Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/920 E. 2022/644 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/920
KARAR NO: 2022/644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2021
NUMARASI: 2021/315 E. 2021/840 K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyasına ilişkin asıl ve birleşen davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda asıl ve birleşen davaların kabulü ile tüzel kişiliğin ihyasına dair verilen karara karşı, birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, davasında özetle; davacı müvekkili şirketin davalı müdürlüğün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine itirazın iptali davası açtığını, bu davanın Yargıtay aşamasından geçerek müvekkili lehine bozulduğunu, ancak anılan şirketin ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edildiğini, taraflarına İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/167 Esas sayılı ve 11/03/2021 tarihli ara kararı ile davada taraf teşkilinin sağlanması açısından işbu davayı açmak için mehil verildiğini, sözü edilen şirket açısından davanın devam ettiğini, şirkete tebligat yapılamadığından HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyasının gerektiğini beyanla İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasıyla kayıtlı … Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün TTK’nın 32. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkilinin ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan; tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine itirazın iptali davası açtığını, bu davanın Yargıtay aşamasından geçerek müvekkili lehine bozulduğunu ancak anılan şirketin ticaret sicilinden tasfiye sounucu terkin edildiğini, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/167 Esas sayılı ve 11/03/2021 tarihli ara kararı ile davada taraf teşkilinin sağlanması açısından verilen mehil neticesinde, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/315 Esas sayılı davasının açıldığını, bu davanın 02/07/2021 tarihli duruşmasında da işbu davayı açmak ve 2021/315 Esas sayılı dava ile birleştirilmek üzere taraflarına mehil verildiğini, davalı …’in davalı şirketin en son tasfiye memuru olarak görev yaptığını, sözü edilen şirket ile müvekkili arasındaki alacak açısından davanın halen devam ettiğini, bu sebeple davalı şirketin ihyasının gerektiğini beyanla İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, iş bu dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/315 esas sayılı davası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Eldeki davada, ihyası talep edilen şirketin son sicil adresinin “… Mahallesi, … Sokak, No:…, Levent, Kağıthane/İstanbul” olması sebebiyle Mahkememiz görevli ve yetkili olup davacı tarafça açılmış ve itirazın iptali davasının bulunması sebebiyle aktif husumetinin bulunduğu, şirketin tasfiyesinin tamamlanmadığı ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için yeniden sicile tescil edilmesi gerektiği kanaatine varıldığından asıl ve birleşen davanın kabulü ile Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, son tasfiye memuru davalı …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü asıl davada yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, birleşen davada davalı tasfiye memuru yönünden ise, tasfiye işlemleri usulüne uygun şekilde yapılmış ve davacı tarafın Mahkememizde açmış olduğu davanın esası, her ne kadar tasfiye sürecinden önce ise de, tasfiyeden önce davanın reddine karar verildiği ve tasfiye sürecinde dosyanın Yargıtay incelemesinde olduğu anlaşıldığından aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmeyerek… ” gerekçesiyle; asıl ve birleşen İstanbul 6.ATM’nin 2021/568 esas sayılı dosyasında davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden 28/12/2018 tarihinde terkin olunan Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, birleşen davada davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Birleşen davada davalı tasfiye memuru …, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve asıl ve birleşen davacı …’nin dava açma hakkının bulunmadığını, …’inn 19.10.2015 tarihinde ticaret sicilinden resen kaydının silindiğini ve münfesih olduğunu, kendisinin talebi olmamasına rağmen tasfiye memuru olarak atanmasının da hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden resen terkin edilmiş olan şirketin ek tasfiye işlemleri için ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Birleşen İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/568 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacının … davalının … olduğu, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/167 Esas no’lu ve 11.03.2021 tarihli ara kararı uyarınca İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/315 Esas sayılı davasının açıldığı, bahsi geçen davanın 02.07.2021 tarihli duruşmasında dava açmak ve İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/315 esas sayılı dosyası ile birleştirilmek üzere taraflarına süre verildiği, sebepleriyle …’nın ihyasına ve dosyasının İstanbul 16. 2021/315 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin5 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün kayıtlarına göre; ihyası istenilen şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin 28.12.2018 tarihinde tescil edildiği bu sebeple sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Tasfiye memurunun … olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/167 Esas sayılı dosyasında açılmış bulunan itirazın iptali davasının bulunduğu, 11.03.2021 tarihli ara kararı ile davacı tarafça davalı şirketin ihya edilmesine ilişkin açılan dava neticesinin beklenilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecek, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. Somut olayda, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/315 esas sayılı dosyasında açılmış bulunan itirazın iptali davasının bulunduğu, söz konusu davada davacının …, davalının ise … oldukları, yargılama aşamasında 24.03.2021 tarihli ara karar ile davacı vekiline davalı şirketin sicile tescili için ihya davası açılması için bir aylık kesin süre verildiği, söz konusu davaya ilişkin yargılamanın 02.07.2021 tarihli celsesinin 1 no’lu ara kararında davacı vekilinin ihya davasını son tasfiye memuru …’e açması için bir aylık süre verildiği, bunun üzerine İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/568 esas sayılı dosyasının açıldığı ve bahsi geçen bu dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/315 ESas sayılı dosyasıyla birleştirildiği görülmektedir. Ancak, birleşen davalı, istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirketin sicil kaydının 19.10.2015 tarihinde Ticaret Sicilinden terkin edilmiş olduğunu ileri sürmüş olmakla; bu tarih itibariyle davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, davacı şirketin taraf ehliyetinin kalmadığı iddia edilmektedir. Bu husus dava şartı teşkil etmektedir. O halde, taraf teşkilinin sağlanması açısından bu husus yargılamanın başında resen araştırılmalıdır. Çünkü, HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca davacının taraf ehliyetinin bulunması, dava şartıdır. Dava şartlarının mevcut olup olmadığı -istinaf aşaması dâhil- yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırmanın yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 27.05.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.