Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/788 E. 2022/773 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/788
KARAR NO : 2022/773
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali- dava içi ihtiyati haciz
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içinde istenen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haczin kabulüne dair ara karara karşı, davalı vekilince yapılan itirazın reddine dair verilen ara karara karşı, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının dava dışı …San. AŞ ile yaptığı, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesine göre, müvekkili şirkete 21.12.2018 …nolu parseldeki arsa üzerine 9 ay süreli 2.dereceden 200.000 USD’lik ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin 2/g maddesine göre, 200.000 USD’nin ödenmesi veya ödenmemesi halinde icra takibine başlatılmasının, sözleşmenin 1.maddesinde geçen 3,5,6 nolu dairelerin CCS veya üçüncü bir şahısa satış yoluyla geçmesi şartına bağlandığını, bu şartların tapu ipotek sözleşmesinde ve resmi senetle de belirtildiğini, sözleşmede bahsi geçen daireler üzerinde alacaklısı davalı şirket olan İstanbul 10 İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasında hacizler bulunduğunu, satış işleminin akabinde İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davalarının açıldığını, bu nedenle sözleşmenin 2.maddesindeki dairelerin tamamının tapusunun davalıya yada üçüncü kişiye intikal etmesi şartının henüz gerçekleşmediğini, ipotek alacağının şarta bağlı olduğunu ve bu şartın gerçekleşmediğinden muaccel hale gelmediğini, şartın gerçekleşmesi beklenirken tapu maliklerinin süreli ipoteği 7181 sayılı Kanunun 19.maddesi gereğince terkin ettirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin İstanbul 18 İcra Müdürlüğünün… esas nolu dosyası ile ilamsız takip başlatttığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline, daha önce … ada … parseldeki taşınmazın üçüncü kişileri devrinin önlenmesine ilişkin verilen kararın hükmün kesinlemesine kadar devamına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili 13.07.2021 tarihli dilekçesi ile davayı tam ıslah etmiş, dava dilekçesindeki ileri sürülen vakıaları tekrarlayarak 05.12.2018 tarihli sözleşme kapsamındaki İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin 2013/500 Esas sayılı davadaki hak sahibi … ile İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 2014/1468 Esas sayılı dosyasındaki alacaklı …’ın daha önce mahkemeye ibraz ettikleri dilekçe ekinde de ibraz edilen belgeler ile ibra edildiklerini, bu suretle ….Ada 7 nolu parsel üzerindeki 3 ve 5 nolu daireler için ibranameler alınarak bu iki dairenin parasının … Kuyumculuk Ltd. Şti’ne satılmak suretiyle alındığını, 3 nolu dairenin doğrudan devrinin yapıldığını tapu kayıtlarından anlaşıldığını, davalı şirketin 05.12.2018 tarihli sözleşmede belirtilen İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi dosyası ile ihale yoluyla 5 ve 6 nolu dairelerin satışının yapıldığını, bu ihale ile ilgili ihalenin feshi davalarının icra hukuk mahkemesince reddedildiğini, istinaf aşamasında olduğunu, … nolu parsel üzerindeki 6 nolu daire ile ilgili davacının sözleşmedeki edimini yerine getirmediğinden ve daire ile ilgili ibranameyi alamadığından tüketici mahkemesinde hak sahibi iddiasında bulunan …. tarafından İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin 2020/784 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil davası açtığını, davalı şirketin 6 nolu daire ile ilgili ödeme ve ibranameyi alma yükümlülüğünü kötüniyetli olarak yerine getirmeyerek davacı şirket lehine düzenlenen 200.000 USD’nin ödenmesi ile ilgili sözleşme edimlerinden kaçındığını belirterek 200.000 USD alacağın davalıdan tahsilini, değişen delil durumuna göre yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirileceğinden davalıya ait … nolu parsel üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin kendisine ait taşınmazların satışından elde ettiği gelirle İstanbul’da yatırım yapma arayışına girdiğini, bu sırada dava dışı…Yapı Turizm ve İnşaat A.Ş. (eski unvanı …. Yapı Turizm ve İnşaat Sanayi A.