Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/924 E. 2022/732 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/924
KARAR NO: 2022/732
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2021
NUMARASI: 2019/352 E. 2021/589 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Senede Dayalı İcra Takibinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle, davanın açılmamış sayılmasına, dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkilinin bankaya borcunun bulunduğunu, söz konusu 06.09.2012 tarihli banka borcunun davalı yanca kapatılması yönünde tarafların anlaşma, bu anlaşma kapsamında muhtelif senet ve bono imzaladığını, daha önce İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/669 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ancak davayı takip etmediklerinden usulen red kararı verildiği, davalının bahsi geçen senetlere ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı aldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …, … ve … Esas sayılı dosyaları üzerinden takibe geçtiğini, müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı tarafından haksız şekilde icraya konulan senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili şirketin davaya esas icra dosyasında taraf olmadığını, dolayısıyla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde 376.500 TL borcu olmadığı yönünde tespit talebinde bulunmuş olduğunu, oysa ki dava değerini 10.000 TL olarak gösterdiğini, dolayısıyla eksik harcı ihmal etmesi gerektiğini, davacının teklifi üzerine … Ltd.’nin kiracısı bulunduğu taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili tarafından davacıdan satın alındığını, satın alma bedeli olarak müvekkilinin ; davacının bankaya olan borçlarının ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin borçları ödemesi durumunda taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili adına devredileceğini ancak davacının taahhüt ettiği edimi yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkilinin, davacıdan aldığı bonoyu takibe koyduğunu, bu takip neticesi söz konusu taşınmazın ihale neticesi satıldığını, müvekkilinin taşınmazın 1/2 hissesi için ödediği paranın da müvekkiline geri iade edilmediği, davacının davasının reddine ve davacının, alacağın %20 oranında tazminat ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizde görülmekte olan yukarıda esas ve karar numarası yazılı davada, 24/02/2021 tarihli duruşmada, önceki 11/11/2020 tarihli duruşma 4 nolu ara kararı gereğince, eksik harcın süresi içinde Harçlar Kanunu 30. Maddesi uyarınca ikmal edilmediği görüldüğünden dosyanın işlemden kaldırıldığı , bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süresi içinde davacı tarafça eksik harç tamamlanmayarak yenilenmemiş olduğundan, HMK 150/5. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına” gerekçesiyle; 6100 sayılI H.M.K.’nın 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davaya esas İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında takip tarihinin 12.09.2012, kapak hesabının yapıldığı tarihin ise 31.07.2018 olduğunu, takip neticesi kesinleşen miktar, faiz miktarı feri nitelikteki ücretler ve yatan para değerlendirilerek yapılan hesapta 180.076,38 TL bakiye borcunun bulunduğu, davaya esas İstanbul …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında takip tarihinin 12.09.2012 kapak hesabının yapıldığı tarihin ise 31.07.2018 olduğu, takip neticesi kesinleşen miktar, faiz miktarı feri nitelikteki ücretler ve yatan para değerlendirilerek yapılan hesapta 472.086,08 TL bakiye borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. İstinafa konu menfi tespit davasının 12.06.2019 tarihinde açıldığı, harca esas değer olarak 10.000 TL’nin gösterildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin, her iki taraf vekilinin hazır olduğu 11.11.2020 tarihli celsenin 4 no’lu ara kararında; İstanbul … İcra Dairesinin … ve .. takip sayılı dosyalarında takibe konu toplam miktarın 378.477,42 TL olduğu, bunun üzerinden 6.462,45 TL peşin harcın tamamlanması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verildiği, aksi taktirde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği, 24.02.2021 tarihli celsede ise davacı asilin 18.12.2020 tarihinde adli yardım talebinde bulunduğu, akabinde davacının 18.02.2021 tarihli dilekçesi ile ekinde bilirkişi raporu sunduğu, önceki celse verilen kesin süreye rağmen eksik harcın ikmal edilmediği sebepleriyle ilk derece mahkemesince kesin süre içerisinde harcın ihmal edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin, 28.03.2022 tarihinde vekillikten istifa dilekçesi verdiği görülmekle, 15.04.2022 tarihinde davacı asile tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince 14.07.2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde eksik harç tamamlanarak dava yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava iki farklı icra takibinden borçlu olunmadığını tespiti talebine dayanmakla; davacı dava dilekçesinde takiplere konu borcun bir kısmından borçlu olmadığına karar verilmesi yönünde bir talepte bulunmamıştır. Davacı, takip konusu senetlerin tümü bakımından menfi tespit ve takibin iptali isteminde bulunmuştur. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gereğince yargılama sırasında tespit edilen dava değerinin dava dilekçesinde belirtilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnızca o celse için yargılamaya devam edilerek müteakip celseye kadar noksan değer üzerinden harcın ikmali için davacıya süre verilmesi, bu süre zarfında da bakiye harcın yatırılmaması halinde de, HMK’nın 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılması, anılan maddede geçen süre zarfında harç ikmal edilmek suretiyle dava yenilenmediği takdirde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Ancak somut uyuşmazlıkta, mahkemenin 11.11.2020 tarihli celsesindeki harç ikmali kararı sonrası davacı tarafından UYAP sistemi üzerinden 18.12.2020 tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulunulduğu, dilekçe ekinde adli yardım talebinin değerlendirilmesine esas olmak üzere bazı belgeler de sunulmuş olduğu görülmektedir. Son celsede, mahkemece adli yardım talebi okunduğu halde bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama sona erdirilmiştir. Davacının adli yardım talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olmuştur. İlk derece mahkemesince davalının bahsi geçen 18.12.2020 tarihli dilekçesi ekindeki belgeler değerlendirilmek suretiyle ortaya çıkacak duruma göre adli yardım talebi değerlendirilmeli, talebin kabulü halinde yargılamaya devam edilmelidir. Adli yardım talebinin reddi halinde ise 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde belirtilen şekilde harç ikmali konusunda ihtaratlı ara karar oluşturulmalıdır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.5 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin davanın açılmamış sayılmasına dair istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için, dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Yapılan kanun yolu masraflarının, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine çıkarılacak davetiyelerle tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 02.06.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir