Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/10 E. 2023/81 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/10
KARAR NO: 2023/81
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22.11.2022 tarihli Ara Karar
NUMARASI: 2022/1015 E.
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılmasına dair derdest dava dosyasında, davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbirin ilk derece mahkemesince teminat karşılığı kabulüne dair verilen ara kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Başakşehir ilçesi, … mahallesi, … ada .. parsel … nolu meskenin müvekkilinin eşi adına kayıtlı olduğunu ve taşınmaz üzerine üçüncü kişinin bankaya olan borcunun teminatı olarak 2016 yılında 1.260.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, 2020 yılında ipoteğin bedelinin 640.000,00 TL artırılarak ek bir ipotek tesis edildiğini, evlilik sonrası davacının rızası alınmadan düzenlenen ipotek ve kefalet sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, bankaca geçersiz ipoteğe dayalı olarak İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe başladığını ileri sürerek, eş rızası alınmadan üçüncü kişinin borcu için tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını, dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 22.11.2022 tarihli ara kararında; “Somut olayda davacı taraf, eşi olan …’ın kendi adına kayıtlı gayrimenkul üzerinde üçüncü bir kişinin borcu sebebiyle ipotek tesis ederek kefil olduğunu, ancak TBK’nın 584 maddesi uyarınca eşinin rızasının alınmadığını, aleyhine İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmak üzere dava konusu taşınmaz hakkında satış işlemlerinin başlatıldığını, hal böyle olunca müvekkili yönünden telafisi güç bir zararın oluşmasının engellenmesine yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı ve 08.09.2020 tarihinde tesis edilen, … yevmiye numaralı, 640.000 TL bedelli ipoteğin içeriğine göre İİK’nun 72/3 maddesi ve TBK 584.madddesi gözönünde bulundurularak ileride telafisi imkansız zararların önüne geçmek adına davacı borçlunun alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilmesine” gerekçesiyle davacı vekilinin takibin ve satış işlemlerinin durdurulması talebinin reddine, takip sonrası dava açıldığından 640.000 TL üzerinden takdiren %15 teminat mukabilinde icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde ; Müvekkili banka ile borçlu ve müteselsil kefil arasında düzenlenen sözleşmeler ile kurulan ipoteklerin usulüne uygun olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, geçersizliği ileri sürülen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı, dava içinde ihtiyati tedbir talep etmiştir. HMK 341/1.maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK 394.maddesinde, “Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” Somut olayda ilk derece mahkemesince takibin durdurulması talebi reddedilmiş, bu karar yönünden istinaf başvuru yolunun açık olduğu belirtilmiştir. Tedbirin kabul edilen kısmi yönünden ise, kararın itiraza tabi olduğu ara kararın da belirtilmiştir. Tarafların yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kararına karşı taraflarca, mahkeme nezdinde itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yolunun açık olduğu, bu tür kararlara karşı doğrudan istinaf yolunun açık olmadığı, mahkemece sunulan dilekçenin itiraz dilekçesi olarak değerlendirilerek, itiraz hakkında bir karar verilmesi ve verilecek karara göre talepte bulunulması halinde istinaf başvurusunun incelenebileceği anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davalının istinaf başvurusunun usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenle;1-İlk derece mahkemesinin ara kararının istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine,2-İstinaf karar harcının, talep halinde davalıya iadesine,3-Yapılan kanun yolu giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 352/1.b maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26.01.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.