Ş. yetkilisiyle tanıştığını, dava dışı şirkete ait Beşiktaş İlçesi …. parseldeki 12 bağımsız bölümün satışı konusunda anlaşıldığını, dava dışı şirketin bu bağımsız bölümlerden 3, 5 ve 6 numaralı olanlar hariç diğer bağımsız bölümleri müvekkiline devir ettiğini, bu bağımsız bölümlerin üzerinde çeşitli mahkemelerce konulan ihtiyati tedbir yahut ihtiyati hacizler bulunduğu için bu satışı yapılamadığını, bunun üzerine müvekkili ile dava dışı …A.Ş. arasında 05.12.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin anılan taşınmazların üzerindeki şerhlerin kaldırılması için taşınmazlardaki tedbir/hacizlerin lehdarı üçüncü şahıslarla görüşüp anlaşarak gerekli ödemeleri yapacağı ve taşınmazlar üzerindeki şerhlerin kaldırılarak dava dışı şirket adına ibraname alınarak, dava dışı şirketin ise anılan taşınmazlar hakkında devam eden davalara dair temyiz taleplerinden feragat edeceği ve tedbirlerin kaldırılması için mahkemelere başvuracağı, sonrasında taşınmazların müvekkiline devrinin sağlanacağının kararlaştırıldığını, bu şekilde müvekkilinin bu taşınmazların satışı için dava dışı şirkete bir ödemede bulunmayarak, taşınmazların üzerindeki şerhlerin kaldırılması için üçüncü kişilerle anlaşarak taşınmazların dava dışı şirket veya üçüncü kişiler tarafından müvekkili adına tescilinin sağlanacağını, taşınmazlar üzerinde müvekkili lehine ipotek bulunduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, tarafların bu takibin ancak anılan taşınmazların müvekkile devrinin sağlanması amacıyla kullanılabileceği ve taşınmazların cebri icra yoluyla satışı yapıldıktan sonra müvekkili şirketin anılan taşınmazlar konusunda dava dışı şirketten başkaca hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı hususunda anlaştıklarını, dava dışı şirket yetkilisinin 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2-g maddesiyle, anılan taşınmazların cebri icra yoluyla satılması neticesinde müvekkil şirkete devredilmesi yahut üçüncü şahıslara devredilmesi ve satış bedelinin müvekkilce alınması sonrasında kendisine anılan taşınmazlara dair bir bedel ödenmemesi ihtimaline binaen kendini garanti altına almak için, şirketi borç batağında bulunduğundan göstereceği üçüncü kişi lehine, ipotek tesis edilmesini istediğini, 3, 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin devrinin 9 ay gibi bir sürede tamamlanacağını öngörülmesi nedeniyle poteğin 9 ay süreyle konulması konusunda tarafların anlaştıklarını, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şartlar gerçekleştikten sonra müvekkil ve dava dışı … Yapı AŞ arasında, .. ada … numaralı bağımsız bölümler hususunda bir borç alacak ilişkisi kalmayacağı ve tarafların birbirlerini ibra etmiş sayılacakları konusunda tarafların mutabakata vardıklarını, bu nedenle taşınmazlar üzerine 200.000 USD bedelli ve 9 ay süreli ipoteği tesis edildiğini, dava konusu ipoteğin tesis edilmesinin tek nedeninin, sözleşmeye konu 3, 5 ve 6 numaralı taşınmazlar konusunda … Yapı A.Ş.’nin kendisini koruma altına almak maksadıyla teminat talebinde bulunması olduğunu, ipoteğin müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasındaki sözleşmeye konu 3, 5 ve 6 numaralı taşınmazlara dair borç alacak ilişkisine istinaden verildiğini, müvekkilinin davacı ile bu ipotek dışında hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, kaldı ki ipotek konusu alacağın talep edilmesi yahut ipoteğin icra takibine konu edilmesi için, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesinin 1. fıkrasındaki şartların yerine getirilmesi gerektiğini, şartların yerine getirilmemesine rağmen alacak talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin yetkilisinin dava dışı şirketin mali müşaviri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 10.12.2021 tarihli kararında; ” …Dava konusu edilen … nolu parseldeki 3 nolu bağımsız bölüm 17/06/2019 tarihinde satış suretiyle …r Saat…Ltd. Şti, 5 nolu bağımsız bölümün 29/03/2012 tarihli kat irtifakı tesis işlemiyle …nş. San. A.Ş, (dava konusu sözleşmede taraf olan …İnş. San. A.Ş’nin önceki ünvanı…e İnş. San. A.