Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/831 E. 2022/787 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/831
KARAR NO: 2022/787
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022 tarihli ek karar
NUMARASI: 2022/51 D.İş – 2022/51 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen değişik iş üzerinden ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen karara borçlular vekilinin itirazının reddine dair verilen ek kararın borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31.02.2022 düzenleme ve 45.000,00 TL bedelli çek nedeniyle alacaklı olduğunu, çekin süresinde bankaya ibraz edildiğini fakat karşılığının çıkmadığını, borçluların mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu belirterek, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 11.02.2022 tarihli kararında; ” …Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 45.000,00-TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat karşılığında talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1. fıkrası ve müteakip maddeleri gereğince aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçluların, 45.000,00-TL borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının İHTİYATEN HACZİNE, İİK’nın 259/1. maddesine göre İhtiyati haciz isteyen alacaklının ihtiyati haciz talebinde haksız çıktığı taktirde borçlunun, kefilinin ve üçüncü şahısların uğrayacakları zararlarına karşılık olarak borç miktarının % 15 (6.750,00-TL ) oranında nakdi teminat yatırmasına veya aynı oranda başka bankadan kesin ve süresiz teminat mektubu sunmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı borçlu … A.Ş vekili tarafından itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 08.03.2022 itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, müvekkili asına kayıtlı olan … evrak numaralı, verilen çek senet bordrosu açısında … bordro numaralı çek açısından ihtiyati haciz kararı verildiğini, ilgili çekin vade tarihi 31/01/2022 olduğunu, mahkemece davacının başvuru tarihi olan 09/02/2022 mahkemenin karar tarihi ise 11/02/2022 olduğunu, taraflarınca 15/01/2022 tarihinde yani çekin vade tarihinden önce ve icra takibinde önce Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/25 Esas sayılı dosyası kapsamında İİK 72 uyarınca menfi tespit davası açıldığını, Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin tensip zaptının 10 numaralı ara kararında ” Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/2 maddesi gereğince kabulü ile, … Bankası Uşak şubesine ait olan, vadesi 31.01.2022 tarihi olan, davacı adına kayıtlı olan, … evrak numaralı, verilen çek senet bordrosu açısından … bordro numaralı, 08.07.2021 tarihinde davacı şirketçe davalı şirkete teslim edilen çek açısından icra takibinin durdurulmasına, teminat yatırıldığında bu hususta bankaya müzekkere yazılmasına” şeklinde hüküm kurulduğunu, yine konu ile ilgili Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin ilgili bankaya yazdığı 28/01/2022 tarihli ilk müzekkere ” takibin durdurulması” konu ve başlıklı olduğunu ve ”Bankanızın Uşak şubesine ait olan, vadesi 31.01.2022 tarihi olan, davacı adına kayıtlı olan, … evrak numaralı, verilen çek senet bordrosu açısından … bordro numaralı, 08.07.2021 tarihinde davacı şirketçe davalı şirkete teslim edilen çek açısından icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olup, karar gereği işlem yapılarak mahkememize bilgi verilmesi rica olunur” şeklinde müzekkere yazıldığını, ancak tüm bunlara rağmen Mahkemenizce alınan ihtiyati haciz kararı neticesinde müvekkili şirkete karşı davaya konu çek ile ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve aynı dosya kapsamında Uşak … İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasında 15/02/2022 tarihinde müvekkili iş yerinde fiili haczi işlemi yapıldığını ve müvekkilinin arabasının bağlandığını ve yediemine çekildiğini, ilgili çekin arkasında ” ödeme yasağı ” olduğunu ve çek ile ilgili bir dava bulunduğunun bankaca vurulan kaşe ve yazılar ile de sabit olduğunu, açıklanan nedenlerle, İİK madde 72 uyarınca icra takibi başlatılmadan önce Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022 / 25 E. Sayılı dosyasında alınan bir tedbir kararı olduğu için ve bu karar ile ilgili ödeme yasağı olduğu ve icra takibinin durdurulması kararı olduğu ilgili çekin arkasına ilgili banka tarafından yazıldığı bu durumu alacaklı olduğunu iddia eden iş bu davanın davacısı bildiği için ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile ; İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında ki takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itirazın; her iki tarafın hazır olduğu 08.03.2022 tarihli duruşmada değerlendirildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 08.03.2022 tarihli ek kararla; “…İhtiyati haciz kararına itiraz eden … vekili her ne kadar 22/02/2022 tarihli dilekçesi ile mahkemenin yetki yönüyle ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olmadığını, usul ve yasaya aykırı olduğunu yetki yönüyle ihtiyati haciz kararı verecek mahkeme Uşak Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazlarının kabulüne, dosyanın yetkili Mahkeme olan Uşak Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiş ise de, ihtiyati hacze itiraz dilekçesi olan 15/02/2022 tarihli dilekçesinde ilk itirazlardan olan yetki itirazına değinmediğinden bu nedenle davalı tarafın savunmalarına itibar edilmemiştir. Esasa dair Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/25 Esas sayılı dosyadan diğer borçlu lehtar cirantaya karşı dava açıldığı ve ihtiyati haciz talep eden hamil …’ne karşı esasa dair davanın olmadığı ve …’ne karşı açılan davada verilen ödeme yasağı kararının ihtiyati haciz vermeye engel teşkil etmediği gibi ihtiyati haciz kararı sonrası söz konusu dava dosyasından verilen icranın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararı icrasına etki edip etmeyeceğinin icra usulu anlamında tartışmasının icra hukuk mahkemelerinde yapılması gerektiği ve bu yönde İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/180 E. Sayılı dava dosyası ile dava açıldığının anlaşıldığı, ihtiyati hacze itiraz eden tarafın ileri sürdüğü diğer itirazların genel mahkemede menfi tespit veya istirdat davasında ileri sürebilecek esasa dair itirazlar olduğu, sınırlı inceleme yapan mahkememiz açısından başkaca değerlendirme yapılamamaktadır. Yukarıda tüm izah edilen nedenler çerçevesinde; karşı taraf … vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar vermek gerekmiştir..” gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. 