Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/744 E. 2022/781 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/744
KARAR NO : 2022/781
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına yönelik olarak borçlu tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.02.2018 tanzim ve 01.02.2019 ödeme tarihli, 700.000 TL bedelli bono nedeniyle alacağı bulunduğunu ve alacağın vadesinde ödenmediğini, ileri sürerek, borçlunun şimdilik 10.000 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 06.12.2021 tarihli kararıyla; ” ..Alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 10.000TL . Alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 1.500TL Teminat karşılığında İİK’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE…” karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir.İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12.11.2018 tarihinden itibaren …. şirketinde gece 23.00-09.30 saatleri arasında muhasebeci olarak çalıştığını, sigortasının asgari ücret üzerinden yatırıldığını ve maaşını elden aldığını, sigorta ve ücrete ilişkin haklarını talep eden müvekkiline şirket sahibi …. tarafından baskı yapıldığını ve müvekkilinin istifa etmesi için darp edildiğini, müvekkiline silah gösterilmek sureti ile kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarına ilişkin talepte bulunmaması yönünde istifa dilekçe imzalatıldığını, ayrıca ihtiyati haciz talebine ilişkin senedin alacaklı kısmı, tanzim ve vade tarihi boş şekilde müvekkiline imzalatıldığını, müvekkili tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verildiğini, …’in arkadaşı … tarafından haksız şekilde ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu beyanla, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı vekili, itiraza karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; somut olayda borçlunun borçlu bulunmadığına dair talep ve itirazlarını ihtiyati haciz kararına itiraz davasında dinlenmesinin mümkün olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesice, itirazın değerlendirdiği 18.01.2022 tarihli murafaa sonucunda verilen ek karala; “…İİK’nın 257. maddesinde “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yerinde veya 3.şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmü yer almaktadır. İİK 265 maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuru ile yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir” hükmü yer almakta olup, ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmıştır. İtirazın süresinde olması sebebiyle itiraz sebepleri esas bakımından incelenmekle, ihtiyati haciz konusu senedin zorla imzalatıldığına ilişkin itirazın yargılamayı gerektirdiği, senedin zorla, yağma yoluyla alındığı ve sahte olduğu yönündeki itiraz nedenlerinin İİK’ nın 265/1 maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında sayılmadığı ve ancak açılacak bin menfi tespit davasının konusunu teşkil edebileceği ve orada incelenebileceği anlaşılmakla alacaklı tarafın itiraz eden aleyhine ihtiyati haciz talep etme koşullarının yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde mevcut olduğu ve ihtiyati hacze itirazın yerinde olmadığı kanaati ile itirazın reddine dair karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve söz konusu senedin müvekkilinin darp ve tehdit edilmesi suretiyle zorla imzalattırıldığını, senedin alacaklı kısmının, tanzim tarihi ve vade tarihinin boş halde olduğunu, taraflarınca savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve ilerleyen aşamalarda menfi tespit davası açacaklarını, ilk derece mahkemesinin ek kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Somut olayda, alacaklı vekili keşidecisi borçlu olan bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz istemiştir. Bononun lehdarı … olup, ihtiyati haciz talebinde bulunanda ….’dir. Dava konusu bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği, alacağın rehinle teminat altına alındığına ilişkin kanıt bulunmadığı, bononun teminat amacıyla düzenlendiği yönünde bono üzerinde veya ayrı bir sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. İtiraz eden borçlu tarafça yukarıda değerlendirilenler dışında ileri sürülen itiraz nedenleri ve iddiaları menfi tespit davası yoluyla ileri sürülebilecek nitelikte olup, İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olan ihtiyati hacze itiraz kapsamında değerlendirilemez.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/5. maddeleri uyarınca, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
2-İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/06/2022