Ş’dir) 6 nolu bağımsız bölümün ise 10/06/2020 tarihli mahkeme kararı ile satış suretiyle …’e geçtiği tespit edilmiştir. Daha önceki ihtiyati haciz kararı üzerine inceleme yapan İstanbul BAM 14. HD’nin 2021/1434 Esas nolu ilamında da belirtildiği üzere yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilmesi mümkün olup, yaklaşık ispat koşulu da dikkate alınarak tam ıslah dilekçesinde dava değeri olarak belirtilen 200.000 USD’nin %15’i oranında teminat yatırılması koşuluyla, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalı adına kayıtlı olması halinde İstanbul İli Beyoğlu İlçesi Gümüşsuyu Mahallesinde Kain …parsel sayılı taşınmazda ihtiyati haciz karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne, karar vermiştir.Bu ara karara karşı, davalı vekilince süresinde sunulan itiraz dilekçesinde özetle; mahkemenin 06.01.2022 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, sözleşmenin üçüncü kişi yararına yapılan bir sözleşme olmadığını, davaya konu 3,5 ve 6 numaralı taşınmazların müvekkili veya müvekkil üzerinden üçüncü bir şahsa devri halinde, dava dışı ….A.Ş’nin alacağını nasıl temin edeceğine ilişkin olarak sözleşme düzenlendiğini, 05.12.2018 tarihli sözleşmede anılan taşınmazların müvekkili CCS….A.Ş’ne devri için iki yol belirlendiğini, ancak sözleşmede belirlenen koşulların gerçekleşmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze yönelik itirazın değerlendirildiği 17.03.2022 tarihli ara kararda özetle; “Yukarıda özetlenen istinaf kararında da belirtildiği üzere yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilmesi mümkündür. Taraflarca gösterilen deliller büyük oranda toplanmış olup dava konusu sözleşmede belirtilen 3,5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtları alınmış, sözleşmede bahsi geçen mahkemelerdeki dosyalarla ilgili belgeler toplanmış, İstanbul 25. İcra hukuk Mahkemesine ait 2021/616 Esas ve İstanbul 6. Tüketici Mahkemesine ait 2020/784 Esas sayılı dosyaların feragat nedeniyle karara çıktığı tespit edilmiş olup yaklaşık ispat koşulları da değerlendirilerek %15 teminat kapsamında verilen ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın aşağıdaki şekilde reddine …” gerekçesiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Bir kısım bağımsız bölümler üzerinde haciz veya tedbir bulunması nedeniyle devrin yapılamadığını, daha sonra bu taşınmazların müvekkiline ne şekilde devir edileceği ve dava dışı şirketin taşınmaz bedellerini ne şekilde alacağına ilişkin esasların düzenlendiğini, dava dışı şirketin şerhleri kaldıracak gücü bulunmadığını, bu nedenle şerhlerin kaldırılması için iki yolun öngörüldüğünü, müvekkilinin sözleşmede belirlenen edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmenin üçüncü kişi yararına bir sözleşme olmadığını, alacağın teminat altına alınması amacıyla sözleşme düzenlendiğini buna rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak ihtiyati hacze yönelik itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, dava içerisinde ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ba ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava dosyasının istinaf incelemesine gönderilmesi aşamasında, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 03.06.2022 tarihinde davanın kabulü ile 200.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği anlaşılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesi uyarınca rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para alacağı bulunmalıdır. Vadesi gelmemiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. İİK’nın 258. maddesi gereğince alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermesi gerekir. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporu ve delillere göre ara karar tarihinden sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda davanın yaklaşık ispatı aşar şekilde kanıtlandığı ve verilen hükmün de ayrıca infaz edilerek ihtiyati haciz kararı alınabileceği anlaşılmakla davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinaf konu ara kararı isabetli bulunduğundan, ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1-f ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca karar kesindir.