08.03.2022 tarihli ek karara karşı borçlu … A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ … Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarlamış ve ilk derece mahkemesinin aldığı ihtiyati haciz kararına istinaden 15.02.2022 tarihinde fiili haciz yapıldığı, taraflarınca 22.02.2022 tarihinde uyap üzerinden yetki itirazında bulunulduğu, söz konusu itiraz dilekçesinin 23.02.2022 tarihinde saat 09.00’da mahkeme kalemi tarafından dosya içerisine alındığını, müvekkilinin adresinin Uşak ilinde olması çekin keşide yerinin de Uşak olarak gösterilmesi, müvekkiline ödeme emrinin Uşak ilinde tebliğ edilmesi ve muhatap bankanın ticari faaliyetlerini yürüttüğü adresin Uşak’ta olması sebebiyle yetkili mahkemenin Uşak Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Talep konusu çekin vade tarihinin 31.02.2022, mahkemenin karar tarihinin ise 11.02.2022 olduğunu, ancak taraflarınca çekin vade tarihinden ve icra takibinden önce Uşak 4.ATM’nin 2022/25 Esas sayılı dosyası kapsamında İİK madde 72 uyarınca menfi tespit davası açıldığını ve ilk derece mahkemesince tensiben icra takibinden önce açılan takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verildiğini, taraflarınca 18.01.2022 tarihinde teminat yatırılması üzerinde mahkemece ilgili bankaya 28.01.2022 tarihinde icra takibinin durdurulması yönünde müzekkere yazıldığını ve yine aynı tarihli ikinci müzekkerede çek hakkında ödemeden men yasağı konulmuş olduğunun bildirildiğini, Takibin ihtarı için taraflarınca dava açıldığını; İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/180 esas sayılı dosyasında tedbir talebinin kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebin de reddine karar verildiğini, Müvekkilinin tüm banka hesaplarının üzerine haciz konulduğunu, müvekkili şirketin aracının da fiilen haczedildiğini, dolayısıyla müvekkilinin ticari yaşantısının bitmek üzere olduğunu,Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair verdiği ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca, bonoya dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş; borçlu vekilinin itirazının reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talebine konu 31.01.2022 keşide tarihli, 45.000. TL tutarlı çekin keşidecisinin … lehtarının … olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında alacaklının …, borçluların … Seramik ve … oldukları, 45.000 TL asıl alacak olmak üzere feri alacaklarla birlikte toplamda 41.058,45 TL alacağın takibe konu edildiği, takip sebebi olarak ise 31.01.2022 9753 seri no’lu 45.000 TL tutarındaki çekin gösterildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki Uşak asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/25 Esas sayılı tensip tutanağının incelenmesinde; davacının … Seramik, davalının … olduğu, tutanağın 10 no’lu bendiyle davacının ihtiyat tedbir talebinin kabul edildiği ve … şubesine ait 31.01.2022 tarihli … evrak numaralı çek bordrosu açısından .. bordro numaralı 08.07.2021 tarihinde davacı şirketçe davalı şirkete teslim edilen çek açısından icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. Bu kapsamda 28.01.2022 ve 15.02.2022 tarihli müzekkerelerle, tedbir kararına esas çekin ait olduğu banka şubesine yazılarak ödemeden men yasağı ve icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı alındığına ilişkin bildirim yapılmıştır. Borçlu vekili ilk derece mahkemesinin 11.02.2022 tarihli 2022/51 D. İş – 2022/51 Karar sayılı ilamı gereğince verilen ihtiyati haciz kararına itiraz mahiyetinde 15.02.2022 , 22.02.2022 ve 08.03.2022 tarihli itiraz dilekçeleri ibraz etmiştir. Esasa ilişkin yargılamalarda dahi dava sebebi ancak ıslah ve karşı tarafın muvafakatı ile değiştirilebilmektedir.15.02.2022 tarihli ilk dilekçede; yetkiye ilişkin herhangi bir itirazın bulunmadığı görülmektedir. İhtiyati hacze itiraz dilekçesinin bir usul hukuku meselesi olduğu, itiraz dilekçesinin mahkemeye bir kez ibraz edilmesi ile artık itiraz hakkının kullanılarak tüketilmiş olduğu, dolayısıyla dilekçede yer almayan hususların tekrar yeni bir dilekçeye konu edinmesinin mümkün olmadığı, aksinin kabulünün hukuki güvenlik ilkesine de aykırılık oluşturacağı kanaatine varılmıştır. 15.02.2022 tarihli dilekçedeki itiraz sebepleri belirtilmekle artık ihtiyati hacze itiraz hakkının kullanılıp sona erdiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin bu yöndeki değerlendirmesi doğrudur. Ancak, İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmekte olup, anılan yasal düzenleme dikkate alındığında çek ile ilgili ödemeden men yasağı bulunması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. Diğer taraftan İİK’nın 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce yada sonra uygulanan ve HMK’nın 389.ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilmesine ve infazına mani teşkil etmez. Açıklanan bu gerekçelerle, İİK’nın 265/son ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin itiraz üzerine verdiği ek karar isabetli olduğundan, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Seramik vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Seramik vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Seramik vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.