını, İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesi uyarınca, ihtiyati haczin şartlarından biri de ”borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklarının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa” olarak belirtildiğini, somut olayda yukarıdaki şartlardan herhangi birini oluşturacak hiçbir somut olgu bulunmadığını,
Müvekkili şirketin herhangi bir mal kaçırdığına dair ortada hiçbir emare bulunmadığı gibi, zaten ihtiyati haciz talep eden tarafça da bu yönde somut hiçbir delil ortaya konmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlular vekilleri tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemece, talep üzerine ihtiyati haciz kararı verilmiş, borçlular vekillerince itiraz edilmesi üzerine ilk derce mahkemesinin 08.09.2021 tarihli ek kararı ile ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın reddine karar verilmiş, bu ek karara karşı borçlular vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İİK’nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına itiraz, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılır. Ancak, ihtiyati haciz talep eden alacaklının, ihtiyati hacze itiraz edilmeden önce başka bir mahkemede esas hakkında dava açması halinde bu defa ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz, ihtiyati haciz kararını veren mahkeme tarafından değil esasa ilişkin davanın açıldığı mahkeme tarafından incelenecektir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Kasım 2004 s:896). Bu durumda, ihtiyati hacze konu alacak hakkında ihtiyati hacze itiraz edilmeden evvel dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Somut uyuşmazlıkta; uyapta yapılan inceleme sonucu 14/06/2021 tarihli dilekçeyle borçlu kefil gerçek kişiler vekili, 14.06.2021 tarihli dilekçe ile borçlu şirket vekili ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. İhtiyati haciz alacaklı vekilince ilk derce mahkemesine sunulan 06.07.2021 tarihli dilekçe ile itirazlara karşı cevap dilekçesi sunulmuş, bu dilekçe içeriğinde İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayalı dosyasında icra takibi yapıldığı ve borçluların itirazı üzerine İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/212 E sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Dilekçedeki anlatımdan çıkan sonuç, alacağın esasına dair itirazın iptali davasının ihtiyati hacize itiraz edilmeden ve itirazın değerlendirildiği tarihten önce açılmış olduğudur. Eğer ihtiyati haciz kararı ve ihtiyati hacze itirazın reddi kararından önce ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılmış ise dosyanın davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir. Ancak istinafa konu ilk derece mahkemesi dosyasında bu hususun hiçbir şekilde değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. ( Yargıtay 11 HD 2012/18803 E 2013/799 K 16/01/2013 T) İlk derece mahkemesi, alacaklı vekili dilekçesinde gösterilen dava dosyası örneğini celbedip incelemeli ve itirazı inceleme görevinin kendisinde olup olmadığını net olarak ortaya koymalıdır. Açıklanan nedenlerle; itirazı inceleme görevi esasa ilişkin davaya bakan mahkemeye ait olacağından, kararı veren mahkemenin görevsiz olabileceği ihtimali karşısında; somut uyuşmazlığa ilişkin dosyaya sunulan delillerin bu bakımdan değerlendirilmediği anlaşılmakla, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının kaldırılmasına ve itiraz hakkında yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden karar vermek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçeyle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itirazın reddine dair 08.09.2021 tarihli ek kararın kaldırılmasına, 2-Gerekçedeki açıklamalar ışığında itirazın yeniden değerlendirilip ihtiyati hacze itirazın gerekçeli olarak yeniden karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Yapılan kanun yolu masraflarının, ilk derece mahkemesince, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 15.06.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.