Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/730 E. 2022/566 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/730
KARAR NO: 2022/566
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2021
NUMARASI: 2016/943 E. – 2021/215 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Banka genel kredi alacağından doğan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davalı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın asıl borçlu ve kefillerden tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddine kara verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; yargılama devam ederken davalıların icra takibine vaki itirazlarından feragat etmiş olmaları nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı (müflis) …Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı müflis şirket vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iflas etmiş olmasına rağmen iflas masasının davaya katılımı sağlanmadan hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takip dosyasına verilen feragat beyanın hükümsüzlüğü ile ilgili dava bulunduğunu, borcun tasfiyesine yönelik olarak yapılan anlaşma ile müvekkilinin borcunun sona erdiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve müvekkili aleyhindeki davanı reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, banka kredi alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davalı müflis şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın yapılan incelemesinde; davanın 26.09.2016 tarihinde açıldığı, dava devam ederken, İstanbul 1. ATM’nin 2018/48 E sayılı dosyası üzerinden görülen iflas davası sonucunda davalı …Şirketi’nin 17.07.2020 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirketin iflasına rağmen ilk derece mahkemesince İİK’nın 194. maddesi uyarınca işlem yapılmadığı gibi, iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış, davanın iflas masasına karşı devam ettirilmesi konusunda hiç bir usul işlemi yapılmamıştır. İflas kararı ile birlikte müflisin mal varlığı bir masa teşkil eder ve masa malları üzerinde müflisin tasarruf yetkisi sona erer (İİK m.184 ve 191). Ayrıca, iflas kararıyla birlikte müflis aleyhindeki hukuk davaları, acele haller müstesna olmak üzere, masada ikinci alacaklılar toplantısını takip eden on gün sonrasına kadar durur (İİK m.194). Somut olayda ilk derece mahkemesi, davalı şirketin iflas ettiğinden haberdar olduğu halde, yukarıdaki yasal düzenlemelere uygun işlem yapmamış, iflas masasının davaya katılımı ve taraf haline gelmesi sağlanmadan, sanki iflas etmemiş gibi dava sonuçlandırılmış, şirket hakkında hüküm kurulmuştur. İflas masasına sadece tebligat çıkarılması bu usul eksikliğini gidermeye yeterli değildir. HMK’nın 114/1.d maddesi uyarınca, tarafların dava takip yetkilerinin bulunması dava şartıdır. İflas kararı ile müflis şirketin dava takip yetkisi sona ermiş, bu yetki iflas masasına geçmiştir. Bu durumda, mahkemece iflas idaresinin (basit tasfiyede iflas müdürlüğünün) davaya katılımı sağlanarak davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken, dava şartına aykırı olarak davanın müflis şirket aleyhine yürütülüp sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Yine, iflas kararıyla birlikte, vekilin vekalet görevi sona erer (TBK m.513). İlk derece mahkemesince bu açık düzenlemeye rağmen, müflis davalı yönünden vekalet görevi sona eren davalı vekili, taraf vekili göstermek suretiyle hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olmuştur. İlk derece mahkemesince, öncelikle İİK’nın 194. maddesi de gözetilerek ve davayı takip yetkisinin iflas masasına geçtiği gözetilerek, masanın usulünce davaya katılımının sağlanması, İİK’nın 194. maddesindeki koşullar gerçekleştiği tespit edilirse davaya devam edilerek, davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü de gözetilmek suretiyle masa hakkında bir hüküm kurulması gerekir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesince, davanın tarafına ilişkin dava şartına aykırı karar verilmiş olması nedeniyle, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11.05.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.