Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/813 E. 2022/792 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/813
KARAR NO : 2022/792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2022
NUMARASI : 2022/172 D.İş – 2022/172 K.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir (Şirket ortaklığından kaynaklı)
Taraflar arasında görülen ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı, tedbir talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … ile birlikte … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, ortaklar arasında uzun süredir ihtilaf bulunduğunu, …’nun müvekkili …’a karşı kendisini şirketten dışlayan, rencide eden davranışlar içine girdiğini, son olarak ortaklık ilişkisinin devamının mümkün olamayacağını anlayan müvekkilinin, ihtarname keşide etmek sureti ile muhatap …’dan şirket payının değerini ödemesini talep ettiğini, aksi takdirde şirketin tasfiyesini istemek üzere kanuni yollara başvuracağını bildirdiğini, ihtarname gönderildikten sonra muhatap …’nun, aynı gün (18.2.2022) şirketin … Bankası ve …’ta bulunan banka hesaplarındaki parayı kendi şahsi hesaplarına aktardığının anlaşıldığını, şirket hesaplarında bulunan tüm paranın tamamının aynı gün gizlice şahsi hesaba aktarılmasının hiçbir haklı sebebi bulunmayacağından bahisle, …’ya ait banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 21.02.2022 tarihli kararıyla; “…Talep, tarafların ortağı bulunduğu … Ltd. Şti.’ne ait paraların haksız ve usulsüz olarak davalının şahsi hesaplarına aktarıldığından bahisle …’na ait beş ayrı banka hesabına tedbir konulması istemine ilişkindir.Talep eden vekilince ileri sürülen gerekçelere nazaran, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği, gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğabileceği yönünde Mahkememizde yeterli kanaat hasıl olmamakla, bundan başka esasa ilişkin bir hükümle umulan neticenin tedbir kararı ile meydana getirilmesinin mümkün olmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir.
Bu karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Önceki beyanlarını tekrarlamış ve müvekkili ile karşı tarafın …ve Danışmanlık şirketinin tarafları olduklarını, ….’nun bir günde şirkete ait hesaplarda bulunan yaklaşık 6.850.000 TL tutarındaki parayı kendisine ait şahsi hesaba aktarmış olduğunu, ilgili banka dekontlarını dilekçe ekinde sunduklarını, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile … (TCKN: …)’nun; … Bankası Atatürk Mah, Ataşehir Şubesindeki… IBAN nolu TL hesabına ,…i Bankası Atatürk Mah, Ataşehir Şubesindeki …IBAN nolu USD hesabına , … Bankası Atatürk Mah, Ataşehir Şubesindeki …IBAN nolu EURO hesabına, …. Batı Ataşehir Şubesindeki … IBAN nolu EURO hesabına, … Batı Ataşehir Şubesindeki … IBAN nolu USD hesabına ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, HMK’nın 389 vd maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir talebine ilişkin olup, tarafların ortak olduğu şirket banka hesaplarının hukuka aykırı şekilde karşı tarafın şahsi hesaplarına aktarıldığı iddiasıyla, karşı tarafa ait hesaplar üzerine ihtiyati tedbir konulması değişik iş üzerinden talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, talep eden tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
… vekilinin istinaf dilekçesinde, karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde; karşı tarafça değişik iş üzerinden tedbir talebinde bulunulmasından sonra İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/133 E sayılı dosyası ile esas dava açılarak işbu dosyada talep edilen ihtiyati tedbirini, esas yargılama sırasında mahkemeden talep edildiğini, mahkemece taleplerin kısmen kabulüne karar verilerek şirketin malvarlığı üzerine tedbir konulduğunu, dolayısıyla halihazırda mevcut taleplerle ilgili verilmiş bir karar olduğundan, talepler hakkında hukuki menfaat şartının ortadan kalkmış olduğunu ve derdestlik itirazının gündeme geldiğini, bu nedenle esastan önce usulden reddine karar verilmesi gerektiği beyan edilmiştir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır (m. 389/1). Kanun, burada “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Hâkim kararında somut sebep gösteremiyor, bunu en azından açıklayacak veya asgari ölçüde ikna edecek delil değerlendirmesi yapamıyor, yaklaşık ispat ölçüsünü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir. Ancak bu da hiçbir zaman tam bir ispat seviyesinde ispat şartına dönüştürülmemelidir.Kural olarak esasa ilişkin bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, esas hüküm için tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil, yaklaşık ispatın yeterli olacağı HMK 390/3. maddesinde düzenlenmiştir. Değişik ifade ile ihtiyati tedbire karar verebilmek için iddia olunan vakıanın subutu yönünden gerçeğe yakın bir ispatın sağlanmış olması yeterlidir. Ancak dosyanın mevcut durumu itibariyle şirketi talepte bulunan ile müştereken temsile yetkili olan …nun şirket hesaplarından para çekerek kendi şahsi mal varlığına aktarmış olduğu iddiası karşısında; bahsi geçen bu hukuki işlemin doğruluğunun ve paraların hangi işlerde kullanıldığının denetlenmesi yargılamayı gerektirmekte olup, şirketin içinin boşaltarak şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığının edinilmesi kastı ile para transferinin gerçekleştirilmiş olduğu iddiası, yaklaşık ispata muhtaçtır. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/133 e sayılı dosyasında esas hakkında dava açıldığı, anılan esas dosyada tedbir kararı verildiği savunması karşısında, tarafların geçici hukuki koruma taleplerinin esas dosya içinde değerlendirileceği tabiidir. Anılan esas dosya içerisinde verilmiş bir tedbir kararı bulunmasa dahi davacı vekili tarafından, esasa ilişkin olarak açılmış bulunan o dava dosyasında tedbir talep edilebilecektir.
Yukarıda bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan ihtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3 maddeleri uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3. maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.06.2022
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.